Fikret Orman’dan Mircea Lucescu’ya... Atilla Türker yazdı!
SAYIN ORMAN’IN BAŞI AĞRIR MI!
Şimdi... Samimi olalım. Sayın Fikret Orman’ın yaptığı bu iş, dünyanın neresinde olursa olsun, doğru değildir. Zararına da yapsanız, kazançlı da çıksanız, doğru değildir. Son derece yanlış bir iştir. Ve hatta suçtur. Dünyanın her yerinde suçtur.
İhale yapıldı mı acaba?
İhale yapıldıysa, ihaleye fesat karıştırılması anlamında suç kapsamına girer.
İhale yapılmadıysa da elbet suç kapsamına girer.
Korkarız ki, yarınlarda yaşanabilecek hukuki süreçte Fikret Orman’ın başı ağrır!
*****
BELGELER TEK TEK ORTAYA ÇIKIYOR
Sayın Orman bu tür belgeler ortaya çıkmadan önce “Elinde belge olup da yayınlamayan namerttir” diyordu.
Hatta hafta sonu yapılan Divan Kurulu’nda da benzer ifadeler kullandı.
İşte yayınlıyoruz.
Tek tek ortaya çıkıyor belgeler.
Peki, belgeler ortaya çıkınca Sayın Orman ne yapıyor. Önce susuyor. Aradan aylar geçiyor. Sonra da “Evet, doğru” diyor.
*******
SAYIN ORMAN YANILIYOR MU, YANILTILIYOR MU?
Sayın Orman, Divan Kurulu’nda “Beşiktaş’ta 2 milyon liralık 2 makbuz” konusuna da değindi.
Neydi, bu konu?
“Beşiktaş Kulübü’nün hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ortağı olduğu “Kültür Hukuk Bürosu”... Beşiktaş Kulübü’ne biri 1 milyon 250 bin lira, diğeri de 750 bin lira olmak üzere toplam 2 milyon liralık 2 ayrı makbuz kesti.”
Bu haber de 2,5 ay önce belgeleriyle birlikte yine şahsım tarafından kaleme alındı.
Sayın Orman, bu mevzuyla ilgili olarak da “Hiç duyuyor musunuz Beşiktaş’ın dava kaybettiğini. Avukat Şafak’a (Mahmutyazıcıoğlu) çıkarttırdım. 6 milyon liranın üzerinde harç ödemişler ceplerinden. Biz demir üretirken o da hizmet üretmiş” dedi.
Şimdi... Merak ettim, bu 6 milyon liralık harç, nasıl ödenmiş?
Makbuzlar ortaya konulursa her bakımdan iyi olur. Hep beraber gerçekleri öğreniriz.
İkincisi ve daha önemlisi... Yine belgeler doğrultusunda yazıyorum. Beşiktaş, bu süreçte, sadece Fulya İstasyonu davasında, onlarca dava kaybetti. Tam sayısını da vereyim. 44 dava kaybetti.
Yani... “Hiç duyuyor musunuz Beşiktaş’ın dava kaybettiğini” şeklinde olaya yaklaşan Sayın Fikret Orman, konuya galiba vakıf değil...
Ya da birileri kendisini fena yanıltıyor. Üçüncü bir şık ise... Fikret Orman yanıltıyor. Yanıltmak istiyor.
****
VOLEYBOLCU UMUT BEY’DEN HABER YOK!
Merak edebilirsiniz, “Sayın Fikret Orman, Beşiktaşlı voleybolcu Umut Güner konusuna değindi mi” diye.
Değinmedi.
Bu konuda söylenecek bir söz bulunamadı galiba!
Neydi, bu iddia?
“Tüzük gereği 2 yılı tamamlamayan üyelerin Beşiktaş yönetim kuruluna girmesi mümkün değilken... O dönem henüz 1 yıllık üye olan Umut Güner için düzmece bir belge hazırlandı... ‘Beşiktaş’ta voleybol oynadı’ denilerek Umut Güner’e hiç yoktan 1 yıl kıdem kazandırıldı. Güner bu şekilde yönetime girdi. Yani, Umut Güner, hiç bir zaman lisanslı voleybolcu olmadı.”
