"Fenerbahçe'nin temel problemi..."
Altaylı'nın açıklamaları şöyle:
Diğer ülkelerdeki hakemler, hata yaptığında hatasını başka bir hatayla kapatmaya çalışmıyor, hatalarına rağmen insanda güven uyandırıyor. Bizdekiler pek öyle olmuyor, bizde işin içerisinde fazla el varmış gibi görünüyor. Burada medyanın da hakemler üzerinde etkisi var, Federasyon'un da mutlaka hafif de olsa vardır diye düşünüyorum. Bizdeki hakemler güven vermiyor.
TFF'de Çakır ailesinin önemli rolü var
Bunun yanı sıra Türkiye'de her yerde olduğu gibi bir adamcılık, hanedan oluşturma işe girdi. Bugün iyi biliyoruz ki TFF'de hakem meselesinde Çakır ailesinin muazzam bir rolü var. Bütün hakemlerin çocukları hakem olmak zorunda mı kardeşim? Muhtemel ki torunu ve torununun torunu da hakem olacak. Bunlarla mücadele edilmek lazım ancak 'Al ileri' 'Sar geri' diyerek hakem konuşuluyor.
Namoğlu'nun yerine Sabri Çelik'in geitirilmesi...
"İstifa edeceği söylentileri üzerine bir isime karşı bildiriler yayınlanmaya başlandı. Oradaki mesele Müftüoğlu olmasın idi. Zaten olacağı yoktu ama özellikle bir camiada böyle bir şüphe oluştu. Onun önünü kesmek için yapıldı. Mesele kimin olduğu değil, eldeki malzeme, hakem örgütlenmeleri, hakemlerin kişiliği belli, medyanın tavrı belli.
Oraya Sabri Çelik'i değil, Collina'yı getirsen ne fark eder? Sistem aynı kaldığı sürece. Kötü hakemlerin ortadan kaldırmanın yolu 'Hakemler kötü' demek ve kötü hakemlerin içinden birini sistemin başına getirmek değil. Gencecik bir hakem geliyor, güzel de gelişim gösteriyor, biraz olgunlaştıktan sonra kaşar hakem kervanına katılıyor. Sorundan giderek çözümü bulmamız lazım ama Türkiye'de her meselede böyle. Tarımsal üretim düşük, tanzim satış... Üretim, denetim yok, fiyatlar artıyor, tanzim satış mağazaları kuruluyor. Nedenlere bakmak lazım. Sabri Çelik gelip, hanedanlığa son verecek mi?"
MHK'daki diğer atamalar...
Devrim cesaretle başlar. Hakem camiasında son dönemde gördüğümüz en aykırı hakem kim? Deniz Çoban bence. Hatasından dolayı bir hakemliği bıraktı. Belli ki bunda farklı bir yürek var. Bunlardan olmayacağı belli çünkü. Hakemler arasında yorum farkı biraz kabul edilebilir, TFF ve MHK'nin işlerinden biri bu yorum farkını yakınlaştırmaktır. Mesela İngiliz hakemi gördüğünde 'Sertliğe izin verir' denir, bir tarzı vardır.
Böyle bir ekolümüz yok, bundan geçtim, hakemlerin kendi kararlarında da tutarlılık yok. Aynı pozisyonda bir oyuncu yapınca bir şey yok, başkası yapınca var. Mesela Skrtel'e kırmızı kart göstermemesi üzerine dersin ki 'Sertliğe izin veriyor' ama sonra verdiğine bakıyorsun, çıkarmış. Hakem görmeyebilir, tam çözemeyebilir ama bir tarafa gösterip öbür tarafa göstermiyorsan problem vardır.
Diagne...
Diagne'yi şu anda psikolojik olarak etkilemek isteyenler var. Trabzonspor maçında evet kırmızı kart görmeliydi ancak medyada iki haftadır 'Buna niye kırmızı kart göstermediniz?' diye linç ediliyor. Ancak medyanın yaklaşımı farklılık arz etmeye başladı. Hakemler, Diagne üzerinde baskı altına alınmak istiyormuş gibi hissiyata kapıldım. Daha önce Burak Yılmaz'a, Emre Belözoğlu'na da yapıldı. Hakemler gördüğünü çalarsa, medyanın bu gibi oyunlarına düşmezler.
