Fikret Orman'dan olay röportaj: 'Bir yıl değil her yıl Beşiktaş'
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Beşiktaş Dergisi'nin ocak sayısında Serpil Kutay ve Murat Arda'ya özel bir röportaj verdi.
"Okuldaki derslerinizin stresini, Beşiktaş maçlarına giderek atıyordunuz. Süleyman (Seba) amcanın peşinde koşmak, Baba Hakkı’yı öz babanızın arabasında gezdirmek nasıl bir duygudur? Eski günleri, çocukluğunuzu nasıl hatırlıyorsunuz?
Ben Beşiktaş’la doğdum, büyüdüm. Ailemin, özellikle geçmişte Beşiktaş yönetiminde görev yapan rahmetli babamın bunda payı büyüktür. Ayrıca ne kadar şanslıyım ki, böyle bir camianın içine doğmakla birlikte, bu camianın önde gelen efsane isimlerini daha çocuk yaşımdayken tanıma, ellerini öpme şerefine nail oldum. Çocukluğumdan itibaren kendilerini tanımaktan büyük onur ve gurur duyduğum iki isim Baba Hakkı ve Süleyman Seba’nın tıpkı tüm Beşiktaş Camiası için olduğu gibi benim için de çok özel bir yeri var. Bu isimlerin varlığı ve Beşiktaşlılık kültürüne kattıkları, bana ve tüm camiaya bugün yol gösteriyor.
Gerek Türkiye’de gerekse de Amerika’da gördüğünüz eğitimler ile sıkı bir öğrenim aşamasından geçtiniz. Bugün de BJK Kabataş Vakfı ile önemli bir vizyonu, en az stat kadar önemli bir konuyu, “okullaşma” projesini hedef olarak masaya yatırdınız. Hangi noktadayız, Beşiktaş ve Kabataş kurumlarının birlikteliği ne anlam taşımaktadır?
Uzun bir süreçti. Her iki kurum; hem BJK hem Kabataş, Beşiktaş semtinin biri sporda, diğeri eğitimde yüz yıllık bir geleneğin temsilcileri ve iç içe geçmiş iki değeridir. Bakıyorsunuz Şeref Bey okulun öğretmeni, kulübümüze en uzun süre başkanlık yapmış biri... Onursal Başkanımız olan Süleyman Seba ve Ziya Kozanoğlu başkanımız, onlarca yöneticimiz, sporcumuz, çalışanımız Kabataşlı ve tüzüğümüz ile de zaten iç içe olduğumuz bir kurum Kabataş Camiası. Bizim de en önemli hedeflerimizden biri, anaokulundan üniversiteye okullaşmayı sağlayacak bir projeyi hayata geçirmekti. Bu konuda tereddütsüz bu denli doğal ilişkimizin geliştiği ve ülkemizin en örnek eğitim camiasını stratejik ortak seçtik. Her iki camianın son derece eşit temsili ve güç birliği ile hayata geçen bir vakıfla adımlarımızı somutlaştırdık.
Bu somut hedefinizde nasıl bir yol hatırası çizildi?
Kamu yararına vakıf statüsünü kazanır kazanmaz üniversiteleşmenin başlangıcını projelendireceğiz. Bu aşamada ilk hedefimiz 2018 Eylül’ünde BJK Kabataş Vakfı Ana-İlk ve Ortaokulu’nun açılışını planlamaktayız. İlk aşamada İstanbul, sonrasında Ankara ve İzmir’de belirli bir planda yayılacak BJK Kabataş Vakfı Okulları’nı hayata geçireceğiz.
BJK Kabataş Vakfı Okulları’nın nihai hedefi nedir?
