Futbol Yeşilçam gibidir
Kaan Polat Cüreklibatır, Ajansspor için yazdı: 'Futbol Yeşilçam gibidir'. İşte o yazı...
Bu kare, 1975 yapımı 'Babacan' filminden.
Ağabeyim Murat Londra'da, filmi izlerken ekranı dondurup bana gönderdi.
Hemen hatırladım. Levent'teki evimizin yanında bir toprak saha vardı ve bu film de orada çekilmişti.
Filmde ben yoktum ama içlerinden biriydim.
Çünkü ben, o toprak sahada babamla seneler sonra top oynamıştım.
Zeminin ve zamanın bir önemi yoktu.
Topu, iki direğin arasından geçirmek için deliler gibi koştururdum.
Büyük bir duygu ve tutkuyla...
Oynamak ve keyif almak dışında hiçbir şey düşünmezdim.
***
Babam, çocukların arasında en uzakta duruyor, top oynayan çocukları izliyor.
Babacan tavrıyla birazdan oyuna girip çocukların arasına karışacak.
Bir eşofman üstü, kale direğinin üzerinde asılı.
Direğin dibinde bir çift de ayakkabı var. Eşofman üstü ve ayakkabılar kimin, bilmiyorum ama babamı ve çocukları o doğal halleriyle top oynarken izliyorum.
Oynamak ve keyif almak dışında hiçbir şey düşünmüyorlar.
***
Futbol ve Yeşilçam.
Birbirine benzer.
Hissidir.
Doğal olduğu zaman daha güzeldir.
Duyguna, düşüncene anlam katar; zenginleştirir.
Doğallığını kaybettiği zaman hissiyatını da kaybeder.
Oyun da rol de sevimsiz olur.
Çirkinleşir.
Keyif kazanca döner.
Kazancın, tutkunun ve duyguların önüne geçtiği yerde, futbol ve Yeşilçam gerçek anlamını yitirmeye başlar.
Futbolcu ve sanatçı, kim daha fazla veriyorsa, alınıp satılan bir buzdolabı, bir çamaşır makinesi gibi, bir meta haline gelir.
***
O yüzden,Yeşilçam filmlerini tekrar tekrar izlerim ben hep.
O duyguyu, hissiyatı tüm doğallığıyla yaşarım.
Top oynayan çocukların arasına karışırım. Bu filmde yoktum belki ama, top toplayıcı çocuklar gibi, oyunun içinde olacağım halime odaklanırım.