Final Four yolunda 1-0 öndeyiz
FENERBAHÇE DOĞUŞ FINAL FOUR'LARI SEVİYOR
FENERBAHÇE DOĞUŞ 82-73
Kalbimdeki dikiş izleri, yüzümdeki kırışıklıklar. Artık gökyüzünden bir mucize inmesini beklediğim masallara inanmayacak kadar büyüdüm. Yıllar önce basketbol bu ülkede karanlıklar içinde el yordamı ile yolunu bulmaya çalışıyordu. Milyonlarca karanlığa karşı bir mum alevi ile yolunu bulmaya, aydınlığa çıkmayı bekliyordu.
MUCİZE BEKLEME MUCİZENİN KENDİ OL
Zamanları bazen boş, bazen ufak umutlarla yeşeren Fenerbahçe sonunda Dünya çapında gerçek bir marka olmayı başardı. Kendi salonu, güçlü sponsor ve sonunda Avrupa’nın en önemli takımı olmak. Bunda, Fenerbahçe yönetiminin çok büyük emeği var. Tabii Avrupa Basketbolunun tartışmasız en büyük markası Zelimer Obrodovic’in bu takımın yaratılmasında çok büyük emeği var. “Sapsarı giysileri ile tek renk olan tribünler, seyircisi ile öylesine enerji oluşturdu ki, bir sene süresince futbol Fenerbahçe tribünlerinde asla bu bütünlüğü ve tek rengi görmedi. Kısaca yıllarca futbolun ardında sürünen basketbol başarılı olduğu zaman nerelerde olduğunu gösterdi.
Basketbol pahalı bir oyuncak. Bazı başkanlar “çok para harcanıyor, ancak geliri az olan basketbol” muamelesi yaptığı basketbolun Fenerbahçe stadında “NASIL VÜCUD BULDUĞUNU MUTLAKA GÖRMELİ.” Barcelona ve Real Madrid seneler senesi basketbol adına inanılmaz takımlarının markalarının reklamını yaptı. Şampiyonlukları çalınıyor diye, FIBA’dan kaçıp ayrı oluşum ile Euroleague’i kuran İspanya sonunda Fenerbahçe gerçeğini kabul etmeye mecbur kaldı. FIBA zamanında Anadolu Efes’in tartışmasız üstünlüğü ve üst üste Final-Four’larda yer alması,(EFES MARKASINI TÜM DÜNYAYA TANITTI) şimdi ise Obradovic’li Fenerbahçe her sene Final-Four yollarında, Sponsor Olan (ÜLKER BASKETBOL SAYESİNDE DÜNYAYA AÇILDI.) Real Madrid ve karşısına kim çıkarsa çıksın süpürüp finale adını yazdırıyor.
Maç başlamadan önce tribünlerin muhteşem “sarı tablosu” karşısında inanılmaz mutlu oldum. Yıllardır Avrupa’da boy gösterirken cezadan uzak kalan basketbol etiğine uygun numaralı kombine sayesinde inanılmaz elit tablo oluşması harika. Ancak seyirci zaman zaman susuyor bu çok tehlikeli. Son düdüğe kadar nefesler tüketilircesine bağırmaya ıslık çalmaya devam. Birden tribünlerde Başkan Aziz Yıldırım, yanında Ferit Şahenk’i gördüm. Doğuş Holding Başkanı olarak, geçen hafta büyük destek verdiği baba yadigarı “Darüşşafaka” Doğuş’un sponsorluğunda Eurocup Şampiyonu oldu. Ne güzel babaları olmayan öğrencilerin temsil ettiği Darüşşafaka Avrupa Şampiyonu. Bence asla sponsorluğu bırakmamalı. Şimdi de, Aziz Başkan’ın yanında heyecan içinde sevdiği ve maddi desteklediği takımın Avrupa Şampiyonu olmasını bekliyor. (Böyle bir reklam varmı? Tüm evren saatlerce DOĞUŞ reklamını seyrediyor.) Günlerce saatlerce, ülkesini seven bir insanın manevi olarak elde edebileceği en büyük gurur.
