İngilteredeyim !.Robson'un bana tanıdığı şansı iyi kullanıp "Teknik direktör olarak şampiyonluk kazanmış olmama karşın" İngiliz futbolunu inceleyip nasıl başarılı olduklarını, bu Büyük hoca ve onun esirgemeden verdiği sınırsız imkanlardan yararlanıyorum. Minettarım, Toprağı bol olsun!. Akşam olunca akademiden öğrencim Faruk Çakır ile Hyde Parka eşofmanlarımızı giyip yürüyüşe çıkıyoruz . Böyle bir gün sonu 14 -15 yaşlarında küçük çocukların kendi aralarında oynadığı bir maç'a şahit oldum !. Oyunda iyi olmasa da oynayan benim yaşımda bir kişi gördüm! Dengeyi bozamayan hatta hafif kalan bu adamın olduğu maçta ben de bulunmak için oyunu durdurdum! Gayet prensipli, dik, otoriter bir çocuk karşıma dikilip neden oyunlarına müdahale ettiğimi sertçe sordu !?.
Ben de o büyük kişiyi söyledim .Babası olduğunu söyledi ve beni de küçümseyerek oyuna aldı.!Adı Francis olan bu zeki ve lider çocuğun maçın sonunda benim dengeyi bozmam(!) sonucu takımı yenildi .!Francis'in kızgınlığını ve tepkilerini arkadaşlarına yönelişine aldırmadım. Bir ara kenarda bazı hazırlıkların yapıldığını ve bir masaya kekler, meşrubat cinsi içecekler pastalar konulduğu gördüm .Ter içinde oyun sonlanınca Francis'in babası yaş günü nedeniyle bu kutlamayı yaptığını söyleyerek bana da teşekkür etti..!Ertesi akşam ve daha sonrası için bizi oyuna davet etti.Günlük yorgunluğumun gitmesi için akşamları zor etmeye başladım.Ancak bir önemli değişiklik oldu.
Artık Takımları yaparken Francis önce hep beni takıma aldı.!Bu küçük adama hayran kalmıştım .İnanılmaz bir futbolcu örneği teknik gücü yanında taktik adamı ve hatta hırs küpüydü!Beni tanıdıktan sonra bana Adımla hitap edip aşırı değer vererek sürekli ülkesine davet etti ve ben de onu Türkiyeye davet ettim .Rüyadayım sanacak kadar futbol dünyası içinde yaşıyordum .Gündüz Shilton,Lieneker,Hoddle,Woddle,Anderson ve Sir Bobboy Robson,Mike Kelly,Dave Sıxton ile olmak ve akşam da Francis ile çift kale Hyde parkta mahalle maçı yapmak ayrı bir heyecan veriyordu bana .!Farkında olmadan her iki bulunduğum mekanda da kendimi daha çok kanıtlama yarışına girmiştim benliğimle!Çok mutluydum ama bir yandan da güzel günlerin sonu vardı !
Son akşam maçımızı oynayacağımız gün geldiğinde buruk, ama geleceğin önemli bir futbolcusu, lideri olacağına şahit olabileceğim Francis ve arkadaşlarımdan ayrılmak adına hazırlıklı idim .Artık bana teknik adam olarak bakan gençlerin geldiğim gün ile geçen süreç arsındaki değişim aklımdan geçiyordu hep. Çünkü artık küçükler bana Türkçe Hocam! diye hitap etmeye başlamış ve Francis'in Babası da bir dost olarak kucağını açmıştı.
Oyun bitti terli idik .Ve bir anda çocuklar benim etrafımı sardılar , kucaklamaya çalıştılar .O anda kenarda hazırlanan donanımlı masa etrafında toplanarak bir kutlama yaşadık .Ama farkı bana yapılan bir veda merasimiydi küçük çapta.Francis konuştu sonra babası ve sonra da ben!İnanılmaz bir empati ile hepimiz göz yaşları içinde boğazımız düğümlenerek konuştuk!Benim Türkiyeye döneceğim adına yapılan bu veda partisi beni çok etkilemişti.Akşam bu durumu yeniden daha değişik çapta Sir Bobby Robson,Dave Sixten ve Mike Kelly ile yaşadık..! Orada sanki ikinci bir futbol dünyam olmuştu!Birinci ligin o yıl ülkemde en iyi teknik adamı seçildim ama yüreğim ve aklım bu güzel insanlarda özellikle Francis'te kaldı.Ne yazık ki bu iletişimi yıllar içinde kaybettik .Çünkü Faruk ile irtibat kopmuş ve sonra da Francis kendine farklı bir meslek seçerek futbola devam etmemişti.İnanın hep onu İngiliz liglerinin kaptanı olarak ve sonra da büyük teknik adam olarak düşünmüştüm .Kim bilir şu anda nerede ve ne yapıyor !?Ben orada olsaydım kesin Dünya bir filozof futbolcudan bahsedecekti!
Şimdi anlamlı bir günde yüreğim sevgi ve özlem dolu dışarıdaki oğlum ve torunlarımla, beşinci kıta Avustralya ve Türkiyedeki sevdiklerim Oğlum ve torunlarımla çarparken Britanya adalarındaki anılarıma ve Francis ve arkadaşlarına uzanıyor!Hasret, heyecan burukluk ve melodram kadar sevinçli olan nostaljik anılarım beni Futbola daha da yakın tutuyor .İyi ki varsın FUTBOL !Ve seni icat edenlere sonsuz minnettarlık içinde Teşekkürler . İşte benim babalar günü ve o günün içindeki Oğlum kadar unutmadığım centilmen Francis öyküm ..!