Fenerbahçe ‘büyük’ başladı: Sevgi ‘limit’ tanımaz!
Süper Lig’de şampiyonluğun en büyük adayı olarak iddialı transferlerle başladığı sezonu 3. bitiren Fenerbahçe’nin, Ali Koç, Erol Bulut ve Emre Belözoğlu üçgeninde yaşananlar…
Ali Koç 'Neden olmadı'nın cevabını bulmalı
Sarı lacivertlilerde en büyük tehlike bu duyguların kaybolup gitmesidir. Başkan Ali Koç’un tekrar seçilirse çözüm bulması gereken en önemli konu budur. Fenerbahçe tarihinde en uzun süre şampiyon olamama serisi yaşanıyor. 7. sezonunda kupaya uzanamayan sarı lacivertliler, başarısız sonuçlardan dolayı genç nesildeki hakimiyetini giderek kaybediyor. Ali Koç’un başarıya ulaşması için "Neden olmadı?" sorusunun yanıtını vermesi gerekiyor. Fenerbahçe’nin 2020-21 sezonunu belki de bu konuda ipuçları barındırıyor.
TFF’den limit engeli
Fenerbahçe önceki yılın sancılarıyla 2020-21 sezonuna girdi. Bir sezon önce devre arasında harcama limitleri gerekçe gösterilerek transfer yapamayan sarı lacivertliler tarihinde ilk defa böyle bir durumla karşılaşmıştı. Lisansı yetişsin diye savaş uçağı verilen Fenerbahçe’den transfer yapması engellenen Fenerbahçe’ye… Bürokrasi ile sarı lacivertliler ilk kez bu kadar karşı karşıyaydı. Ali Koç, Bankalar Birliği anlaşmasını o zamanki şartlarda imzalamayı reddetmiş ve bunun için bedel ödemişti. Türk futbol tarihinde Fenerbahçe ilk defa böyle bir muameleye tabi tutuluyordu. Türkiye Futbol Federasyonu, yeni limitleri açıkladığında Fenerbahçe’nin değil transfer yapmak elindeki oyuncuları da göndermesi gerekiyordu.
Sezon meydan okumayla başladı: Sevgi limit tanımaz!
Burada sarı lacivertli kulüp herkese meydan okudu. ‘Fenerbahçe sevgisi limit tanımaz’ denilerek Galatasaray’ın elinden kapılan Mert Hakan Yandaş, Beşiktaş ile sözleşmeleri biten Gökhan Gönül ile Caner Erkin ve Trabzonspor’dan Filip Novak aynı gün açıklandı. Başkan Ali Koç, TFF’ye adeta rest çekiyordu. Fenerbahçeliler, uzun süredir ilk defa kulübün büyüklüğünü tekrar hissediyordu. İlerleyen günlerde transferler durmadı. Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adayı olarak görülmeye başlanmıştı. Bir yandan da bu kadar çok transfer önceki iki yılda yapılan yanlışları gösteriyordu. Eski kadrodan sadece kaleci Altay Bayındır, Ozan Tufan ve Luis Gustavo kalmıştı. Bu arada Fenerbahçe, borçlarının 1 yıl ertelenmesi için gerekli izni alıyor ve Bankalar Birliği anlaşmasının kendi şartlarında olması için verdiği mücadelede başarıya ulaşıyordu.
'Alo ben Emre abin'
Emre Belözoğlu'nun sportif direktörlüğe getirilmesi Koç için cesur bir karardı. Çünkü bu konuda hiçbir tecrübesi bulunmuyordu. Özellikle transfer döneminde Belözoğlu, 'Alo ben Emre abin' esprisiyle öne çıktı. Futbol dünyasındaki ağırlığı sayesinde kadro yenilirken başarılı işlere imza attı.
Bir sezon kaybetme pahasına Erol Bulut
2019-20 sezonunda Ersun Yanal’ın istifa etmesinden sonra teknik direktörlük için geçici çözümler bulunmuştu. Belki bu yüzden Avrupa kupalarına gitme şansı heba edilmişti. Yeni sezonda teknik direktör olarak Alanyaspor’daki sözleşmesi bitmesi beklenen Erol Bulut getirildi.
