Federasyon ligi dizayn ediyor mu? Şenol Güneş'ten çarpıcı açıklamalar
Futbol adamının hayatının futbol olduğunu söyleyen söyleyen Şenol Güneş, "Bizi besleyen güçlerindiren bu işi yapmamızdır. Hobimiz de, fobimiz de hepsi futboldur. Geçmişte sokaktan pratikten gelen bir futbol vardı, şimdi değişti. Kulüplerin öz güveni azdı. 45-60 dakika dayanıp hep mağlup olurduk. Şu anda özgüven olarak çok mesafe aldık ama bir birimize olan güvende sorun yaşıyoruz" dedi.
İşte Şenol Güneş'in, Ajansspor Haber Müdür Kenan Başaran'a verdiği röportaj:
Dışarıdan sadece maçtan maça olarak görünüyor ama vaktiniz nasıl geçiyor ve Milli Takım havuzunda olan oyuncuların gidişatları nasıl?
Milli Takım'ın maç sayısı kulüp takımlarına göre daha azdır ama biz bütün hazırlıklarımızı maçlardan önce yaparız. Oyuncuların durumlarını da yakın takip etmek gerekir. Avrupa Şampiyonası'na bizi taşıyan bir kadro var. İyi işler yaptı. Bunlara kimleri katabiliriz ona bakacağız. Mart ayında Slovenya ve Avusturya ile yapılacak maçlarda bakacağız. Merih'in yetişmesi zor görünüyor. Yusuf, Hasan Ali, Dorukhan, Abdülkadir... Bunları zamanla göreceğiz. Yeni oyunculara da bakacağız. Ozan Kabak ile Kaan Ayhan'ın da sakatlığı var ama kısa sürecek. Kenan Karaman'ın da uzun süren hastalığı vardı, atlattı.
"Sol bekte sayısal sıkıntımız var"
Milli Takım'ın mevkii olarak en zorluk çekeceği bölge hangisi?
Santrafor olarak Burak Yılmaz ve Cenk Tosun gibi tecrübeli; Enes, Ahmet Kutucu, Kenan Karaman gibi yetenekli isimler var. Şu anda acil durum yok. Bunların da son durumuna bakmak lazım. Hasan Ali'nin sakatlığı uzun sürdü, Umut Meraş da iyi işler yaptı. Orada sayısal sıkıntımız var. Sağ bekte Zeki var, Nazım'ın sakatlığı var ama o bölgede Ozan Tufan, Kaan da oynayabilir. Sol bekte sayısal olarak sorunumuz var.
"Ömer Bayram mı, Caner Erkin mi, göreceğiz"
Merih'in sakatlığı da bizi üzdü. İyi bir dinamizmi vardı. Ozan Kabak düzelecek. Çağlar, Mert Çetin, Kaan gibi oyuncular var, yenileri de olabilir. Caner Erkin'i daha çok hücum olarak düşünebiliriz. Zaman zaman iyi maçlarını görüyorum. Ömer Bayram da hücum olarak iyi. Hangisi olur bakacağız.
"Ülke futbolunu tanıtmak istiyoruz"
EURO 2020'deki makul hedef ne olmalı?
Herkes iyi sonuçlar ister. Sonuç bir başarıdır. Biz önce kendi oyunumuzu oynamamız lazım. Ülke futbolunu tanıtmak istiyoruz. Gruptan çıktık ama daha önemlisi istediğimiz oyun tarzıyla çıktık. Bunun üzerine bir tık daha koymak istiyoruz. Ne olursa olsun sonuç almak yerine, güzel keyifli futbol oynayarak sonuç almak istiyoruz. Grupta tek maç kaybettik. Kaybetmenin acısını çok yaşamadık, umarım yine yaşamayız. Tecrübeleri Avrupa Şampiyonası'nda yaşarsak üst turlara çıkabiliriz.
"Sürdürülebilir başarı olması gerekir"
Benim hedefim; Avrupa Şampiyonası'nda sahneye koyduğumuz oyun yapısını gelişterek üst seviye takımlarla yarışabilmek. Sonrasında da takımı Dünya Kupası'na hazırlayabilmek. Sürdürülebilir başarı olması gerekir. UEFA Uluslar Ligi'nde iyi sonuç almak istiyoruz ama Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına sürekli katılmak istiyoruz. Türk futbolu için çok büyük bir ihtiyaç.
"TFF, ligi dizayn etse böyle mi olurdu"
Kimse kimseye güvenmiyor! Fenerbahçe - Trabzonspor rekabeti şiddetlenmiş görünüyor. Ne söylemek istersiniz?
Ülke futbolunun gelişmesi için her kesime ihtiyaç var. Ülke futbolunun yapılanmasında sıkıntılar var. Mali disiplinin ortaya çıkmasıyla birçok şey değişecektir. İstenen seviyeye gelemedik. Yöneticilerin de işleri zor. Bu borçlarla savaşarak yürütmeye çalışıyorlar. Trabzonspor buna güzel örnek. Büyük borçlar yapılarak başarı gelmedi, sonra giderleri azaltarak yaş ortalamasını da düşürdü. Sahneye daha çok yönetici açıklamaları çıkıyorsa bunun karşılığında hakem konuşuluyorsa, biz futbol oynamıyoruz başka bir şey yapıyoruz demektir. Futbol adamı olarak üzülüyorum.
