Fikret Orman: Beşiktaş'a kimsenin gücü yetmez
Video-Fikret Orman: Beşiktaş'a kimsenin gücü yetmez
Yüzde 60'ınızı birebir tanıyorum. Kimseyi önerge için aramadım. Herkes gelsin, iradesini genel kurulda konuşsun. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Buraya gelen her önerge yönetimin hazırladığı önerge değildir, genel kurulun hazırladığı bir önergedir. Biz kimseye şu önergeyi verin ya da ihracı durdurun demiyoruz.
Divan, Beşiktaş açısından hesap sorulan yer değildir. Hesap genel kuruldur. Bugün anneler günü, neden bugüne koyduk diye merak edenler olabilir. Çarşamba günü Ramazan başlıyor, oruç tutuluyor. Ben de oruç tutuyorum. İnsanlar daha gergin olabiliyor.
Cumartesi yapalım dedim, tatil günü bugün olduğu için öyle karar alındı. Kapalı kapılar arkasında konuşulacak şeyleri burada konuşun. Net ifade edin, biz de yanıt verelim. Beşiktaş Yönetim Kurulu'nun gizli bir ajandası yoktur.
Beşiktaş, kongreye gelmeden önce de kimin ne konuşacağı konusunda üslubumuz olmadı. Geçen 1 sene içerisinde birçok faaliyet yaptık. Bunlar 1 günde yapılan şeyler değil. Vodafone Park'ta ikinci yılı geride bıraktık. 36 maçtır yenilmezlik serimize devam ediyoruz. Bu önemli bir başarı olarak görülüyor. Son iki sezonu da şampiyon olarak bitirdik. Yüzde 80'i kazandık, 7 tane berabere bitti. Stadımızın camiamıza kazandırdığı çok şey var. İnanılmaz bir doluluk içerisinde bulunuyoruz. Bütün tribünlerimiz dolu ve her geçen gün de artıyor. Maçlarda daha fazla insanları ağırlayamamaktan dolayı üzgünüz ama kimseye ayrıcalık tanımadık. Herkese eşit olarak hizmet etmeye çalışıyoruz. Türkiye ortalaması 8 binken Türkiye'de 33 bin, Avrupa maçlarını 38 bin kişi ortalamayla oynuyoruz.
Şampiyonlar Ligi gruplarını namağlup tamamladık, namağlup bitiren ve en yüksek puana ulaşan takım olduk. Önümüzdeki sezon UEFA Süper Kupa maçı bizim stadımızda oynanacak. Bu talep UEFA'dan geldi. Allah o finali bizim oynamamızı nasip etsin. 2019 Ağustos ayında oynanacak. Ülke tanıtımına büyük bir katkı sunduğumuzu düşünüyorum. Yılın projesi ödülünü aldık. Vodafone Park'ı sadece stadyum olarak düşünmüyoruz. Daha çok yaşam alanı olarak görüyoruz. Her geçen gün buradaki faaliyetlerimiz artıyor. Konserler yapmak istiyorduk, terör olaylarından dolayı yapamadık ama bu sene Shakira konseri olacak.
Beşiktaş, müzesi Türkiye'nin ilk interaktif müzesi. Birçok geçici sergiler yaptık. Bugüne kadar 80 bin kişi müzemizi gezdi. Türkiye'nin ilk stadyum turunu yaptık. 8 ayda büyük ilgi gördü. 1.5 saat turun süresi. 46 bin 500 kişi stadyum turu yaptı. En büyük taleplerden bir tanesi yaz günlerinde stadı görmekti. Bu da bize maddi kaynak yaratıyor.
Yabancı sosyal medya hesaplarımıza 1 milyona yakın taraftar topladık. Bunlar bir anda olacak şeyler değil. Dünya kulüpleri bunlara 1992 yıllarında başladı.
Avrupa basınında sürekli olarak haberler yapıyoruz. Oraların gazetecilerini Avrupa maçlarımıza getirtiyoruz. Şampiyonlar Ligi maçlarımız onlarca ülkede yayınlandı. Bu konuda biz taleplerde bulunuyoruz. Çin'de bir maç yaptık, bu sene de gideceğiz. Schalke ile olan maçı 91 milyon kişi izledi. Uluslararası sponsorluklar doğudan geliyor. O yüzden bizim de o tarafa odaklanmamız lazım.