Ülkemizin ortak değerleri ile yetişmiş, iyi bir eğitim geleneği ile geleceğe hazırlanacak çocuklarının en güzide eğitim kurumlarını hayata geçireceğiz. Global Beşiktaş gibi bir dünya hedefi koyuyorsak bu konudaki en değerli sermayemiz, eğitimli ve kurumlarımıza sahip çıkacak nesillerin yetişmesine imkan sağlamaktır. Anaokulundan üniversiteye BJK Kabataş Vakfı Okulları’nın hayata geçmesinin üçüncü yılında kurumlarımıza yakışacak nitelikte bir üniversiteyi de hayata kazandırmak hedefindeyiz. Daha önce de ifade ettiğim gibi, eğitimi sadece bir tabela veya açılması için açılmış bir kurum olarak görmüyoruz. 21. yüzyılda en değerli sermayenin insan sermayesi olduğunun farkındayız. Amacımız bir eğitim geleneği ile bu insan sermayesini yaratmak. Bu sermayenin ülkemiz ve kulübümüzün gelecek teminatı olduğunu gören bir anlayıştayız.
Fikret Başkan tam bir “profesyonel” gibi futbol ile iş yaşamını tamamen ayırabilmekte midir?
Başkan olduğum günden itibaren benim bütün hayatım Beşiktaş oldu. Dolayısıyla Beşiktaş ve iş hayatı diye bir ayrımım yok artık. 7/24 Beşiktaş var.
Çok güzel gülüyorsunuz. Beşiktaş dışındaki sırrınız nedir? Pozitif bir insansınız, besbelli. Ama kendinizi hayata karşı motive etmek için kulüp dışında neler yaparsınız?
Karakter olarak pozitiften beslenen bir insanım. Olaylara pozitif ve yapıcı yaklaşmaya çalışırım. Bu pozitiflik de etrafıma yansıyorsa ne mutlu bana! Beşiktaş dışında beni en mutlu eden şey tabii ki ailem, kızlarım. Onlarla vakit geçirmek, bir arada olmak beni hem mutlu ediyor hem motive ediyor.
Türkiye ve dünyada Beşiktaş deyince akan sular duruyor. Tevazuya gerek yok, bunda en büyük pay sahiplerinden biri de sizsiniz. Başkanlığa ilk adım attığınız zamanlarda vizyonunuz vardı ama bugünleri, Beşiktaş’ın yapacağı bu atılımları bu noktaya kadar öngörebilmiş miydiniz
Her zaman içimdeki Beşiktaşlılık aşkı ve duruşuyla hareket etmeye gayret ediyorum. Başkanlığa adaylığımı koyduğumda da motivasyonum buydu. Göreve geldiğimiz ilk günlerde zor günler geçirdik. Eksiklerimiz vardı, paramızdan çok umutsuzluk vardı. Ama hepsine göğüs gerdik, inandık. Şimdi ülkemizin ve belki de dünyanın en iyi stadında maça çıkıyor, şampiyonluklara koşuyor ve fedakâr taraftarlarımızı tribünde mutlu edebildiğimizi hissediyoruz. Beşiktaş Camiası’nın büyük desteği, yönetim kurulumuzun çalışkanlığı ve taraftarlarımızın gösterdiği sevgi ve destek ile zorlukların üstesinden gelmek için yılmadan gece-gündüz çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz.
Futbol takımımız, iki sezon üst üste şampiyon oldu, üçüncü yıldızını taktı. Filmi başa sararsak, sadece başarı için değil, arkadaşlık ortamı için de her futbolcunun gelmek için can attığı bu takım nasıl oluşturuldu ve bunun devamını sağlamanın sırrı neydi?
Biz transfer yaparken baktığımız kriterlerden biri de, aldığımız oyuncuların karakteri. Bizim ailemize, Beşiktaş’a uygun karakterde, duruşta ve uyum sağlayabilecek oyuncular alıyoruz. Bu da takımdaki ahengin, aile ortamının huzurun devamlılığı için çok önemli. Bizim bütün futbolcularımız için tesislerimiz evleri gibidir. Biz de bu devamlılığı sağlayabilmek için ailemize kattığımız her yeni futbolcunun bu aileye uyum sağlayacak nitelikte olmasına özen gösteriyoruz.
Futbol takımımız, Şampiyonlar Ligi’nde birçok ilke imza attı. Beşiktaş taraftarları hiç stres olmadan belki de en rahat maçlarını Şampiyonlar Ligi’nde izledi. “Ne olursa olsun yeneriz”, “Yersek atarız da” şeklinde bir inanç söz konusu taraftarlarda... Şampiyonlar Ligi serüvenimizi genel olarak bu bakış açısıyla değerlendirebilir misiniz?
