Fatih Terim'e sert eleştiriler: 'En kötüsü de ne biliyor musun?'
SABAH Gazetesi'nin usta yazarlarından Hıncal Uluç, Galatasaray'ın sahasında 3-0 kazandığı Lokomotiv Moskova maçını değerlendirdi ve özellikle Fatih Terim'e çok sert eleştirilerde bulundu.
Şampiyonlar Ligi kuraları çekildiği zaman, bütün gazetelerle birlikte "Lokum gibi kura" başlığı atmadık mı?. Bu "Lokum gibi kura"nın en zayıf takımı Lokomotif değil miydi?. En zayıf takımla üstelik kendi sahamızda oynamıyor muyduk?. Son dört lig maçının dördünü de kaybeden ve Rus Liginde yedinci olan rakiple kendi sahamızda demek, Şampiyonlar Liginde Galatasaray'ın en kolay maçı demek değil miydi?.
Peki bu "En Kolay" maçta ne oynadı Galatasaray?. Lütfen bana bunu yazar, söyler misiniz?. Futbolun "F"sini oynamayan bir rakip önünde, daha sahaya çıkıştan itibaren savunma ağırlıklı ve Fatih Hocamın evlad-ı manevisi Belhanda merkezli Galatasaray hangi futbolu oynadı?.
Sen bu Lokomotif'ten hem de kendi sahanda korkarsan, sen geçen hafta harikalar yaratan Ozan ve Sinan'ı kesersen, sen Belhanda'nı oynatmak için, Kasımpaşa önünde 10 numarada gösteri yapan Emre Akbaba'yı kanatta öldürürsen..
Sahaya çıkardığı 11, hem de İstanbul'daki hem de Lokomotif maçı için berbattı. Fatih Hocam, "Hücum futbolu"nu artık unuttuğunu, maç boyu kenardaki hamleleriyle de gösterdi. Oyun kurucu (!) Belhanda'yı alıp, stoper Maicon'u oyuna sokmayı birisi tercüme eder mi bana?. Nedir bunun anlamı, Hocam?.
Belhanda'yı alıp Onyekuru'yu kanada koyup, Akbaba'yı da 10 numaraya çeksen alkışlar, "Hatasını gördü, döndü" derim, çok geç kalmış olsa da..
Belhanda kaybettiği topla takımın en iyisi Ndiaye'nin sarı kart görmesine sebep olduğu anda oyundan alınmalıydı aslında. O kartın sonunda, Ndiaye şimdi Porto Deplasmanında yok.. Ve bu Belhanda'nın kaçıncı sorumsuzluğu ve Galatasaray'ı kaçıncı satışı Hocam..
Yasin'i, Gomis'i sattın ama Belhanda ve Feghouli'ni, camiayı yatıştırmak için "Satar gibi" yaptın. Bunu bilmiyor muyuz?. İşte ilk Avrupa maçındaki eyleminle gerçek niyetini ortaya koydun.. Şimdi Ndiaye de atılınca, senin manevi evlatlarının Porto maçında yerleri daha garantilendi değil mi?.
Peki, Onyekuru'yu nihayet oyuna alırken, Eren'i çıkarmak ne oluyor?. Gomis gidince, tek kalınca, geri dönmeye ve kendine güvenmeye başlayan, bir de muhteşem frikik golü atan Eren'i desteklemek, ona sahip olmak bu mu?. Oyundan çıkarken Eren'in yüzünü gördün mü Hocam?.
Ya son değişikliğin.. En utanç verici olanı.. Selçuk'u, takımın yarısını oynatmadığın Kasımpaşa maçında dahi oynatmadığın kaptanı gene unuttun. İlk 11'de unuttun.. Belhanda'yı oyundan alırken unuttun.. Ne zaman oyuna soktun.. Alay eder gibi 90'ıncı dakikada.. Uzatmada vakit geçirmek için kullandın, Galatasaray'ın önce körlettiğin, sonra unutturduğun kaptanı ve liderini.. Nedir bu Selçuk nefretin Fatih Hocam?.
Lokomotif gibi beşinci sınıf top bile oynayamayan o takım biraz şanslı, biraz becerikli olsa, Galatasaray'ı yenebilirdi bile.. Bir örnek. Hemen ayni yerden, ayni şutu attı iki takım da.. Kaleciler de ayni müdahaleyi yaptı. Bizim şut kalecilerinin ayağına çarpıp ağlara gitti.
Maçın ardından takıma oynattığın bu berbat futbolu övdün. Galatasaray'ın "Futbolsuz" futbolunu beğendiğini söyledin. Yani "Yanlış oynadık. Hata yaptım. Porto ve Schalke maçları için ders aldım" demedin.. Bu kafayla gidersen askere hocam, eline teskereyi çabuk verirler, Avrupa'dan bilesin..