Futbol hakemi aşmıştı...
Fenerbahçe doğru futbolu ile kazandıysa mimarı Teknik direktörüdür. O zaman futbol, iyi oyun, ikinci yarıda kalede devleşen Volkan'ın kurtarışları ve Şenol Hocanın çözüm üretme sıkıntısı maça damga vurdu…
Bir derbi daha yaşandı futbolumuzda. Son yılların iki şampiyonluk adayının yalnızlığı bu derbinin en büyük özelliği olmuş iken medyamızın da etkisi ile sürekli hakemler konuşuldu. Bu ülkede futbol körü körüne seviliyor. Öyle sanatsal veya taktiksel başarıları, saha içindeki gerçekler futbol anlamında irdelenmez! Maçı kazan da nasıl kazanırsan kazan düzeninde en etkili yönetmen düdüğün sahibi oluyor! Oysaki maçın başında verilen hatalı faul Beşiktaş'a haklı bir faulle de gol olabilirdi. Ama Golün sahibi Volkan Şen bu kadar etkili oynarken neden kırmızı kartlık işler yaptı ve atılmadı diye düşündürdü! Ya da Caner'in agresif olma ötesindeki çıkışları ile Beck'in de kırmızı kartının atlanması, Olcay'a verilmeyen penaltıyı da konuşursak geriye 90 dakikadaki futbol başarısına pek yer kalmaz.
Oysaki iki devin karşılaşmasında ekollerin yer değiştirmesi oyuna etken oldu! Futbolumuzda 'Baskı Devrimi'nin sahibi Beşiktaş bu kez Pereira'nın sezon başından bu yana taviz vermediği ve hatta medyamızca kovulmasına çanak açan yönlendirmelere dahi neden olan dürtülerin sonucu değişen Fenerbahçe doğru futbolu ile kazandıysa mimarı teknik direktörüdür. Kaleci Volkan, Volkan Şen, Alper ve sahanın en iyisi M. Topal takımlarını sırtlayan ve galibiyete taşıyan futbolcular oldu. O zaman futbol, iyi oyun, ikinci yarıda kalede devleşen Volkan'ın kurtarışları ve Şenol Hocanın çözüm üretme sıkıntısı maça damga vurdu…
Ben bu çekişmenin lig sonuna kadar devam edeceğini söylerken Fenerbahçe'nin üç gün önceki Lokomotif Moskova başarısını da içine alan koşan taktiksel özelliğine dikkat çekerim.
Seyirci derbilerde önemli faktör. Şükrü Saraçoğlu stadında Fenerbahçe bunu iyi kullandı. Oyunun akışı içinde Beşiktaş orta alanını kilitleyen ve hatta fizik güce takviye yapan Pereira karşısında Şenol Güneş Cenk, Gökhan Töre ve belki de Kerim'i daha etkin ve taktik değişiklikle kullanmalıydı. Klasik oyun tarzı oyunun kaçan pozisyonlarına karşın genel anlamda Beşiktaş'ın tarzı ve kazanmasına ters düştü. Öğrencileri bundan sonra yeni bir motivasyonla oynamak zorundalar. Artık her iki takım da birbirlerinin karşılaşmalarına ve rakiplerine odaklanacaklar.
Bizim futbolda yaşadığımız bu süreçte en dikkat çekici yanımız kadere mahkum olma iç güdüsüdür. Başarmak için verdiğimiz mücadele ve belki de yarattığımız büyük buluşlar sadece Şampiyon olunca konuşulup bizim dışımızdakilerle paylaşılacak hafifliğe teslimdir. Yine de doğrusunu hatta daha da cesur yapılacak hamleler önemsenmese de " kendimiz olmak" adına denenmelidir. Şenol Güneş ve Pereria'nın platformdaki yeri budur!
Daha çabuk ve baskılı mücadele yapacak takım aynı zamanda psikolojik motivasyon ve mental antrenman dışında sezon başı sınavı da verecektir. Bu karşılaşmanın en önemli yanı Nani'nin yerine görev alan Alperin müthiş oyunu ile G. Törenin ilk 11 de yer almamasıdır. Tolga belki iyi kurtarışlar yaptı ama Volkan gibi oyuna ve takımının kazanmasına yeterli olmadı. Çünkü Delgado kanımca Beşiktaş'ın sıkıntısına çare değil! Çok yavaş kaldı. Duran topta etkin Fenerbahçe’de Caner'in ortasına ters kanatta kademe yanlışı nedeniyle müthiş vole ile golü yapan Volkan Şen vuruşu bir çalışma sonucu olarak dikkat çekerken, Beşiktaş adına GAF olarak düşünülmelidir.
Kanımca hakem hatalarına karşın kazanan haklıdır demek gerekli çünkü Fenerbahçe öncelikle istenen ve kendi beklentisini yaptı sanki. Ama en büyük jesti ve olgunluğu Beşiktaş taraftarı takımlarını Nevzat Demir'e kadar sahiplenip, yüksek bir destekle, alkışlayarak var olduklarını ve asla sonucun kendilerine engel olmayacağını düşünerek örnek tavrıyla yaptı. Çünkü onlar bir şeye çok gerçekçi inanmışlar ve yaşamayı felsefe edinmişlerdir. Hak verilmez alınır! Zaman içinde neler olacak hep birlikte göreceğiz!