Şampiyonlar Ligi’nde geçtiğimiz yıl da üst tura çıkmanın eşiğinden döndük ve UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek finale kadar ilerledik. Bu sezon da hem oynadığımız futbol hem taraftarımızın desteği tüm dünyada ses getirdi, takdir topladı ve Şampiyonlar Ligi’nde gruptan lider olarak çıktık. Beşiktaş Camiası Avrupa’da başarıyı hak ediyor. Stat olarak, takım olarak, teknik idare olarak taraftarlarımızı mutlu edecek bir düzeyde isek, bugünler her gün yolumuza yeni başarılı bir adımla devam edebildiğimiz içindir. Tabii ki Avrupa’da da zirveyi istiyoruz. Bu yolda da çalışmaya ve her gün yepyeni bir adım atmaya devam edeceğiz.
Sizin ve Şenol Güneş’in kansere çare bulduğunuzla ilgili caps’ler yapıldı. Bu caps’leri, esprili paylaşımları takip ediyor musunuz?
Evet, görüyorum. Kızlarım, arkadaşlarım gönderiyorlar bana. Ben de herkes gibi gülüp eğleniyorum onları görünce.
Global bir bakış açısıyla dünya kulübü olma yolunda önemli adımlar atılıyor. Bu adımlarla ilgili taraftarlarımıza biraz bilgi verir misiniz?
Beşiktaş’ı global bir marka haline getirme hedefimiz doğrultusunda bu yıl çok önemli bir adım attık ve Çin’e gittik. Globalleşme projemize Çin’de start verdik ve bu noktadan da hızla devam ediyoruz. Tüm dünyadan yüz milyon taraftara sahip olmak istiyoruz. Uzakdoğu pazarında attığımız bu adımların hedefimiz doğrultusunda ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum. Çin’in yanı sıra, plan doğrultusunda farklı Uzakdoğu, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler’e ziyaretlerimiz olacak. Şimdiden 2018 yılında yapacağımız ziyaretlerimizi, iletişim ve pazarlama faaliyetlerimizi planlıyoruz.
Beşiktaş Sompo Japan Ufuk Sarıca’dan sonra bir ivme yakaladı. Geçen sezon kaçan şampiyonluktan sonra bu sezon hedefi ne olarak görüyorsunuz?
Ufuk hoca geldiği günden beri çok başarılı işler yapıyor takımımızda. Kendisine de takımımıza da güvenim tam. Bu sezon da çok iyi gidiyorlar. İnşallah daha da güzel işler yapacaklar. Bu sezon basketbolda da büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Lütfen basketbol takımımıza sahip çıkalım ve maçlara giderek destek verelim. Güzel bir salonumuz var ve tüm Beşiktaşlılar’a sesleniyorum; Ufuk Sarıca ve takımına sahip çıkalım.
Basketbolda passolig olacak mı?
Basketbolda da passolig sisteminin olması için gerekli adımları attık. Basketbolda taraftar desteği çok önemli. Biz geçen sezon aldığımız cezadan dolayı seyircisiz maç oynadık. Ben inanıyorum ki o maçlarımız seyircili olsaydı kazanabilirdik. Artık basketbolda da futbolda olduğu gibi bir çizgiye geleceğiz ve orada da passolig uygulamasına geçeceğiz.
Son olarak yeni yıl dileklerinizi alabilir miyiz?
Beşiktaşımız için sıkıntılı ve zor günleri geride bıraktık. Yaşadığımız her günden olumlu sonuçları çıkardık. Önümüzdeki yıl da daha güçlü, daha umutlu bir şekilde Beşiktaşımız’a hizmet etmeye devam edeceğiz. Gururla, efendilikle, vefayla, gece-gündüz demeden çalışacak ve kulübümüzü dünya standartlarına taşıyacağız. 2018 yılının; ülkem için huzur ve barış dolu olmasını, Beşiktaşlılar’ın birlikteliğinden doğacak büyük zaferlerin şahidi olmasını, tüm camiamıza sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum. Bir yıl değil, her yıl Beşiktaş!