Fikret Orman'dan flaş sözler! Aboubakar, Quaresma, transfer...

Kulüplerin mali disiplin içerisine girmesi gerekiyor. Bana sormayın başka kulüpler ne yapıyor. Beşiktaş  ile alakalı ve benimle olan yönetimini tek tenkin edecek noktasının Finansal yapı ile alakalı. Hatta stadın önüne geliyorlar işte finansınız böyle konuşuyorlar.

Biz de o zaman açıkladık. Takımın yaş ortalamasını indireceğiz, hedefi olmayan oyuncularla yolları ayıracağız ve takımın maliyetini aşağıya çekeceğiz diye. Yaş ortalamamızı 4 yaş ortalama azalttık. Takım maliyetini 20-25 milyon Euro aşağıya çektik. Genç ve hedefi olan oyuncuları aldık. 7 tane oyuncu transfer ettik. Onun içinde başarılı plduğunu düşünüyorum. Genç arkadaşlarımızında arzuları fazla oluyor.

Bir stoper aldık. Hocamız sol ayaklı bir stoper istiyordu. Onu kadromuza kattık. Sağ ve sol beklerde alternatif oyunculara ihtiyaç vardı. İkisi de çok başarılı bir transfer hamlesi oldu. Medel ile ayrıldık. Özellikşe 6 numara da Atiba sakatlığı geçti ve topla oynamaya başladı.

Onun gelmesiyle birlikte 8 ve 6 numara oynayacak bir oyuncu istiyorduk. Elneny'yi aldık Arsenal'den. Forvet hattına dönecek olursak Boyd'u, Nkoudou'yu aldık ve son yaptığımız transfer.

Bu santrfor değil diye konuşuldu son aldığımız oyuncu. Kariyerine baktığımızda Brugge'de santrfor oynamış. 20 gol ve birçok asist yapmış. Beşiktaş'ın ana santrforu zaten Burak. O da koşmalara başlıyor. O döndükten sonra geride kalabilecek bir oyuncudansa hem kanatta kullanabileceğim hem de santrfor da kullanabileceğimiz bir oyuncu olmasını hocamız arzu etti ve transferi böylece kapattık.

Aboubakar esasına Beşiktaş taraftarı çok sevdi. Beşiktaş ile bir duygusal bir bağı oluştu. Biz de düşünmedik değil. Bir seneye yakın sakatlık sorunları vardı. Kendisinin de dizlerinde oluşan kronik sakatlıkları vardı MR'larını istedik göndermedi. Sonra Porto ile temasa geçtik. Oradan 2.9 milyon bin Euro alıyormuş. Porto 900 bin Euro'yu biz öderiz dedi. Biz de tamam 2 milyonunu ödeyelim dedik.

Abouakar da gelirsem 500 bin Euro daha fazla alırım dedi. Dedik ki biz de bu sakatlığının dizlerinle alakalı nüksederse ve 1 ayı geçerse üret ödemeyiz dedik. Onu da kabul etmedi.

Bu zihniyetle Beşiktaş'a gelmesinin doğru olmayacağını düşündük ve öyle bir karar verdik. Biz niyet ettik ama oluşan şartlar ve oyuncunun benim gözümde Beşiktaş'a bakışı bunu mümkün kılmadı.

Quaresma hakkında...