KARARLI OLUNCA MUCİZE PARMAKLARININ UCUNDA
Sezon başında eleştirdiğim “Thompson, 4 sayı, asla şampiyon Fenerbahçe’nin Udoh’u” olamaz dedim. Evet olamaz ama, Obradovic’in elinde iyi törpülendi ve basketbolu “sil baştan” yaparak savunmada duracağı yeri öğrendi ve aldığı dakikalarda çok faydalı olmayı başardı. Kalinic, 4 sayı, Sezon başından beri sakattı, ben belki gönderilir derken, kaldı sabretti ve sonunda Final-Four yolunda oynamak için önemli adımlar attı. Savunmada tam çember üzerinde bir blok yaptı, Bence haftanın en iyi hareketi olmaya aday, Nunnanly, 13 sayı, İtalya’dan sayı kralı olarak geldi, ilk sene düzene uymakta zorlandı. Obradovic ona da sabretti ve sonunda tam bir sayı makinesine dönen Nunnanly’in attığı basketler ekrandan seyrettirdiği hakemlerin başının belası oldu.
Sloukas, yine maçta MVP’miz.Komşudan gelen oyun kurucumuz, artık bizden biri, yazları artık Türkiye’de geçirmek hatta tüm ailesini tatil beldelerimize, getirmek istiyor. En sevdiğim yanı iyi-kötü oynamak önemli değil, tüm ruhunu maça vererek asla mağlubiyeti kabul etmiyor. Tek top için kendini yerlere atıyor. Fiziğini ve aklını en iyi şekilde sonuna kadar kullanan Sloukas “takımın çelik yürekli adamı” takımının 21 asist yaptığı maçta 11 asist 10 sayı ile double doueble yaptı, Slouaks. Wanamaker, 16 sayı, o takıma, ben ona bir türlü ısınamadım. Aslında harika bir oyuncu, az gayret etse, NBA de oynaması mümkün olabilecek oyuncu, asla o buz gibi mimiklerini bir kenara bırakmıyor. Donuk gibi tek noktaya bakan, terlemeden maç bitiren Wanamaker diyeceğim anda, son çeyrekte müthiş bir performans sergiledi. Oyununu 16 sayı ile süsledi. Biraz daha beklediğim oyunu oynasa tek başına tribünleri ayağa kaldırır. Ha gayret be Wanamaker! Desem de dinlemez ama bu seyirci sonunda onu havaya sokacaktır. Ahmet, 4 sayı, transfer edildiğinde eh “ara sıcak bir oyuncu” diye düşünüyordum. Ancak ne zaman görev alsa hakkını veriyor. İyi savunma ve iyi hücum ile çok katkı sağlıyor. Datome, 8 sayı, geçen senenin büyük yıldızı, sakatlıklar ve formsuz günler yaşasa da, her zaman katkı vermeye devam. Guduric, 5 sayı, herkes onun Bogdonovic olmasını bekliyordu. Ancak bir türlü tanınan şansı iyi değerlendiremedi. Melli, 5 sayı, geçmişi başarılarla dolu önemli bir oyuncu. “Arkadaşları ile bu sene dört dörtlük iletişim kurdu ve arkadaşları onun istediği pasları verdi.” Dememiz mümkün değil. Zamanla o da olacaktır. SÜPERMEN adı öyle herkesin kullanacağı veya ünvan olarak takılacak bir kelime değil. Ancak Vesely, 13 sayı ve inanılmaz savunma. Sıradan asla bir basketbolcu değil. İyi şut atamadığı için NBA’de barınamadı ama Fenerbahçe’de geldiğinden bu yana harikalar yaratıyor. Potamızı öyle savunuyor ki, rakiplerini geldiğine pişman ediyor.
İlk çeyrek: 21/11 önde geçtik, devre 43/26 bitti. Üçüncü çeyrekte ise bizi iyice sıkıştırdılar. 65/52 önde bitirdik. Son çeyrekte ise Baskonia iyice sıkıştırmaya başladı. Shengelia 16 sayı 5 ribaund ile takımını çok iyi yönetirken attığı sayılarla önemli katkı yaptı. Vildoza 12 sayı, Beabois 13 sayı, Janning11 sayı, dört oyuncu iki haneli rakamlara erişti. Baskonia kötü bir takım değil. Seyircimizin zaman zaman susması, enerji tüketimine neden oldu! İkinci yarı Baskonia iyi mücadele verdi. Şimdi Fenerbahçe 1-0 öne geçti. Ancak esas mücadele şimdi başladı. İki gün sonra çok daha iyi savunma yapan Fenerbahçe bekliyoruz. 80’in altında attığı maçları kaybeden Baskonia 10 maçı oldu. Ancak bu böyle devam etmeye bilir! Aman dikkat! Yazılarımı: ajansspor.com adresinden takip edebilirsiniz