Bu haber de 2,5 ay önce yine şahsım tarafından kaleme alındı.
Belirteyim. Sayın Umut Güner’in voleybolcu olduğuna şahsıma bir belge ya da fotoğraf gönderilirse yayınlamaktan büyük mutlululuk duyarım.
Hatırlatırım. 2,5 aydır böyle bir talepte bulunmama karşın henüz çıt yok.
*******
AZİZ ÇANKIRI’DAN FİKRET ORMAN’A YÖNELİK İNANILMAZ AÇIKLAMALAR!
İzninizle Sayın Aziz Çankırı’nın beyanını da okuyalım.
Sayın Fikret Orman’ın eski iş ortağı ve Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun eski üyesi olan Aziz Çankırı, duydukmu.com adlı internet sitesine bir yazı gönderdi. Sayın Çankırı’nın iddiaları ve ifadeleri yenir yutulur cinsten değil.
Çankırı, “Nasıl bir camia haline geldiğimizin farkına varabilmemiz için Fikret Orman’ın Divan Kurulu’ndaki konuşmalarını başından sonuna kadar pür dikkat izledim. Ve şok içindeyim. İnanılmaz bir biçimde ve yalan söyleyerek koskoca Divan Kurulu üyelerinin gözünün içine bakarak hem de utanmadan sıkılmadan ve karşılığında alkışlarla indi kürsüden. Ben de bundan utandım” dedi.
Sayın Aziz Çankırı, ayrıca “Fikret Orman’ın değil fabrikaları, fabrikacığı bile yoktu. Babasının vefatından Çorlu’daki tek fabrika vardı, o da 3 kardeşe bölündü. Fikret Orman’ın bir tane oteli dahi yok. Eğer Gündoğan-Bodrum’daki otelden bahsediyorsa, o da devletten yap-işlet-devret modeliyle alınmış ve Muzaffer Nasıroğlu’na aittir. Fikret Orman’ın değildir. Eğer Başkanlığı geldiği zaman zengin olduğunu iddia ediyorsa, neden mal varlığı beyanında bulunmadı? Hala da neden bulunmuyor?” şeklinde açıklama yaptı.
****
“SAYIN ORMAN, HALÜSİNASYON GÖRÜYOR”
Bu sözlerle de yetinmeyen Sayın Çankırı, “255 Milyon Euro’ya yakın para girmiş Beşiktaş’ın kasasına. Peki, borç neden azalmadı? Eğer (Fikret Orman’ın) gerçekten parası var idiyse, devlete ödeme yapmış olan aileme neden vergi borcunu ödemiyor? Beşiktaş’ın her kademesinde nemalanma diz boyu olmasa, tarihinde hiç bir başkana sorulmayan ‘Paralar nerede’ sloganı ile neden suçlansın? Taraftar ve kongre üyeleri aptal değil ama aptal yerine konmasın. Neden bu hale geldik sorusunun cevabı çok basit. Siz bu hale getirdiniz.” ifadelerine yer verdi.
Çankırı, şu ifadeleri de kullandı:
-“Başkan halüsinasyon görüyor. Kimse (Fikret Orman paralar nerede tezahüratı ile ilgili olarak) gençleri yönlendirmiyor. Çünkü öyle bir çağda yaşıyoruz ki, onlar sosyal medyadan, maçlardan, kulübün içinde olup bitenlerden ve her şeyden haberdar oluyorlar. Pusu kültürü diye bahsettiği şey tamamen onun hayal ürünü ve korkusu. Kimsenin pusu kurduğu yok. Bu korkudan ve ne yapacağını şaşırmaktan öteye giden bir şey değil.”
****
“ŞAİBELİ 5200 ÜYE VAR”
Çankırı, Fikret Orman’ın “Yüreği yeten karşıma çıksın” sözlerine de değinerek şöyle devam etti:
-“Bu söz ne demek, anlamadım. Senin şaibeli 5200 küsur yönlendirebildiğin kongre üyeleri, sana oy verdikleri sürece, kimsenin kazanma şansı yok. Onun için bu kadar yüreklisin değil mi? Beşiktaş camiasında, yüreksiz bir tek kişi dahi yok. Hepsi senden daha iyi yönetir çünkü. Ekonomi bilmeyen bir taraftar dahi kulübü sizin gibi 5 kat borçlandıramaz.”
