Fatih Terim'den flaş Gomis çıkışı: 'Yerine iki oyuncu alma niyetimiz olmasa...'
2000'deki UEFA Kupası zaferi tekrarlanır mı?
"O günkü takımla bugünkü takım aynı mı? Ona bakmak lazım (UEFA Kupasını kazanan takım için). Başarabilir miyiz? Niye olmasın. Bunu ümit ederim. Ama önce bir UEFA Avrupa Ligi’ne kalalım. O da garanti değil. Garantilemek istiyoruz. Schalke maçının da sonlanmasından sonra durum belli olacak. Eğer kalırsak, muhakkak ki Galatasaray’ın daha önce kazandığı bir kupadır. Sonuna kadar gitmek isteyeceğiz. Olur olmaz bilemem. Ama iddiamız o yönde olacaktır. Şampiyonlar Ligi’nden gelenler de belli. Çok da kolay olmayacak bir yarışma gibi görünüyor. Hiç mağlup olmadan Milan maçıyla başlayan o serüven, Kopenhag’da bitmişti. Ümit ederim, bir ikincisini tekrarlarız. Bunu çok isteriz. Eğer kalırsak tabi."
Fatih Terim'den devre arası vurgusu!
Galatasaray, Avrupa’ya alışmış bir takım. Şampiyonlar Ligi’nde maalesef istediğimiz olmadı. Porto ile olan ilk maçı düşündüğümde, normal bir lig maçında bile bu kadar pozisyon bulamamıştık. Ama içeri atamadık. Atamazsanız o takım birinci gidiyor. Sizin durumunuz tehlikeli. O skora rağmen Porto maçındaki ilk maçtan memnunuz. Umarım bu maçta skor bizim lehimize gelişir. Devre arasını da iyi kullanabilirsek, her şeye açık tabi ki.
Fatih Terim rakiplerle kıyas yaptı!
"Her toplantıda özellikle dile getiriyorum. Bir kez daha söyleyeyim. Biz gerek grubumuzda, gerek mücadele eden tüm takımlardan farklı bir durumdayız. Şampiyonlar Ligi’ne de öyle başladık. Eşit koşullarda yarışmıyoruz. Bazı konuları değerlendirirken, bunların dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Şampiyonlar Ligi grubuna katılıyorsunuz, siz satmadan oyuncu alamamak gibi bir durum içindesiniz. Buralarda makas da çok açıldı. O yüzden bunu özellikle her basın toplantısında hatırlatıyorum. Neden gidemediğimizi değerlendirirken tespit yapıyorum. Bu bir bahane değil, tespit. Dikkate alınması gerektiğine inanıyorum."
Lokomotiv Moskova ile Schalke 04 arasındaki mesajlaşma için ne düşünüyor?
"Şampiyonlar Ligi gibi yüksek bir kalibrede oynanan oyun içerisinde bunları espri olarak kabul ediyorum. Ben Schalke’nin sevincinden, neşesinden dolayı böyle bir tweet attığını düşünüyorum. Bizim mağlubiyetimizi beklemiyorlardı. Rahatladılar. Onun bir tezahürü olarak görüyorum. Lokomotiv Moskova da espri yaptı. Ne yapacaklarını görmek istemiyorsa, kendimiz kazanalım. Kim ne yaparsa yapsın. İşin magazin tarafı. Biz kazanırsak, şartlar ne olursa olsun Avrupa Ligi’ne gideceğimiz için işimize bakalım. Komplo teorilerini çok da önemsemiyorum. Zaten çok da kendi içimizde yapıyoruz. Biz kendi işimize bakalım."
'Haydi Galatasaray demekte yarar var'
"Gönül isterdi ki biz tweet atalım, “Haydi Lokomotiv Moskova” diye… Şartlar buraya getirdi. Onun için haydi Galatasaray demekte yarar var."
Gomis satılmasa Galatasaray daha iyi yerde olur muydu?
Gomis’in üstünden birçok şey söyleniyor. Ben bu konuda hiç konuşmadım. Koca bir takımı bir oyuncuya bağlamak doğru değil. Bu bir. Gomis iyi bir golcü, iyi hizmetler yapmıştır. Teşekkürü bir borç biliyorum. Ancak; koca bir Galatasaray takımı, Gomis’in yerine 2 oyuncu alma niyeti olmasa Gomis’i verir mi? 1 değil, 2 tane santrfor alınması sözü verildiği için biz de evet dedik. Ayrıca satmadan alamıyorsunuz. Zaman zaman bazı yerlerde okuyorum. Teknik heyetin evet demesinin bir sebebi var. Galatasaray’ın menfaati olmasa teknik heyet evet demez. Bir an vardır. O günün şartlarıyla bugünkü dengeler aynı olmaz, aynı manayı ifade etmez. O gün idari ve teknik olarak karar verildi.
