Fener'in Sow'u bir bambaşka: 2-1
Son dakikalarda 3 puana abone olan Fenerbahçe ligde kalma mücadelesi veren Çaykur Rizespor’u da Senegal’li starı Moussa Sow ile 90+2’de vurdu 2-1
Konuk ekip açısından:
Lig’de alt sıralardan kurtulup kalma mücadelesi veren Çaykur Rizespor, zorluk derecesi yüksek kritik maça haklı olarak güçlü rakibine karşı kadroda revizyona gidip farklı bir taktik anlayışıyla başladı. Rakiplerin aldığı sonuçlar neticesinde beraberlik konuk ekibin işine yaramıyordu. İşleri zordu ancak bu maçta kesinlikle 3 puanı almak zorundaydılar. O nedenle kapasitelerinin çok üstünde oynamaya özen gösterdiler. Ancak erken dakikalarda yedikleri beklenmedik gol tüm oyun planlarını bozdu. 1-0 geriye düştükten sonra mecburen ofansif futbol kurgusuna dönerek etkili bir takım oyunuyla rakip alanda pozisyonlar aramaya başladılar. İlk çeyrek geçilirken geliştirdikleri bir kanat organizasyonunda Fenerbahçe savunmasında Şener’in yaptığı bireysel bir hatadan Oğuzhan ile beraberliği sağladılar. Golle umutlanan konuk ekip yaklaşık bir on dakika kadar daha etkili oynadılar. 1-1’den sonra öne geçme fırsatları da yakaladılar. Ancak final pas ve gol vuruşlarında etkili olamadılar. Kalan son çeyrekte oyunun hakimiyetini yeniden Fenerbahçe’ye kaptırarak ilk yarıyı beraberlikle kapattılar.
İkinci yarıya da durgun başlayan Çaykur Rizespor takımı, oyunun belirli bölümlerinde organize ataklar geliştirerek net pozisyonlar buldular. Özellikle 65. Dakikadan sonra daha etkili oldular. Belki de konuk ekip için maçın kırılma noktası sayılacak Kweuke ile net galibiyet golünü kaçırdılar. Bu önemli fırsat sonrası gardları düştü. Fenerbahçe’nin yeniden oyuna ağırlığını koyması sonucu öncelikle gol yememek adına garantili bir futbol kurgusunu sahaya yansıtmak ve en azından beraberliği kurtarmaya çalıştılar. Ancak son on dakika rakipten çok ciddi baskılar görerek savunmada çok bunaldılar. Güçleri oranında direnmeye çalışsalar da Fenerbahçe’nin elinden kurtulamadılar ve uzatmalarda yedikleri ikinci golle 3 puana veda eden taraf oldular. Alınan bu skor Çaykur Rizespor açısından ligde kalma umutlarını iyice zora soktu. İnsan şöyle düşündüğünde bu Anadolu takımlarını anlamakta bayağı zorlanıyor. Be adamlar; sizler sezon boyunca kendi denginizdeki takımlardan çok rahatlıkla alabileceğiniz 3 puan fırsatlarını hovardaca harcayın, sonra sıkışınca gelin Fenerbahçe gibi yıldızlar topluluğu bir takımdan 3 puan alma stratejileri yapın. Oldu canım, alırsınız böyle üçün birini..
Fenerbahçe’ye gelince:
Kötü futboluyla eleştirilen Fenerbahçe, kötü oynamasına rağmen her ne hikmetse son 7 maçın 6’sını kazanarak 18 puan topluyor ve bu takım şampiyonluk yarışında yok. Vay arkadaş derler adama yahu… Bu takımın bir de iyi oynadığını düşünürsek durumlar nasıl olurdu acep, İvediklerin Recep misali... Neyse şakayı bir tarafa bıraktığımızda; Ligde ikincilik umutlarını sürdüren Fenerbahçe’de tüm hesaplar galibiyete endekslenmişti. Alınacak bir üç puan hem Beşiktaş derbi maçı öncesi iyi bir moral hem de ikincilik için önemli bir avantaj olacaktı.
Bu pozitif psikoloji içinde maça, kazanmaya istekli taraf olarak başladılar. Dakikalar henüz 3’ü gösterirken aradıkları ve arzuladıkları golü Senegal’li starı Moussa Sow ile buldular. Golden sonra orta alanda ve kenar beklerinde uyum sorunu baş gösteren Fenerbahçe takımı, rakibin etkili oyunu karşısında kısa bir süreliğine konsantrasyon bütünlüğünü kaybedince savunmada Şener’in basit bir bireysel hatası sonucu kalelerinde beraberlik golünü gördüler. Gol sonrası on dakika kadar bir bocalamaya giren ve rakibe pozisyonlar veren sarı lacivertliler bitime çeyrek kala oyunda dengeyi kurup atak üstünlüğünü tekrar ele geçirdiler. Ancak geliştirdikleri ataklarla sadece rakibi durdurdular skor üretmek adına fazlaca etkili olamadılar.
İkinci yarıya Fenerbahçe’nin yediği golde hatası olan ve ilk yarı boyunca istenilen performansı pek veremeyen Şener’i oyundan alan Dick Advocaat Ozan hamlesiyle başladı. İkinci yarıya daha atak başlayan, sarı lacivertliler rakip savunmada buldukları boşlukları iyi değerlendirerek pozisyonlar bulan taraftılar. Özellikle son çeyrekte baskısını iyiden iyiye artıran, geliştirdikleri organize ataklarla rakip savunmanın dengesini bozup onları bir hayli bunalttılar. Üst üste kullanılan kornerler, rakip ceza alanı içinde çekilen sert şutlar adeta ikinci golün sinyallerini veriyordu. Dakikalar ilerledikçe Fenerbahçe oyunu bırakmıyor ve kazanma isteğinden asla vaz geçmiyordu. Fenerbahçe’nin baskısından iyice bunalan konuk ekip futbolcuları çareyi oyunu soğutmaya ve dakikaları çalmaya yönelik taktik faulleri yapmaya başladılar. Hatta dakikalar doksanı gösterirken Fenerbahçe kalecisi Ertuğrul’un topu oyuna sokmasını engellemeye çalışan Rizespor futbolcusu Saadane oyun dışı kalarak takımını 10 kişi bıraktı. Yapılan bütün bu atraksiyonlar rakip takımın acizliğini net olarak ortaya koyuyordu. Ancak Fenerbahçe’de gol ısrarından vaz geçmiyordu. Tıpkı geçen hafta Galatasaray takımına yaptıkları gibi son dakikalarda Moussa Sow ile golü bulup altın değerinde bir 3 puan ve ikincilik yolunda önemli bir galibiyet aldılar. Fenerbahçe takımını kutluyorum.