Kısır döngüde herkes olumsuz etkilenir. Birçok kulübün haklı serzenişi var ama doğru anlatılamıyor. Hakem hatası varsa sert söylemlerle neyi anlatmaya çalışıyorsun? Birçok kulüp, sıkıntı yaşadı ama 6-7 takım şampiyonluk yarışında. TFF, ligi dizayn etmiş olsa böyle olur muydu? Bu söylemlerin devam etmesi üzücü. Taraftar keyif almaya geliyor, hakem hata yapıyorsa bunu da görüyor. Biz aynı gemideyiz. Bir birimizle konuşmak gerekirken tam tersi oluyor.
Kupada büyük takımların çoğu elendi. Bir tarafta Trabzonspor ile Fenerbahçe bir birine rakip olacak. Diğer tarafta Antalyaspor, Alanyaspor ile oynayacak. Kötü niyet olsa buralara gelemezlerdi.
"Devlet ve TFF, futbolu dizayn etmeli"
"VAR'ın başında insan olacak, mesele adalet ve vicdan" demiştiniz...
Geçmişte hatalar yapıldığı zaman göremedi diyordun, şimdi VAR da gördü deyip kasıt arıyorsun. Aynı tartışmalar yine var. Fikirler uygulanırsa geçerliliği vardır. Durum tespitini herkes iyi yapıyor ama uygulama yok. Biz şüpheciyiz. Egolar çok büyüdü. Şüphe sadece futbol camiasında değil. Bunları gidermek için akla, bilgiye ve adalete ihtiyaç var.
Hatalı kararlar var ama kötü niyetli değil. Bu kadar mı saçma karar veriliyor diyebiliriz... Hakem hatası var ama futbol üzerinden konuşulmalı. Antrenör ve oyuncu konuşmayınca işler böyle gitmiyor. Hakemler sessiz, yönetimler konuşuyor. Fenerbahçe - Trabzonspor da büyük kulüp. Sivasspor neden zirvede? Biz neden onun üzerinde değiliz demesi gerekirken zaman zaman haklı oldukları konuları sürekli gündeme getirerek mağdur oluyorlar. Ben bu tarafın düzeltilmesinden yanayım.
Antrenörlerin ve futbolcuların daha çok konuşması gerektiği taraftarıyım. Biz buradan gençlere nasıl mesaj vereceğine bakmalıyız. Devlet ve TFF, futbolu dizayn etmeli.
Yabancı kuralı 14 olduğundan beri daha fazla oyuncu ihracat etmeye başladık. Milli Takım tarihi bir eleme oynadı ve Avrupa Şampiyonası'na katıldık. Peki, Şenol Güneş yabancı sınırına neden karşı?
Avrupa'ya, dünyaya göre oynamalıyız. 2000'deki Galatasaray'ın UEFA Kupası şampiyonluğu, Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısı buraya olan dikkati artırdı. Bu işin ekonomisi var. Buradan oyuncu gitti, onların dikkatini çekti. Şampiyonada başarılı olmamız bunu artırabilir. Altyapılarımızı izleyen ülkeler var. Kulüplerimizin başarısı kadar milli takımımızın başarısı da futbolumuzu zenginleştiriyor. Yabancı sayısına da herkes kendi açısından bakıyor. Kendi oyuncularımızı dışarıya gönderiyoruz doğru. 15 milyar borcu var kulüplerin. Bu borçlar nereden? Yabancıdan... Mali disiplin olursa bu yabancı sayısı düzelecek. Yabancıya döviz veriyoruz.
Oyuncu üretip satmalıyız. Kulüpler borçları azaltır. Trabzonspor'u ondan örnek verdim. Aldığınız oyuncuya verdiğiniz paralar boşa gidiyor. Başarı da gelmeyince borç artıyor. Sadece başarı gelince de olmuyor. Beşiktaş ile gruptan çıktık, başarı geldi. Peki neden borç arttı? Gerçeğe bakalım. Mali disiplin çok önemli. Üretime dönmeliyiz. Oyuncu üretimini sağlarsak dışarıdan almaya gerek yok. Elinizde Ozan Kabak var, Galatasaray sattı. Oyun yerine oynayacak kaç oyuncu aldı, kaça aldı? Fenerbahçe, kaç tane stoper aldı?
Trabzonspor gençlere döndü diyoruz ama 4 tane stoperi yabancı. Bu kadar yabancı ekonomik olarak kulübe zarar veriyor. Hem döviziniz gidiyor hem de ceza alıyorsunuz. Yabancı sayısının şu dönemde azaltılması taraftarıyım. Borçlar öteleyerek gidiliyor, bunlar bir gün ödenecek.