Artık taklit edilen bir seviyedeyiz. Sponsorlarımızla beraber yaptığımız şeylerle beraber 100'e yakın ödül aldık. 200 bin civarında mobil uygulamamızın kullanıcısı var. Bugüne kadar 36 tane sponsorluk anlaşması yaptık. 17.1 milyon Dolar'dır Beşiktaş'ın sponsorluğu... Türkiye'nin en değerli formasıdır. 3 milyon dolarlık da barter anlaşmaları yaptık. 8-13 yaş arası çocukları takımımıza kazandırmak için bir program hayata geçirdik. 30 binden fazla oy kullanıldı. Geleceğin Kara Kartalları projesini 7 bölgede yaptık. Finale kalacak çocukları bünyemize katacağız.
Yurtdışında açık hava reklamları verdik. 4 farklı ülkede 6 ay boyunca reklam verdik. Bakü Olimpiyat Stadı'nı "Come To Beşiktaş" sözleriyle donattık ve büyük ses getirdi. "Come To Beşiktaş"ı artık herkes biliyor. Dünyanın birçok ülkesinde gösterildi, yüksek düzeyde ilgi gördü. Youtube'da Barcelona'dan sonra en çok izlenen spor kulübü olduk. İki büyük yaratılıyor, biz gazetelerde gözükmüyorduk, Bu büyük rahatsızlık duyduğumuz şeylerdi. Bugün Türkiye'nin en büyük kulübünün Beşiktaş olduğunu görüyoruz. Beşiktaşlılık duruşunu dünyada herkesin bildiği bir kulüptür burası. Hiçbir zaman renk olmadık, ya siyah olduk ya da beyaz...
Beşiktaş, hiçbir zaman gücü yetenin kulübü olmadı, olsduysa Hakkı Yeten'in kulübü olduk, bize kimsenin gücü yetmez.
Bu sezonu vefa sezonu olarak belirledik. Onunla ilgili de birçok faaliyette bulunduk. Eski sporcularımızın mezarlarını bulduk, onlara sahip çıktık. Baba Hakkı'nın ismi köşede duruyordu, O'nun adına tesis yaptık. Ceddimize sahip çıktı, çıkmaya da devam edeceğiz.
Kartal Yuvası'nda yapılan ciro olarak 11 milyon TL'den 125 milyon TL'ye geldik. Rakiplerimizin mağazaları kendilerinin mağazası, bizimkilerin yüzde 32'si bizim. Onlarla karşılaştırdığınız zaman 182 milyon TL'ye denk gelmesi lazım. Hemen hemen rakiplerimizin toplamından fazla iş yapıyoruz. 100 mağazalık bir şirket haline geldik. Yurtdışına da mağaza açmaya başlayacağız. 66 binden başladık, bu sene 500 binin üzerinde forma sattık. Biz yeniden taraftar yaratmadık ama doğru dokunuşla, Beşiktaşlılık duruşu içerisinde stadyumumuzun doluluk oranıyla buralara geldik.
Facebook'ta etkileşimde bir numarayız. Twitter'da Avrupa'da büyümede bir numarayız. Türkiye'de etkileşimde bir numarayız. Instagram'da etkileşimde Avrupa'da, Türkiye'de bir numarayız. Beşiktaş'ta hiçbir sahtekarlık olmaz. Yan hesaplar da, Vodafone Park; Avrupa'da en çok takip edilen stadyum durumunda. 20 milyon kişiyle iletişim sağlıyoruz. Çince hesabımız da geliyor. Kontrollü haber yapma çalışması içerisindeyiz. Rakiplerimizle aramızda müthiş farklar oluşmuş durumda. Dönem dönem kendimizi de kullanmak zorunda kalıyoruz. Böyle yapmadığımız zaman Beşiktaş'ı karıştırmak için çalışmalar oluyor. Sadece spor değil, ekonomi sayfalarının da konusu oluyoruz.