Diagne'de bir sıkıntı var... Transfer olduğu gün demiştim ki 'Galatasaray ekibi, Kasımpaşa'da Diagne'yle ilgilenen insanlarla konuşsunlar' Arayıp 'Bu adam nasıl biridir, nasıl oynar?' demek çok mu zordur, gurur kırıcı mıdır? Diagne, şu anda Galatasaray'a faydalı olur. Diagne sayesinde Galatasaray orta sahası daha fazla gol atacak. Kimse Diagne'den Kasımpaşa performansı beklemesin diye de söylemiştim. İki farklı kültür var ortada" değerlendirmesinde bulundu.
Orta yapılmıyor. Orta yapılmayınca Diagne ne yapacak? Bu Eren Derdiyok için de geçirliydi. Diagne, Eren'den daha güçlü, daha tehlikeli, rakip savunmayı daha çok korkutan bir adam olduğu için alan açıyor. Nagatomo ve Mariano ortalarında Diagne, Eren'den daha fazla iş yapar. Diagne'nin etrafı sıkı sarıldığı için boş alan kalıyor. Niye Feghouli ilk hat-trick'ini yaptı? Niye Belhanda bir maçta iki gol attı? Niye? Diagne. Ha kendi de gol atmalı işi o. Atacaktır.
TFF Başkanlığı...
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in "Ben isterim ki rakip kulüplerin başkanları TFF Başkanı olsun. Buna sevgili Ali Koç da dahil hatta ikinci başkanı da MHK Başkanı olsun" demeci üzerine konuşan Altaylı "Niye böyle bir şey söylemeyi ister ki bir insan? Kavga yokken bu lüzumsuz gevezelik. Ne bir başkan adayı var ne başka bir şey var. Fazla kibar görünmek bazen kabalık anlamına da gelebilir.
Şöyle deseydi daha anlamlı olurdu: 'Aziz Yıldırım başkan olsun' Futbol dünyasında biri TFF Başkanı olacak kadar bu işleri seviyorsa belli ki bu işi seviyor. Bunun dışında görebileceğiniz tek adam Hasan Doğan'dı son yıllarda. Önemli olan şudur: TFF Başkanlık koltuğuna oturduğun andan itibaren herkese eşit davranabiliyorsan centilmenlik budur. Bugün Türk futbol camiasındaki pek çok insanın, çok açık söylüyorum, bunu yapabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum. Buna Aziz Yıldırım da dahil. Bugün ortada bir kulüp başkanının TFF Başkanı olmasından daha vahim bir durum var: TFF Başkanının bir kulüpten 100 milyon dolar alacaklı olması. Bundan daha vahim bir şey olabilir mi?" dedi.
"Hakemler kaliteli olmalı"
Kulüplerin hakemlere yönelik basın toplantılarının işe yarayıp yaramadığını değerlendiren Altaylı "Hakemlerin karakterli olması lazım. Yaptığı işten emin olan dışarıdaki zurna sesini bile duymaz. Yaptığına güvenmiyorsan zurna sesini duyarsın, kafa kalmaz. Ali Koç bağırıyor, öteden Ağaoğlu bağırıyor, Mustafa Cengiz bağırıyor, Fikret Orman bağırıyor... Bunlarda da kafa falan kalmıyor. Ondan sonra rüzgar nereden eserse oraya doğru dön git. Yaptığının doğruluğundan eminsen yürürsün kardeşim. Türk hakemliği de bu yüzden bir yere varamıyor" ifadelerini kullandı.
Terim ile Koç arasındaki diyalog
Fatih Terim'in "Hakemler de hata yapar" açıklamasının ironi olduğunu dile getiren Altaylı, Ali Koç'un bu sözler üzerine yaptığı "Kurnazlık yapıyor" demeci ve Terim'in bu açıklamaya yanıt vermemesi üzerine de konuştu ve şunları söyledi:
"Fatih Terim'in saha dışına geçme girişimleri üzerine 'Gel başkan ol' demiştim. Fatih Terim akıllı bir adam. Söylediklerimiz üzerine benim söylediklerini boşa çıkaracak tavra geçmişti. Burada da öyle. Ne desin? Bir kulübün başkanı ve bir kulübün başkanının karşı karşıya gelmesi doğru bir şey mi? Geçen sene Aykut Kocaman ve Fikret Orman'da olmuştu. Bir ceza daha mı alsın Fatih Terim?"
