Flaş yorum! "Galatasaray'ın liderliğinin tesadüf olmaması için..."
Metin Tekin: 2-0'dan sonra olay farklı yerlere gitti. Beşiktaş taç atışından gol yedi. Galatasaray'ın kaçırdıkları da vardı. Beşiktaş'ın maça çıktığı il 11 üzerinden konuşulacaktır. Beşiktaş ilk devre esas oyununu oynamadı. Deplasman mantığını düşünmesine pek gerek yoktu. Ljajic'i bu oyun kopardı attı. Hiç oyuna giremedi. Burak ile de bağlantı koptu. Galatasaray çok çok önemli bir galibiyet aldı.
Galatasaray'ın iç saha performansı karşılığını aldı. İlk yarıda kapanan Beşiktaş, ikinci yarıda kapanan bir Galatasaray vardı. Bunu doğru oynayan Galatasaray'dı. Liderliği de aldı. Bazı şeylerin tesadüf olmadığını göstermek için Rize maçı önemli. Feghouli'nin performasını beğendim.
Onyekuru ikinci yarı istediği oyunu oynadı. Fernando, 1 gol ve 1 asist yaptı. Galatasaray için önemliydi. Galatasaray haftalar sonra lider olması çok önemliydi. Beşiktaş'ın hala şansı var. Alanyaspor maçını oynayacak bekleyecek. Sonraki hafta yine bekleyecek.
Metin Tekin: Bu kadro üzerinden Şenol Güneş'e eleştiri olacaktır. Böyle radikal kararlar alıyorsan sonuç almak zorundasın.
Kazananın büyük avantaj elde edeceği akşamda Galatasaray kazandı. Son haftalar gelirken izleyenler çok iyi futbol beklemesin. Oyuncu stresi var. Bazen bu tarz oyunlar da karşınıza çıkabiliyor.
Galatasaray hiç maceraya girmedi. En iyi yaptığı şeyi en iyi yapabilecek 11'le sahaya çıktı. Galatasaray, rakibe en fazla sorun çıkarabilecek oyuncularla çıkmış olması galibiyetin anahtarı oldu.
Tümer Metin: Bence Fatih Terim şapkadan tavşan çıkardı. Maçtan önce Ndiaye'yi tribüne gönderecek dense kimse inanmazdı.
Tekniğin ve taktiğin önüne geçen bir maç oldu. Duygu ön plana çıktı. Geçen sene iki tane kritik maçı oynayan Fatih Hoca, yine Donk ve Fernando'yu koydu. Ndiaye'yi tribüne götürdü. Şenol Güneş önce durduralım dedi. Durduramadıysan sok Kagawa ve Quaresma'yı. Genel yorumlar Necip üzerinden yapılıyor, ortada bir gerçek var. Kalite başka bir şey. Necip, Dorukhan ve Atiba ile kazanmak zorunda olduğun bir maçı kazanamazsın. Galatasaray'a karşı hiç kazanamazsın. 6 haftadır Beşiktaş kazanıyordu. Kazanırken bu değişikliğe gitmenin bir anlamı yoktu. Oyun 0-0 devam ederken iki tane taçtan gol yemek bu seviye için kabul edilebilir bir şey değil.
Beşiktaş, en güçlü ve ideal 11'iyle sahaya çıkmadı. Beşiktaş'ı yarışa sokan kadro bu değildi. Beşiktaş saha içerisinde defalarca şekil değiştirdi. Necip maça orta saha başladı, sol bek ve sağ bek oynadı. Dorukhan ve Ljajic'in pozisyonu 3 kez değişti. Beşiktaş buraya kazanmak niyetiyle geldi. Derbiye gidiyoruz bakışı üzerine maça gidiyoruz bakışı Beşiktaş için işleri daha kolay yapabilirdi. Donk, Fernando ve Ndiaye arasında en az oynayan kişi Donk'tu ve 27 kez 11'de sahaya çıktı.
Önder Özen: Fernando gol attı ve asist yaptı. Orta sahada oynuyor. Galatasaray'ın orta sahası Beşiktaş'ın orta sahasını 2-0 yendi. Yardımcıların görevi, görülmeyeni görmektir. Gerekirse kavga edersin. Değişiklikler de olmadı. Bu 11'i çıkarıyorsan kazanacaksın.
Durduramadığında başarının geldiğini hiç görmedim ben. Sen en güçlü kadronla sahaya çık kaybet. Adriano, Quaresma, Kagawa sonradan oyuna giren isimler Beşiktaş'ta. Dışarıdan birisi baksa Beşiktaş'ta kimle oynuyor ki bu isimler sonradan giriyor der. Her şeye rağmen 2 tane taçtan gol var. Bu seviyede böyle goller olmaz.
Fatih Terim ile Şenol Güneş 15 kez oynamış, 2 kez Şenol Hoca kazanmış.
Önder Özen: Fatih Terim gerilimi yöneten, diğeri gerilimle başa çıkan durumundaydı.
Galatasaray çok büyük avantaj sağladı. Başakşehir beraberliğini cebine koydu. Yenilseydi, son 3 maç için başka bir şey konuşacaktır.
Ljajic, her takımda sol önde oynayabilir ama bir oyun kurucu daha varsa... Mariano ile oynamak zorunda kalırsa orada Ljajic kaybedebilir. Atiba, Necip, Dorukhan üçlüsünün önünde oynuyorsan temponuz gerekir. Ljajic'te de bu yok. En güçlü yer Burak ile Ljajic'ti. Onlar bir araya gelemedi.
Tümer Metin: 2-0'dan sonra yaslanan bir Galatasaray vardı. 3 oyuncu değiştirdi yine oyunu Beşiktaş yıkamadı.
Galatasaraylı oyuncular hafta içinde maçı yaşamış.
Bu seviyedeki bir teknik adam maçı ve şampiyonluğu kaybederse görevine devam edip edemeyeceği belli değil. Bu stresle sahaya çıkıyorlar. Yenilgi ile barışmayan kişi başarılı olamaz. Bizim ülkemizde çalışan bir teknik adamın yenilgiyle barışması söz konusu olamaz. O yüzden iyi futbol izlememiz çok zor.
Kaybetme korkusunu içinden atarsan bu iş keyifli haline geliyor. Şenol Güneş sezon sonunda yok. Bugün kaybetmiş olsa da gideceği yer belli.