Önümüzdeki 1 senede Fulya'ya yatırım yapmamız gerekiyor. Yeni AVM gayet güzel olacak. Ümraniye'deki hukuk bölümümüz çok iyi çalışıyor. Oradaki araziyi Orman Bakanlığı bizden almıştı. Davalarla geri aldık. İmzadan geçtikten sonra Gençlik Spor'a, sonra da bize verilecek. Bizden sonra başka arkadaşlar gelecek, umarım olabildiğince seviyeyi yukarıda tutarız. Herkes bizi sevemez ama olabildiğince toparlayıcı olmaya çalışıyorum.
Açtık açık açık konuşalım. Neyi götüreceğiz burada? 450 tane dava vardı. UEFA’ya 2 sene gidemedik. 19’un üzerinde dava vardı UEFA’da. Aktif Reklam hacze geldi, ödemeyeceğim arkadaşı dedim o parayı. Kazandık davayı, şimdi geri istiyoruz parayı. Avukatlık parası vermişiz. Ya arkadaşlar bu Beşiktaş kulübünü Denetleme Kurulu, bağımsız deneticiler, UEFA denetliyor. Gizli saklı ne olabilir bu kulüpte? Parayı biz mi götürüyoruz ya? Böyle bir şey olabilir mi ya? İşimizi iyi yapmak suç mu?
Araba var 30 bin, araba var 1.5 milyon TL. Fazla yapıldı diyorsun? Bunun detaylarını sana vereceğim git kime baktırıyorsun baktır. Biz çoluğumuza çocuğumuza isim bırakacağız diye bu işe girdik ya. Kötülük mü yaptık stadı yaparken. Dosyamız hazır. Ortada sermayesel olarak bitmiş bir kulübe, hacizlerin olduğu, statsız bir kulübe stat yaptık suçlu mu olduk yani?
Biz bir kredi anlaşması imzaladık. Hem Ümraniye’yi yaptırdık hem Vodafone Park’ı yaptırdık. Eğer bildiğin bir şeyiniz varsa çıkın konuşun. Burada her şey şeffaftır. Kimse kimseye karışmaz.
Şeref Nasır abimiz o dönem divan başkanıydı. Niye söylemiyordunuz o zaman? Ne oldu? Ben kimseye bir kötülük yamadım ki. Nesini hak ediyorum bunun? Aday olmak isteyenin önünü mi kesiyorum? Ayıp olsa biz niye olduk? Ama boş lafla değil. 1 sene sonra seçim var. Biz bu borcu şu şu şekilde indireceğiz desinler. Fikret Orman iyi temsil edemiyor biz daha iyisini yapacağız deyin. Daha iyi transfer yapacağız deyin. Söyleyecek lafınız olsun. Sermaye artırım için parayı bulduk, yaptığımız şey için tenkit ediliyoruz. Sponsorluklardan para geldi. Zannedersin Vodafone’la anlaşmayı amcasının oğlu yaptı.
“Statla alakalı şaibe var” diyorlar. Şaibe sizin aklınızda. Her gün Beşiktaşlılar’ın içindeyim. Her gün 2000 kişiyle fotoğraf çektiriyorum. Mario Gomez’den 3.5 milyon Euro gelecek diyorlar. Anlatayım o durumu. Fiorentina ile Wolfsburg kulübü var. Wolkswagen aynı zamanda Fiorentina’nın sponsoru. Satış işlemini sponsorluk üzerlerinden yaparlar ise biz onu nasıl bulacağız? Elimizde aralarındaki sözleşme var. Ne yapabiliriz? 7 milyon Euro geldi biz mi götürdük? Bunu mu demek istiyorsunuz? Bir tane mantıklı açıklama yapın. 7 milyon Euro açıktan para verecekler bize. Wolkswagen mi verecek bu parayı bize? Olur mu böyle şey? Biz onursuz, şerefsiz insanlar mıyız? Böyle şeylerin içine girer miyiz? Ayıptır ya. Yıldırım Demirören döneminden gelen bir hastalık var. Sallayınca yönetici oluruz sanıyorlar. Herkes işine gücüne baksın.
Beşiktaş kulübün patronu genel kuruldur. Denetleme Kurulu’nun da patronu genel kuruldur. Ama kuvvetler ayrılığı vardır. Hep beraber çok uyumlu bir çalışmamız vardır. Daire aldık 11 tane. Amatör şubelerde daralama varken niçin daire aldınız diyorlar? Stat yıkılmadan önce bir barter anlaşması yapmıştık. Onlardan çek aldık ve karşılığında yer verdik. Sonra pazarlayamadılar. Bizim elimizde kaldı. Piyasa zor, bir daire vs. bulalım dedim. Bu daireleri de kira ödeyecek sporculara destek için kullanırız dedim.
