Futbol asla sadece futbol değildir!
Çok klişe bir başlık değil mi? Futbol asla sadece futbol değildir. Evet değildir, futbol hayatın ta kendisidir. Ama yazının bununla uzaktan yakından alakası yok. Bu başlıkla anlatılmak istenen şu: futbol asla sadece futbol değildir çünkü futbol aynı zamanda satrançtır, futbol eskrimdir, futbol rugbydir, futbol hokeydir.
Guardiola’nın pek bilinmeyen yönleri
Eski İspanyol yüksek atlamacı Marti Perarnau, Pep Guardiola’yı en yakından tanıyan isimlerden bir tanesi. Sporu bıraktıktan sonra gazeteciliğe başlayan Perarnau, Pep’le ilgili iki farklı kitap yazdı. Bayern Münih’teki döneminde bir sene boyunca Pep’le birlikte bütün idmanlarda, maç önü konuşmalarda bulunan Perarnau, Guardiola’nın diğer sporlardan nasıl feyz aldığına çok yakından tanık olmuş. Pep’in satranç, rugby, voleybol ve basketbola büyük ilgi duyduğunu söyleyen İspanyol gazeteci, “Mesela Magnus Carlsen’in (Satrancın gelmiş geçmiş en iyisi olarak lanse ediliyor) oyun açılışlarını nasıl yaptığını yakından inceler ve bunları savunmadan topla çıkışlarda nasıl kullanabilirim diye düşünür. Arjantin Milli Takımı’nın efsane voleybol antrenörü Julio Velasco’yu çok iyi tanır. İngiltere Milli Rugby Takımı Antrenörü Eddie Jones’la da görüşüyor. Şimdilerde Yeni Zelanda Rugby Takımı’nın taktik uygulamalarına sarmış durumda” diye yazıyor Evrim kitabında.
Guardiola daha Brescia’da futbol oynadığı dönemde Velasco ile Roma’da bir araya gelmiş ve saatlerce idman tekniklerini konuşmuşlar. İkinci buluşmaları ise 2009’da bu sefer Pep, Barcelona’nın başındayken gerçekleşmiş. O dönem Eto’o’nun ayrılıp Ibrahimovic’in transferi gündemde ve bu konu hakkında Velasco’nun fikrini merak ediyor. Bunun nedeni ise Velasco’nun da İtalya ile her şeyi kazandıktan sonra takımda bazı şeyleri değiştirmesi. (O dönem Barça katıldığı her turnuvada şampiyon olmuştu) Ayrıca grup yönetimi, oyuncularla çıkan problemlerin üstesinden gelme gibi konularda da Velasco’dan tavsiyeler almış.
Rugby ve hentbola özel ilgisi var zira topu boş alana taşıma, takım ruhu gibi konularda bu sporlardan bir şeyler öğrenilebileceğini düşünüyor.
Gittiği her takıma su topu efsanesi Estiarte’yi de götürdü
Pep, Barcelona’nın başına geçtiğinde eski dostu, su topu efsanesi Manuel Estiarte’yi de ekibine dahil eder. “Suyun Maradona’sı” olarak anılan Estiarte tam 7 kere yılın oyuncusu seçilmiş birisi. 2008’den bu yana Barcelona, Bayern Münih ve Manchester City’de birlikte çalışıyorlar.
2013’te Chelsea ile oynanan UEFA Süper Kupa finali penaltılara giderken Guardiola oyuncularını toplar ve Estiarte’yi gösterir. Aynen şunları söylemiştir: ‘O dünyanın en iyi penaltı atan adamı. Ondan ve penaltılarından iki şey öğrendim. İlk olarak penaltıyı nereye atacağınızı kararlaştırın ve bu karara sadık kalın. İkincisi ise kendinize penaltıyı gole çevireceğinizi söyleyin. Atışı kullanana kadar bunu bin kere tekrarlayın.” (Bayern’in penaltı kaçırmadan kazandığını söylememe gerek yok sanırım.)
