Ankaragücü - Fenerbahçe yorumu: Şov yapacağını düşündüm, yanıldım!
Spor yazarları Mehmet Demirkol, Uğur Meleke, Şansal Büyüka, Ömer Üründül, Faik Çetiner, Ercan Güven, Ankaragücü-Fenerbahçe karşılaşmasını değerlendirdi.
Mehmet Demirkol: Crespo'nun rolü
Mehmet Demirkol (Fanatik): Ankaragücü cüretkar bir oyunla başladı. Fenerbahçe geriden oyun kurmaya niyetlendiğinde 6-7 kişiyle ön alanda rakibi bozmaya çalıştılar; Çok yüksek enerjiyle. Jesus, Crespo’yu merkezde Lincoln ile tamamlamak isteyince burada Ankaragücü ilk yarıda fizik ve sayısal bir üstünlük sağladı.
Fenerbahçe’nin orta sahayı kaybetmesinin yanı sıra (ve buna bağlı olarak) hücum üçgenlerini de doğru kurduğunu söyleyemeyiz Öte yandan bu tempoyla Başkent ekibi erken yoruldu. 60’da düşmeye başladılar. Değişiklikler ise Ömer Hoca’nın istediği katkıyı yapmadı. İsmail, Rossi ve Pedro’nun oyuna girişi ise hem orta sahaya direnç kattı hem Crespo’nun öne çıkıp oyuna katılmasıyla gollük kontra fırsatları yarattı. Onun maç içi performansı doğru diziliş/rollerin bir oyuncuyu nasıl değiştirdiğinin örneği.
Uğur Meleke: Jesus spor medyasının ezberini bozuyor
Uğur Meleke (Hürriyet): Fenerbahçe, Jorge Jesus’la üç aylık süreçte Türk spor medyasının tüm ezberlerini bozmaya devam ediyor: ”Yedi günde üç müsabaka oynadık” argümanına sığınmıyor. “Sadece küçük takımlar haftada bir maç yapar” diyor hatta. İdeal 11 kavramını çöpe attı. Fenerbahçe’nin ideal 25’i var adeta. Bir maç üçlü, bir maç dörtlü savunma tercih edebiliyor ama o konuda herhangi bir yoruma da mahal bırakmıyor. Üçlü, dörtlü ya da beşli, Fenerbahçe’nin oyunu dizilişe göre değişmiyor. Oyun standardını her durumda koruyor.
Şansal Büyüka: Fenerbahçe'nin şov yapacağını düşündüm, yanıldım!
Şansal Büyüka (Milliyet): Fenerbahçe maça 0-0 değil, 1-0 önde başladı. Gol bu kadar erken gelince, Fenerbahçe’nin şov yapacağını düşünmüştüm. Kötü yanıldım. Önde basan, hızlı hücum eden, sürekli atak geliştiren, rakibin çıkmasına izin vermeyen Fenerbahçe ortada yoktu. Fenerbahçe yorgun görüntüsüne rağmen savunmasını ikinci yarıda iyi toparladı. Ankaragücülü oyunculara ilk yarıda olduğu gibi cömert davranmadı. Serdar Aziz, savunmanın, hatta takımın en iyi adamıydı.
Ercan Güven: Gizlisi saklısı kalmadı
Ercan Güven (Milliyet): Artık gizlisi saklısı kalmadı; eksik maçına üç puan yazarsanız Fenerbahçe ligin lideri şu anda… Kötü oynadığında, maçı domine edemediğinde bile üç gol atıp kazanabiliyor çünkü. Önemli olan Ekim ayını kazanarak bitirmek… Başakşehir ve Rennes maçlarını dünkü Fenerbahçe ile geçmek mümkün değil çünkü.
Ömer Üründül: Altay ders çıkarmış
Ömer Üründül (Sabah): Fenerbahçe 65 dakika sezonun en kötü futbolunu sergilediği maçta yine 3 puanı kazandı. Hem de farklı. Dün ilgimi çeken bir olay da Batshuayi ve Valencia'nın performansıydı. Batshuayi oyunun başında attığı gol dışında sahada yoktu. Valencia da çıkmadan kaçırdığı bir gol dışında hiçbir şey yapmadı. Altay yaptırdığı 2 gereksiz penaltı sonrası bir ders çıkarmış olacak ki dün benzer bir pozisyonda rakibin ayaklarına atlamadı.
Faik Çetiner: Ezberlenen oyun planını rakipler çözemiyor
Faik Çetiner (Fanatik): Fenerbahçe’nin ezberlenen oyun planını rakipleri şimdilik çözemiyor.3’lü defans ile geride geniş alanlar bırakan Fenerbahçe’nin bir başka gizli silahı da, “ofsayt taktiği.” Ankaragücü’nün dünkü oyunda attığı 2 gol de bu taktiğe takıldı. Evinde oynayan Ankaragücü ise etkisiz rakibi karşısında ne ofansif ne de defansif oyunda sahne alamadı. Fenerbahçe zorlu Ankara deplasmanını kendini fazla zorlamadan, “Güle oynaya” kazandı.
Gürcan Bilgiç: Riskin anahtarı hücum presi
Gürcan Bilgiç (Sabah): Fenerbahçe defansının oyunu önde kabul etmesi, hemen her maçın devre arasında veya sonunda tartışılıyor. Bu riskin anahtarı takımın hücum presi. Buradaki sıkıntı Ömer Erdoğan'ın takımını daha görünür ve etkili yaptı. Bir gol atsalar rüzgârı arkalarına da alırlardı. Ama başka bir ayrıntı daha; 19 resmi maçta rakiplerinin 93 kez ofsayta düşmesi. Yani 'tehlikeli' denilen tarz tam bir tuzak haline gelmiş.