Sinan Vardar’a: “Bu borçlar o zaman artarken o “genius” fikirleriniz neredeydi Sinan Bey. Hadi bir dönem anladım. Sonra boşluk verdiniz. Sizin olduğunuz dönemde menajerlik ücretleri %22’ydi. Şimdi 7-8 oranında. 2004-2007 arasında zihniyet kötüyse bir dönem sonra niye girdiniz Demirören yönetimine? 2000’deki dünyayla şu anki bir değil. Bu menajerlik sistemi büyük bir sorun. Bir düzen oluşmuş burada. Bu düzeni yıkmaya gücünüz yetmez. Bunu yok say oyuncu alamazsınız. Biz elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Premier Lig bir şirket, La Liga bir şirket, Bundesliga bir şirket. Bunlar ne yapıyor? Pazarlama haklarını ve futbolun marka değerini yükseltmek için çalışıyor. Federasyonlar kendi reklam haklarıyla uğraşıyor. Milli takım vs. Bizim kurmak istediğimiz şey Süper Lig AŞ’nin pazarlama hakları. Bu yetki TFF’de şu anda. Kulüpler Birliği denilen bu organizasyon futbolda olan pazarlama haklarını almaya çalışıyor. İşin özü burada. Kim Varlık Fonu’na para verir. Bunların hepsi dedikodu"
Daha nasıl şeffaf alalım? SPK, İç İşleri Bakanlığı, Denetleme Kurulu, Genel Kurul... Hepsi inceliyor. Sokakta mı defterleri tutalım? Nasıl olacak bu iş? Yarıda kalan Fenerbahçe maçıyla ilgili: “4-5 gün sadece bunun için uğraştık. Bizim hocamız dünyanın en iyi insanıdır. Namuslu da adamdır. Bir kötü huy var. Bir konuya takıldı mı... O takılmasın diye Olağanüstü Divan Kurulu’nu topladık..”
Devre arası transferleri en başarısız olduğumuz şey. Geçen sene Babel’le iyi yaptık. Şanstan mıdır nedir bir türlü iyi yapamadık. Art niyetli bir şeyimiz hiçbir zaman olmadı. En iyisini yapmaya gayret ettik. Yıldırım Demirören’in ihraç edilmesi: “Göbeğimden konuşmam. Daha evvel de söyledim. Yıldırım Demirören gökten gelmedi. Genel Kurul’la geldi. İnkar etseniz de ona oy verenleriz var. Ben de Beşiktaş konusunda onunla hiç anlaşamamışımdır. Seçimle geldi. İyi niyetle bir şeyler yapmışlardır. Bir defa da gelmedi. 3 defa geldi. Kongre de yollamadı. O bıraktı gitti. Süreç içerisinde tarih her şeyi yazar. Kişiler hata yapabilir. Bunların hepsi bizim camiamızın insanları. Tarih zaten onları değerlendirecektir. Siz ne yaparsanız yapın o imza akıllarda kalacak. Bizim tek amacımız itibar görmek. Biz seçilmiş başkanımızı ihraç eden kulüp olmayalım istiyorum ben. Bu benim fikrim. Bu oylanacak bir mevzu değil. Bizim elimizde bir dilekçe var. Yönetim Kurulu’nda tartışırız. Biz kendi işimizi kimseye refere etmeyiz.
Türk futbolunun büyük bir problemi mali durum. Hepsinin finansmanını daraltmak lazım. Biz Beşiktaş’ın borcunu ödemek için yönetim kuruluna gelmedik. O borcu biz yapmadık. Bu sene futbol takımızı biraz daraltacağız. %50 daha daraltalım. Bu hokus pokus işi değil. Ya masrafı kısacaksınız, yarışmacılığınızı aşağı çekeceksiniz. Başka bir yolu yok bunun. Gelen paralar nereye gidiyor? Eve götürüyoruz biz.
BEŞİKTAŞ'I GELECEK SEZON İÇİN NASIL BİR TEHLİKE BEKLİYOR? İŞTE FUTBOLCULARIN MALİYETLERİ...