Fikret Orman’ın, Yıldırım Demirören dönemini uluslararası bir şirkete denetlettirdiğinin altını çizen Çankırı, “Raporlar Fikret Orman’ın elinde. Peki, camia neden bilmiyor? Kendisi için mi yaptırdı bu incelemeyi, yoksa Demirören’e koz olarak kullanmak için mi? Demirören’den ses çıkmadığına göre kendi aralarında anlaştılar demektir. Her şey yolunda giderken kimse bu şekilde suçlanmaz. Ayrıca Beşiktaş taraftarı hesap soracak tabii ki. Sloganlarla da bunu ifade edecektir. Ateş olmayan yerden duman tütmez. Fikret Orman hesap günü gelecektir.”
****
SAYIN ORMAN DAVA AÇABİLECEK Mİ?
Durum bu... Gördüğünüz gibi, Sayın Aziz Çankırı’nın bu açıklamaları inanılmaz derecede ağır.
Tekrar yazmamda yarar var. Aziz Çankırı, Fikret Orman’ın eski iş ortağı ve Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun eski üyesi.
Şimdi! Normal şartlar altında, Sayın Fikret Orman’ın, Sayın Aziz Çankırı’ya acilen dava açması gerekmez mi?
Bakalım açacak mı? “Dava açtım” diyecek mi?
Ama şu da var. Hatırlarsınız, Fikret Orman 8 ay önce benimle ilgili olarak “Dava açtım” demişti ama ortada henüz bir dava yok.
Ve ayrıca, “Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bedavaya almadığı Negredo için Beşiktaş 2,5 milyon Euro bonservis ücreti verdi” başlıklı haberim sonrası “Negredo’nun menajerini çağırdım, belgelerle birlikte haftaya İstanbul’a gelecek” şeklinde konuşmuştu... Ne oldu? Aradan 6 ay geçti, Negredo’nun menajeri hala ortada yok.
******
ORMAN, 2 BİN 580 LİRAYI TAHSİL ETTİ
Ufak tefek bazı bilgiler de vereyim.
Geçen hafta “Sayın Orman...17 Şubat 2015 tarihli Denetim Kurulu raporuna göre... Beşiktaş Kulübü’nün size 1 milyon 478 bin lira borcu vardı. Bu borcu niye verdiğinizi bilemiyorum. Ama şu var. 10 Ağustos 2018 tarihli raporda bu borcun 2 bin 580 liraya düştüğü görülüyor. 1 milyon 475 bin liralık miktarı haliyle geri almışsınız. Harika... Paranızı neredeyse sonuna kadar tahsil etmişsiniz. Sormak isterim, bu alacak-verecek olayının tam içeriği nedir? Mahsuru yoksa, söyleyebilir misiniz?
Ve de... Geri kalan 2 bin 580 lirayı ne zaman almayı düşünüyorsunuz?
Bence en kısa zamanda tahsil edin... O para sizin hakkınız” ifadelerine yer vermiştim. Hatta, konuyla ilgili belgeyi de yayınlamıştım.
Peki, ne oldu? Hafta sonu yapılan Divan Kurulu toplantısında Denetim Kurulu raporu açıklandı. Bu doğrultu da görüldü ki... Sayın
Fikret Orman, bu 2 bin 580 lirayı da almış.
Güle güle harcasın.
(Bu belgeyi de bu yazının en altında görebilirsiniz.)
******
“FİKRET ORMAN PARALAR NEREDE?”
Gerek Fikret Orman’la, gerekse Beşiktaş’taki genel işleyişle ilgili bugün kaleme alacağım pek çok mevzu vardı ama bu yazı çok uzadı.
Yine de hemen şu bölümü yazmamda yarar var.
Sayın Fikret Orman:
-Divan Kurulu’nda 6 yıllık icraatınızı ortaya koyarken, gelirlerinizdeki müthiş artışı tek tek belirttiniz. Naklen yayınlardan 560 milyon, UEFA’dan 419 milyon, sponsorluklardan 482 milyon, maç hasılatından 315 milyon, lisanslı ürünlerden 441 milyon, futbolcu satışından 368 milyon lira olmak üzere toplamda 2 milyar 627 milyon lira gelir elde ettiğinizi vurguladınız.