Biz durup dururken, gol kralına neden hayır diyelim? Ekonomik, idari sebepler olmuş. Bundan dolayı performansının iyi olmayacağı ortaya konmuş ve böyle bir karar verilmiş. Siz bakmayın bazı hesaplarda yazılanlara… Söylediklerimize bakın. Söylediklerimiz de söylemediklerimiz de Galatasaray menfaatinedir. Gomis iyi bir golcüdür. Olsa bazı şeyler değişebilir miydi? Evet. Galatasaray bugün gruptan çıkıyor olsaydı kimsenin aklına bu gelmezdi. Kötü sonuçla alınca doğal olarak bir takım şeyler eleştirilmeli, hatırlatılmalıdır. Hatta nedeni de sorulmalıdır. Ama henüz hiçbir şey bitmediği için dikkatli sorulmalıdır.
Yolumuz daha çok uzun. Yine söylüyorum. Bazen çok istedikleriniz olmuyor. Çünkü; iki tane karar var. Biri idari diğeri teknik. Tek başınıza karar veremezsiniz. Bakıyorum ki bir tarafa yıkılma çabası var. Onu da görüyorum. O gün için o kararın verilmesi doğruydu. Demek ki iki taraf da bunu istedi. Artık ondan sonrasına gerek yok.
Porto değerlendirmesi!
İlk basın toplantısında da Porto’nun iyi bir takım olduğunu ve hatta grubun en iyisi olduğunu söylemiştim. Çok da beğendiğim bir takım. Kalacak olan takımlar dünyanın en iyi takımları gibi görünüyor. İşleri kolay olmayacak. Zor işler, önemlidir. Önemli işleri de başaranlar, başarılı olmuştur. Porto’da bu açlığı görüyorum. Başarılar diliyorum. Umdukları her şey istedikleri gibi olsun.
'Cezalar bizi etkiledi'
Ligdeki durum herkesin malumu. Ben de siz basın mensuplarını özlemişim. İyi ki Şampiyonlar Ligi var ve görüşüyoruz. Bu sadece benle ilgili değil. Takımın rotasyonu ve istikrarında da önemliydi. Cezalar bizi etkiledi. Bazı şeyleri engelledi. Çünkü; Türkiye Kupası’nı da katarsak 4 kulvar oluyor. Hele son milli maçlar bizi en çok etkileyen faktör oldu. 11-12 tane yerli-yabancı oyuncularımız milli takımlara gitti. Vermekten büyük şeref duyuyoruz. Ama çocukların gittiği yerleri düşünebiliyor musunuz? Emre Akbaba’nın ayağı kırıldı. Yuto Nagatomo’nun ciğeri söndü. Futbol hayatımızda görmediğimiz bir şeye denk geldik. Maçların uzak mesafeleri önemli. Yuto, 21 Ocak’a kadar yok. Asya Kupası’na gidecek. Bizim derin, geniş bir kadromuz yok. Bir de cezaların başka sıkıntıları var. Cezalar, sakatlık riskini de artırıyor. Nedeni de belli. Belirli oyunculara yük biniyor. Biz de bu konuda maalesef istikrarı sağlayamadık, dengeyi sağlayamadık. Yoksa benim gibi hayatı hücumla geçmiş bir hoca, üçlüyle, beşliyle oynar mı? Demek ki yeni bir şeyler arıyoruz, zorlanıyoruz.
"En az zararla devreye girmek istiyoruz. Portekiz kanalları söylüyor, 3 oyuncu getirmiyorlarmış. Bizde milli takım dönüşlerinde de sıkıntılar çıktı. Öyle olunca arayışlar başlar. Ama Galatasaray’da sağlık heyetimize de teşekkür ediyorum. O gün Yuto’yu dinleyip eve gönderse başka bir şey konuşuyor olurduk. Yasin’i de ben koydum oraya. Takım koşmuyor deniliyor ama Şampiyonlar Ligi ayarında da koştuk. Çocuklar iyi profesyoneller ve iyi işler yapıyorlar. Galatasaray güçlü bir markadır. Bu unutulmamalıdır. Bu güçlü marka kendisini yenileyebilir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Avrupa maçlarının atmosferini de kıymetini de bilirim. Kendi seyircimiz önünde tüm şartlarımızı zorlayarak, inancımızı yitirmeden oynayacağız. İlk maçta çok pozisyon yakaladık. İçeri atamadık. Galatasaray her şeyin üstesinden gelir. Biz hep beraber, bir araya gelmeye devam etmeliyiz. Sadece 40 bin kişi bir antrenmana geldiği gibi değil, camia olarak bir araya gelmeliyiz. Bu da gerçekleşecek inşallah."
Melo ve Sneijder geri dönecek mi?
Melo ve Sneijder bize çok emeği geçmiş büyük oyuncular. Şartlar ne getirir bilemiyorum. Ama şu ana kadar bu konuda bir temasımız olmadı. Ancak; onlarla temasımız olması gerekmiyor. Bir çağırsak geleceklerini biliyoruz. Galatasaraylılar bu kadarını bilsinler yeter. Onların ismini söyleyince bile yüzüm gülüyor. Görüyorsunuz. Herkese iyi günler.
AJANSSPOR