"Cezalar niye verilir? Cezalardan ıslah olunması için. Belli ki Terim cezalardan dolayı bir ders çıkarmış kendine, sıkıntı çıkarmak istemiyor. Doğru da davranıyor. Sadece Terim de değil, Ersun Yanal, Ünal Karaman gibi çoğu teknik direktör bu sezon daha dikkatliler. Belki de bu cezalar, acımasız davranmaları doğru olmuş olabilir."
CAS davası...
Galatasaray'ın CAS davasını kazanması ve Cengiz'in 'Men yok' açıklamasını değerlendiren Altaylı, "Men yok diye bir şey yok. Bu üç yıl içerisinde kurallara uymazsan men yine var. Sadece geçmiş dönemdeki dosyayla kararı değişmedi. UEFA böyle söyledi. Eğer sen yükümlülükleri yerine getirmezsen yine ceza gelir, kimse merak etmesin" dedi.
Benfica maçı...
Galatasaray'ın 2-1 kaybettiği Benfica maçını değerlendiren Altaylı "Rakibin pozisyonundan daha fazla pozisyonun var ve atamamışsın. Ve Galatasaray tarihi kötü bir futbol oynamış. Galatasaray'ın en önemli silahlarından Fernando, sahada var da yok. Allah tarafından cezalı. Böyle oynayacaksa oynamasın. Galatasaray'ın bu sezonki en kötü maçlarından biri diyebilir miyiz? Normalde Galatasaray, Avrupa'da daha iyi oynayan bir takımdı.
Galatasaray'da bir iki senedir ilk kez böyle eksiklik yaşıyor. Bana sorarsan Galatasaray'ın Benfica'yı, deplasmanda eleme ihtimali yok değil. Galatrasaray, Benfica'dan daha iyi bir takım. Evet öbürü daha genç... Ama Marcao'nun iki hatası, iki gol. Penaltı değil deniyor bence penaltı. Hatırlarsın Neuchatel maçı vardı, uçaktan '5 atarız' diye indik ve 5 attık. Bu inanç meselesi. Bu inanç var mı yok mu hissedemiyorum. Galatasaray, bu inancın içine girebilirse orada da eleyebilir. Galatasaray'ın bu oyun sistemi içerisinde sıfır" ifadelerini kullandı.
"Fenerbahçe'nin şansı Ali Koç'la var"
Avrupa'da başarının yönetim zihniyetiyle bağlantılı olduğunu söyleyen Altaylı "Ünal Aysal'ı sevmem, Galatasaray'a zararı olduğunu düşünürüm ama sonuçta Avrupalı bir bakış açısına sahipti ve o yüzden o başkanken Galatasaray, Avrupa kupalarını zorluyordu. Bu bir yönetim zihniyetidir. Neuchatel'i elediğimizde Alp Yalman, Faruk Süren vardı. O yüzden Fenerbahçe'nin Ali Koç'la böyle bir şansı var diyorum. Olur demiyorum, olacaksa Ali Koç'la olur diyorum" yorumunu yaptı.
En büyük problem Comolli
Fenerbahçe'nin Zenit galibiyeti ve Konyaspor beraberliğini değerlendiren Altaylı, "Ersun Yanal, büyük maçlara daha fazla, küçük maçlara daha zor konsantre olan bir teknik direktör tipi. Yanal'da bir takım problemler olduğu kesin ama bence Fenerbahçe'nin en önemli problemi Comolli. Comolli'nin bir halt olmadığı ortaya çıktığı gibi getirdiği futbolcuların da bir halt olmadığı ortaya çıktı. Slimani... Bırak Fenerbahçe'de futbolcu olmayı, takım otobüsüne muavin olarak alınmaz. Sürpriz mi değil? Slimani gibi milyonlarca Euro alınmış bir oyuncu Fenerbahçe'ye bedelsiz verilmişse bu çöp toplamaktır. Slimani'den cacık olmaz. Frey'den de olmaz da Slimani'den olmayacağı çok açık. Attığı golde topu tepti. Antrenman falan yapmanın etkisiyle demek ki ayağını açabiliyor. Ali Koç kendini, kulübü daha fazla perişan etmesine izin vermeden bu adamı yollamalı" ifadelerini kullandı.