Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın Eski Futbolcusu Sezer Öztürk'e Hapis Cezası
Bir dönem Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta oynayan eski futbolcu Sezer Öztürk, cinayetten yargılandığı davada 14 yıl, 7 ay hapis cezası aldı. İşte detaylar.
Sezer Öztürk'e 14 yıl, 7 ay hapis
Eski Milli futbolcu Sezer Öztürk, trafikte çıkan tartışma sonucu silahla ateş ettiği ve 1 kişinin ölümüne, 4 kişinin ise yaralanmasına sebep olduğu belirtilen davada, 3 ayrı suçtan 14 yıl, 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Neler yaşandı?
19 Eylül 2021 Pazar günü akşam 17.30 sularında Çekmeköy'de, otoyolda çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. İddiaya göre Sezer Öztürk, aracının içinden silahla ateş açtı ve hızla olay yerinden uzaklaştı. Açılan ateş sonucu, kavgaya karışan Halil İbrahim S. hayatını kaybetti. Baba Haydar G., ağabey Duran S. ve arkadaşları Sezgin Y. ile Metin A. ise yaralandı.
Şubat ayındaki duruşmada savunmasını yapmıştı
Sezer Öztürk, Şubat ayındaki Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu olarak katılırken, iddianamenin okunmasının ve kimlik tespitlerinin ardından savunmasını yapmıştı.
"Bugün burada her şeyi anlatmak istiyorum”
Şubat ayında yaptığı savunmada Sezer Öztürk, şu ifadeleri kullandı: “Eski milli bir futbolcu olarak burada olmaktan duyduğum üzüntüyü dile getirmek istiyorum” diyerek başlayan Öztürk, “Psikolojim iyi olmadığı için aldığım ağır ilaçlar yüzünden emniyette ve savcılıkta söylemek istediklerimi anlatamadım. Bugün burada her şeyi anlatmak istiyorum"
"Bana, 'Bekle lan Almancı p..' dediler"
“Arabada benim 3 çocuğum, eşim ve çocuklarımızın bakıcısı vardı. Arka arabada da Ömer’in 2 çocuğu ve eşi vardı. Tatil için kiraladığımız eve doğru gidiyorduk. Eve 100-200 metre kalmıştı ki 2-3 arabanın yolu kapattıklarını gördük. Arabaların kapıları açıktı. Yol isteyince bana, ‘bekle lan’ dediler."
"5-10 dakika bekledikten sonra tekrar yol istedim bu sefer bana, ‘Bekle lan Almancı p.., burası Almanya mı?’ diye küfürler ettiler. Ben yanımda ailem olduğu için hep alttan aldım ama arabada 1,5 yaşındaki çocuğum ağlıyor artık eve gitmem lazım. Geçecek başka yol yok. En son biri eşimin olduğu tarafın camından kafasını içeri sokarak küfür etti”
"Bijon anahtarıyla kafama vurdular"
“Ama ben Türküm hakim bey, bizde eşin ve çocuğun olduğu yerde küfür edilmez. Biz şerefimiz için yaşarız. Ben söylediklerini hep hazmettim. Çünkü alkollü olduklarını anladım. Biz arabada durdukça üstümüze geldiler. İçlerinden biri arka kapıyı açmaya çalışınca ben arabadan indim. İner inmez biri bana yumruk attı. Bijon anahtarıyla kafama vurdular. Demir çubuklar ve taşlarla vurmaya devam ettiler. Biri üstüme sandalye attı. Çok kalabalıklardı. Ben bunları yaşarken hep çocuklarımı ve eşimi düşündüm. Ölenin de 2 çocuğu varmış. Ama bunu ben başlatmadım sorumlusu ben değilim”
"Ömer ilk önce havaya ateş etti"
"Çocuklarımın yanında bu kadar gözleri dönmüş şiddete meyilli insanların çocuklarıma da bir şey yapacağını düşündüm. Ömer ilk önce havaya ateş etti. Biraz geri çekildiler ama yine gelip daha çok vurmaya başladılar. Ben bir ara kendimden geçer gibi oldum. Çocuklarıma bir şey olmasın diye sürekli dua ediyordum."
"O ana kadar kimseyi öldürmeyi düşünmedim"
"O ana kadar kimseyi öldürmeyi düşünmedim. Allah hiçbir babayı bu pozisyona düşürmesin. Ömer’in kafasına vurduklarını ve Ömer’i yere düştüğünü gördüm. Ömer’in hanımı Ayşe abla eşini kurtarmaya çalışıyordu. Karşımızda 15-20 kişi var, biz eşlerimizle mücadele ediyoruz"
"Öleceğimi biliyordum"
“Sürekli kusuyordum ve görme kaybım vardı. Eşim kafatasın görünüyor yarılmış hemen hastaneye gidelim dedi. Eşim ve çocuklarımı evde bıraktım. Ömer ile birlikte yeniden yola çıktık. Aynı yoldan geçmek zorundaydık. Aynı yerde 15-20 kişi yeniden yolumuzu kesti. Maktul de oradaydı. Keşke olmasaydı ama niyetleri iyi değildi. Benim hala başım dönüyordu. O kadar çok darbe almıştım ki tek bir darbe daha alsam öleceğimi biliyordum”
"Üzerimden bir yük kalktı"
"Maktul üstüme doğru geldi. Ben ayaklarına doğru ateş edince kaçtı. Koşmaya başladı. Benim öldürme kastım yoktu. Olsaydı arkasından koşardım. Hayatımda hiç suç işlemedim. Üzgünüm, sadece yol istemiştik. Ben size her şeyi içtenlikle anlattım. Üzerimden bir yük kalktı"