Guardiola bugünlere gelmesinde Estiarte’nin önemini asla yadsımıyor: ‘Benim sporuma daha farklı bir açıdan bakmamı sağladı.’
Satrançla kafayı bozan adam: Quique Setien
Şimdilerde Real Betis’i çalıştıran Quique Setien tam bir satranç hastası. Küçükken satranç oynamayı öğrenen 59 yaşındaki teknik adam oradan edindiklerini futbola uyguluyor. Satranç ile futbolun birbirine çok benzediğini savunan Setien, “Satranç futbolu daha iyi anlamamı sağladı. İkisinde de merkezi domine etmek hayati. Taşlar (Oyuncular) hem atak hem savunma için kullanılıyor. 10 hamle sonrasını sezmek önemlidir. Her ikisinde de geleceği öngörüp kararlar vermek hayati öneme sahiptir” şeklinde konuşuyor.
Boş vakitlerinde futbol maçı izlemek yerine satranç oynadığını itiraf eden İspanyol teknik adam, tarzının satranca çok benzediğini şu sözlerle anlatmış: ‘Bir düzenle atak etmeli, aynı zamanda arkanı da kontrol etmelisin. Hücumu seven birisi olabilirsin ama arkanda neler olup bittiğine her zaman dikkat etmelisin. Senkronizasyon önemli. Futbolda da aynı şekilde. Takım koordineli bir şekilde hareket etmeli ve futbolcular birbirlerine bağlı olmalı.”
Kaleci ve savunma oyuncularından topla oynamalarını isteyen Setien, uzun top konusunda da bir uzman. Burada da satrançtan esinlenmiş. Satrançta rakibe atak ederken taşları korumak için hep beraber hareket edersin. Maçlarda da uzun top oynandığında takım halinde öne hareketleniyorlar. Böylece ya ilk topu alıyorlar ya da dönen topları topluyorlar. Böylece rakip üzerinde bir baskı oluşturuyorlar.
“Modric, satrançtaki vezire benziyor”
Setien’in en beğendiği futbolculardan birisi Real Madrid’in yıldızı Luka Modric. Onu satrançtaki vezire benzeten deneyimli teknik adam, “Çünkü çok yönlü ve oyunun bütün detaylarına hakim. Orta sahayı kontrol ediyor ve bütün uygun durumlarda oyunu domine ediyor” şeklinde görüş bildiriyor.
“Küçük” diye tabir ettiğimiz takımlara “Büyük takım” oyunu oynatan Setien bundan hiç pişman değil: “Kötü oynayıp kaybettiğinizde elinizde bir şey kalmaz. Ama iyi oynayıp kaybettiğinizde bir şeyler kalır. Mesela futbol.”
Eskrimin futbolla ne alakası var demeyin
Rusların efsane teknik direktörü Boris Arkadiev, tarihin en iyi takımlarından biri olan Dinamo Moskova’yı yaratmadan çok önceleri askeri akademide eskrim dersleri veriyordu. Teknik direktör olduktan sonra ise özellikle kontratak futboluna oldukça önem vermeye başladı. Zira eskrimdeki “riposte” yani “karşı atağın” futbolda da çok işe yarayabileceğini görmüş ve bu alanda öncü isimlerden biri olmuştu.
Geleceğin Guardiola’sı Nagelsmann
Son olarak son dönemin en gözde teknik adamlarından Hoffenheim'ın başındaki Julian Nagelsmann’a uzanalım. Footbonaut’u kullanan ve idman sahasının kenarına dev bir ekran yerleştirerek oyunculara anlık uyarılarda bulunan 30 yaşındaki isim, diğer sporlardan faydalanan bir başka isim. Hentbol antrenörleriyle görüştüğünü belirten Nagelsmann, “Alman Milli Hokey Takımı’nın antrenörüyle de sık sık fikir alışverişlerinde bulunuyorum. Bakış açınızı genişletmek ve başarılı olmuş menajerlerin metotlarını uygulamak her zaman faydalı olmuştur.”
(Bu yazı Spor Arena Plus'tan alınmıştır.)