Her yapmış olduğum konuşmayı birebir yapmam ve yanımda şahit tutarım. Ben onunla görüşme yapmadım. Quaresma devre arası 2. başkanımız Serdar Adalı'nın evine gitmiş şu an kendisi de burada, yanında da tercüman var. İstanbul'da eşinin mutlu olmadığını ve ayrılmak istediğini, bir bonsefvis bedeli istemeden ayrılmak istediğini ifade etmiş. Sanırım Arabistan bir teklifler varmış. Biz de yardımcı oluruz dedik. Fakat sonuca ulaşamayınca kalmak  kararı verdi. Kalma kararı vermeden alacakları ile alakalı ihtarname yollamıştı, onu ödemiştik. Kalma kararından sonra bir daha yolladı, onu da ödedik. Sonra mayıs ayı tam lig bitince yine yolladı onu da ödedik. Beşiktaş'ta 7 sene çalışmış bir oyuncunun Beşiktaş'ta bir alacağının kalmayıp şampiyonluğunun ve sembol oyuncunun Beşiktaş'ı toparlama gömek en büyük arzumuzdu. Onu görmedik. Kamp başlamadan evvel 3 Temmuz'da yine Serdar Adalı başkan üzerinden bu sene kadroda düşünmediğiimiz ve kulüp blmasını söyledik. O da anladığını ve kampa alınması gerektiğini söyledi. Haklıdır ve bizimde seviğimiz bir oyuncu. Sonra Riva kampına aldık. Hatta ben hocaya da söyledim maçlarda oynatılsın kendine bir yer bulabilsin diye. Bir arayış içinde olmadı biz de onun yerine arayış içerisindeydik.
Quaresma da öyle bir oyuncu ki oyunlardan çıkarken bile sıkıntı yaratıyordu. Takıma sahiplenmesini orada liderlik vasfı ve kulübünü benimsemesini çok göremedim. Hareketleri, ihtarnamaler bizi de o düşünce içerisinde uzaklaştırdı. Kendisine yine Serdar başkan daha evvel konuştuğumuzu, ligin başladığını ve kadroda düşünmediğimizi söyledi. O da çıktı başkan şu anda duyduğuma göre hepsi yalan.

Sonuç itibariyle Quaresma'nın ömrü hayatında kariyerinin en çok oynadığı bir kulüp Beşiktaş iken ben daha düzgün bir şekilde açıklamalarla ayrılmasını beklerken o hedef olarak beni almış. Ben de kamuoyunu bilgilendirmek durumundayım. Beşiktaş taraftarı bilsin ki biz öyle son gün her şey bitmiş hadi sen git değil. Bu 6 ay önceden başlayan ve ilk önce önün talebi ilen bir kulüp bulduğunda ayrılma isteği, karısının mutsuz olduğu ifadesi üzerine başlayan... Sonra da madem eşim mutsuz ben gitmek istiyorum, biz ayrılmak istediğimiz zaman başka şeyler doğru şeylerdir. Bu da Beşiktaşlıların bilgisine.

Hakemler hakkında...

Bu mevcut federasyon gelmeden evvel kamuoyunu ikaz ettim. Geldikten sonrada ifade ettim. Hatta 2. gün önce federasyon başkanını aradım. Kamuoyu üzerinden demeçlerlen bunlar; teknik direktörler, yöneticiler, başkanlar... Hakemleri baskı altına almak, hakemeri yönlendirme çabalarını önüne geçmezlerse herkes konuşacak. Biz buna spor adamı olarak sahip çıkmaya çalışıyoruz ve biz de bundan büyük zarar görüyoruz. Siz bunları uygulamazsanız biz de artık konuşma sürecine başlayacağız demiştim. Bunu dün de kendisine ilettim. Ya bu işi kendi hukukları içerisinde çözecekler ya da artık kötünün prim verildiği işe gidecekse bu iş biz de taraftar karşısında şöyle bir algı oluşuyor. Yönetim efendim bunları konuşmuyor. Biz yaptığımız her görüşmeyi kamuoyu önünde mi yapıyoruz zannediyorsunuz.

Bütün görüşmeleri ve ikazları yapıyoruz. Hakemler bu şekilde yönlendirme hocaların konuşmaları, başkanların konuşmaları Türk futbolunu çok geriye götürecek. Marka futbolunu da düşüreceğini de söyledim. Son olarak kendilerine ilettik. Hakemler hata yapıyorlar ama hep beraber bunu güzle lig haline getiremeye çalışmalıyız. Buna hizmet edecek tek kulüp Beşiktaş değil. Herkes edecektir. Bu dakikadan sonra bizim verdiğimiz son süre bitmiştir dedik federasyon başkanına. Sistem böyle devam ediyorsa biz de bu sisteme uyacağız.