Ağbi modeli
Belki Belözoğlu'nun belki yönetimin isteğiyle Samandıra'da eski Fenerbahçeli futbolculardan oluşan bir teknik heyet kuruldu. Volkan Demirel, Mehmet Aurellio, Selçuk Şahin'in de bulunduğu bu isimlerin Fenerbahçe gibi yüksek hedefleri olan bir takımda gerekli yeterliliği taşıyıp taşımadığı sorgulanmadı. Bu isimlere takıma aidiyet kazandırma misyonu yüklendiyse; onda da parlak bir karne gözükmüyor. Beşiktaş ve Galatasaray, yerli ve yabancılarından aidiyet konusunda Fenerbahçe'den önde görünüyor. Bu da ya modelin ya isimlerin başarısız olduğu anlamına geliyor.
Rize'de ilk 11 oynadılar ve takımdan gittiler
Sezon başladığında Fenerbahçe'de transferler devam ediyordu. Daha sonra takımdan ayrılacak Frey, Deniz Türüç ve Zanka gibi isimler Rizespor karşısında ilk 11'deydi. 1-0 yenik duruma düşülmesine karşın artık klasikleşen Caner Erkin ortası ve Gökhan Gönül kafası ve penaltından Sosa'nın golüyle karşılaşma 2-1 kazanılıyor ve iyi bir başlangıç yapılıyordu. Maçın son dakikalarında kazanılan penaltıyla birlikte tartışmalar da başlamıştı. Aynı bir sezon önce Fenerbahçe'nin 6. olduğu sezonda 'Zorlu' gibi 'Rıdvan Dilmen' sezonu lafları gündeme getirilmeye başlanmıştı. İddiaya göre Merkez Hakem komitesi Başkanı Serdar Tatlı'yı göreve eski Fenerbahçe oyuncusu yorumcu Rıdvan Dilmen getirmişti ve hakemler Fenerbahçe'yi kollayacaktı.
Kötü algı yönetimi
Fenerbahçe'nin son iki sezondur en çok sıkıntı çektiği konulardan biri algı yönetimi. Geçen sezon 'Zorlu', 2020-21'de 'Rıdvan Dilmen' sezonu algısı sarı lacivertlilere büyük zarar verdi. Fenerbahçe hem basını hem toplumu yönetme konusunda başarısız oldu. Hakem kararlarından en çok çeken kulüplerden olmasına karşın derdini anlatamadı. Bu algıyı dile getiren isimler hem sosyal hem de konvansiyonel medyada seslerini çıkarırken Fenerbahçe sessiz kalmayı tercih etti. Kısacası sarı lacivertliler gazeteci Hıncal Uluç'un her yıl söylediği ama 7 yıldır gerçekleşmeyen "Fenerbahçe'yi şampiyon yapacaklar" algısını kırmakta başarısız oldu.
Liderlik geliyor
Takımdaki sirkülasyon sürerken Kadıköy'de 9 kişilik Hatayspor'a gol atılamamış puanlar paylaşılmıştı. Bu maç belki de sezona damga vuracak Kadıköy kabusunun habercisiydi. Deplasmanda Altay Bayındır'ın ışık saçtığı derbide Galatasaray ile 0-0 berabere kalınıyordu. Zor da olsa ardı ardına alınan Karagümrük, Göztepe, Trabzonspor ve Antalyaspor galibiyetleri Erol Bulut'un yüzünü güldürüyordu. Erol Bulut, galibiyetlerden sonra 'beraber yapacağız' vurgusunu öne çıkarırken takımdaki sirkülasyondan şikayetçiydi. Pandemi nedeniyle zaten az hazırlanma süresi olan takım her yeni oyuncunun gelişiyle antrenmanlarda başa dönüyordu. Buna karşın liderlik gelmişti.
SÜRECEK