Buna karşın ortada şöyle bir durum var. 6 yıl önce 431 milyon lira olarak devraldığınız borcu, bugün itibariyle 2,5 milyar liraya getirdiniz.
Haliyle bu ne yaman çelişki!
Şimdi taraftar ya da medya, sormakta haksız mı:
-“Fikret Orman paralar nerede?”
****
Konuyla ilgili olarak son olarak şu hususu ilave edeyim.
Sayın Orman: Pankart açan taraftarlara yönelik olarak “Bu paraları nereden buluyorlar” sorusunu sordunuz..
Düşünün, tahmini 200 -300 lira vererek pankart hazırlayan... Forma aşkı uğruna binbir zorluklarla deplasmanlara giden taraftarlar için siz bu soruyu yönelttiniz.
Merak etmeyin, taraftarlar 300 -500 liranın hesabını çok rahat ve çok huzurlu bir şekilde hemen verirler.
Asıl siz, taraftarın şu sorusuna cevap verin:
-“Fikret Orman paralar nerede?”
********
LUCESCU VE ACI GERÇEKLER
Sayın Lucescu her milli maç sonrası sızlanıyor. Dert yanıyor.
İşi bazen daha ileri götürüyor, kendisini eleştirenleri “Bilgisiz-yetersiz-cahil olarak” görüyor.
Bu yönde de demeçler veriyor.
Oysa... Lucescu’nun bizzat kendisinin iyi bilmesi gerekir ki... Ülke futbolunun patronu olan Sayın Yıldırım Demirören, ülke medyasının da çok önemli bölümünü elinde bulundurmasaydı eğer... Neler olurdu acaba!
Bu başarısızlık, bu kötü görüntü, bu zikzaklar karşısında, neler yaşanırdı acaba?
Sayın Lucescu’nun bir özeleştiri yapmasında ve gerçekleri görmesinde büyük yarar var.
*****
BU NASIL ÇELİŞKİ SAYIN LUCESCU!
Sayın Lucescu:
Siz değil misiniz, Oğuzhan Özyakup’a kadroya çağırmayı unutan, medyanın hatırlatması sonrası U dönüşü yapan...
Siz değil misiniz, hiç seyretmediğiniz ve de hiç seyrettirmediğiniz Erol Erdal Alkan’ı A Milli Takım’a çağıran... Unutmayınız ki, o Erol Erdal Alkan, Hollanda 2. ligi gibi berbat bir ligde bile yedek kalıyordu.
Yine unutmayınız ki, medyanın bu kapsamdaki uyarıları ve eleştirileri sonrası durumu geç de olsa anladınız.
Yine siz değil misiniz, 6 ayda sadece 6 dakika oynayan Berkay Özcan’a aynı süreç içerisinde 3’ü A Milli, 2’si Ümit Milli olmak üzere 5 kez Milli Takım forması giydiren... Ve hatta Rusya maçının en kritik dakikalarında sahaya süren.
*****
GÜLE GÜLE LUCESCU!
A Milli Takımımız’ın Mart ayına kadar resmî maçı yok. Lucescu’nun sözleşmesi de Ağustos ayında bitecek.
Sorarız şimdi... Halen 73 yaşında olan ve yılda 2,5 milyon Euro kazanan Lucescu ile bu şartlar altında yola devam etmek ne derece doğru!
Yerine genç, inanılır, güvenilir bir teknik adam getirilse... Ülke futbolunu çok iyi tanıyan yerli bir isimle yola devam edilse...
Kötü mü olur!
En azından yarınlara daha umutlu ve güvenli bakarız.
Şu da var... Lucescu’nun mevcut durumu itibariyle A Milli Takımımız’ın patronluk koltuğunda oturması, ülkemiz futbolu adına en büyük ayıplardan biridir.
Hani demem o ki... Görevde bulunduğu süre içerisinde tutarsız sözlere ve işlere imza atan Lucescu ile bir an önce yolların ayrılmasında her bakımdan büyük yarar var.
Fikret Orman'ın alacağı kalmadı!
ATİLLA TÜRKER