Fatih Terim'e flaş çağrı: "O tazminatı..."
ÖNCELİKLE işe, Fatih Terim’in Türk futbol tarihindeki yerini hatırlatarak başlamak gerek sanırım: 94 yıllık çağdaş Türk futbol tarihi kitabı yazılsa, bu kitapta Terim’e belki 50 sayfa ayırmak gerekir. Yılda 3-4 maç yapılan dönemlerde 51 defa milli takım formasını terletmiş bir sporcu o... 51 maçta forma giymekle kalmamış, bunların yarısına kaptanlık bandıyla çıkmış, bu alandaki rekoru 10 yıl elinde tutmuş, sonunda da rekortmen apoletini milli takım hocasıyken bir öğrencisine, Oğuz Çetin’e teslim etmiş önemli bir sporcu. 70 ve 80’li yıllarda Türk futboluna oyuncu olarak imza atan Terim, 90’ların başında bu kez antrenörlüğüyle girdi hayatımıza.
Türk futbolunun da dönüşüm süreci sayılabilecek son 27 yılın 17’sinde milli hocaydı; tarihimizde katıldığımız 4 Avrupa Şampiyonası’nın üçüne ulusal takımı o götürdü. Futbolcu olarak kırdığı rekoru antrenör olarak da kırması zor olmadı, halen Türk Milli Takımı’nı en çok çalıştıran hoca o.
Terim’in futbolun içinde geçen yaklaşık 50 yılının son bölümünde ona daha önce hiç kimseye verilmemiş, bundan sonra da hiç kimseye verilmeyecek bir pozisyon teslim edildi: Türkiye Futbol Direktörlüğü. 4 yıl boyunca acısıyla tatlısıyla bu görevi yaptı, karşılığı olarak da Türk futbolunda bir antrenöre ödenen en yüksek maaşlardan biri ödendi. Hatta Euro 2016 katılımcıları içinde de en yüksek üçüncü maaştı onunki. Bu maaşla ilgili kamuoyunda “tüyü bitmemiş yetimin hakkı”edebiyatı dillendirilince, TFF itiraz ediyor. Kendi açılarından da belki haklı gözüküyorlar. Zira bu sözcükleri kullandığınızda halkta, bu paranın kendi ceplerinden çıktığı algısı oluşuyor. Oysa Türkiye’de milli takım antrenörünün maaşını halk ödemez, TFF kendi gelirleri ile öder.
TFF’nin 2016-2017 dönemi geliri, devasa bir rakam, tam 602 milyon lira... Bu hasılatın içinde de 141 milyonun milli takım gelirleri olduğunu not etmek gerek. Yani TFF, antrenörünün maaşını da, sporcunun primini de kendi bütçesinden rahatlıkla ödeyebilen özerk bir kurum.
Ancak, modern bir ülkede, bir futbol federasyonunun görevi, sadece milli takıma maaş ve prim ödemek değil elbette. Bu TFF’nin, 81 vilayete futbolu götürmek, Hakkarili-Şırnaklı-Sinoplu çocuğa formayla-topla spor yaptırmak, bedensel engelliyi oyuna katmak gibi son derece hayati ödevleri var.
Zaten zurnanın zırt dediği yer de burası...
Sizin yıllık bütçenizde sadece personel gideriniz 32 milyon, büro gideriniz 24 milyonsa, engelli futbolu gideriniz 1 milyon 417 bin lira olmamalı! İki gün önce olimpiyat şampiyonu olan işitme engelli futboluna 2016-17’de harcanan para, yalnızca 351 bin lirada kalmamalı. İşte o “tüyü bitmemiş yetimin hakkı”nın konuşulabileceği nokta da burası.
Fatih Terim, ulusal takımın başında 4 yıl kaldı, 4 ay değil... Yani TFF, onunla uzun süreli bir yola çıktığını ispat edecek kadar süre çalıştı. 4 yıl boyunca bir sürü nahoş hadiseye de göğüs gerdi üstelik.
Hakan-Gökhan-Ömer silahlı olayı Almanya’da yaşansa, Euro 2016 prim krizini İspanyol halkı seyretse; emin olun orada ne hoca kalırdı ne federasyon... O yüzden bugün TFF’den milyonlarca Euro'yu talep etmeden önce, o 4 senenin muhasebesini de iyi yapmak gerek.
Ayrıca Terim, bugün bir kulüp takımından kovuluyor olsa, o ücret muhakkak ki pazarlık konusu olur, çalışılmamış bir senenin maaşını hiçbir kulüp koşulsuz ödemek istemezdi. Üstelik şimdi ayrıldığınız kurum bir kulüp değil, milli takımsa... Siz bu görevi kutsal addediyor, o bilinçle çalışıyorsanız... Size verilecek tazminatla yurttaki tüm engellilerin 10 yıllık spor masrafı çıkıyorsa... O parada Şırnaklı çocuk Hüseyin’in, Sinoplu genç Ahmet’in, İstanbullu bedensel engelli “Çolak Mehmet”in hakkı varsa. Bin kez düşünmelisiniz tazminat hakkında.
Hocam; siz yetenekli bir çocuktunuz, ülkenin seçkin sporcularından olmayı başardınız. Başarılı bir teknik adamsınız, bütün dünyanın saygısını kazandınız. Ancak bu dünyada yetenekliler kadar yeteneksizlerin de spor yapma hakkı olmalı. İstanbullu’nun sahip olduğu formaya ve topa, Artvinli de sahip olmalı. Kulağı duymayan, gözü görmeyen kardeşlerimizin gözü-kulağı olmalı futbol topu.
Sayın Terim, bence size yakışan o tazminatı almamak, ya da alıp tamamını, TFF’nin altyapı ve engelli organizasyonuna bağışlamaktır. Yetenekli ve sağlam sporculara 25 yıl hizmet ettiniz. Bu tazminat yoluyla bir 25 yıl da, yeteneği ve sağlığı kısıtlı sporculara yapmalısınız bu hizmeti.
İmza: Görme engelli Mustafa’nın ilkokul arkadaşı, doğu görevinde sağ bacağını kaybedip tek bacakla harika futbol oynayan Ahmet’in mahallelisi, yeteneksiz veteran futbolcu Uğur...
TÜRKİYE Futbol Federasyonu, 26 Temmuz'da 'Türkiye Futbol Direktörlüğü'görevinden aldığı Fatih Terim'e, sözleşmesi gereği 4 milyon 671 bin 472 Euro tazminat ödeyecek. Terim, 3 yıl 8 aylık görev süresinde primler hariç toplam 12. 8 milyon Euro aldı. Tazminatla birlikte Fatih Terim'in TFF'den alacağı toplam ücret 17.5 milyon Euro'ya (yaklaşık 70 milyon TL) ulaşacak.