Futbolcu penguen değildir!
İki seri ve çabuk adamla, ligin en az gol yiyen takımı Başakşehir defansına ve en iyi kalecilerden birisi olan Mert Günok’un kalesine tam 4 gol attı. Farouk Miya, Ömer Ali ve özellikle Alper Uludağ müthiş bir performans ortaya çıkarttılar! Alper Uludağ’daki teknik gelişim görülmeyecek düzeyde değildi. Miya’nın müthiş golleri bizlere zevkli bir futbol akşamı yaşattı.
Cüneyt Çakır ve ekibi mükemmeldi
Bu güzel futbola, üst düzey maçların hakemi olan Cünet Çakır da eşlik etti ve ekibiyle birlikte 'mükemmel' bir performans gösterdi. Maçın hemen başında Miya’nın açık eline gelen Epureanu kafasında verdiği penaltı ve sarı kart doğru idi. Edin Vişça’nın ortasında Jens Jöhnson’un ayak tabanından 'seken top' düşerken, doğal konumda destek olarak zeminde kalan koluna temas etti. Hakem önü açık ve emin bir pozisyonda iken devam kararı verdi ve bunu hemen vücut diliyle de gösterdi.
UEFA talimatları gereği pozisyonun devam ettirilmesi kesin doğru bir karardı. Futbolcu topa 'penguen' gibi atlayamaz! Bu pozisyonda, el-kol genişledi mi, hayır! Top oyuncunun kendi topuğundan sekmese o kola gelir mi, hayır! Oyun kuralları ve UEFA talimatları gereği, kendi vücudundan seken toplarda, oyuncu omuz hizası ve üzerinde büyümüyor genişlemiyor ise oyun devam ettirilmez mi, evet! Hakem pozisyonu net görür ve elle oynama ile ilgili bir karar verir ise 'açık ve bariz bir hata' olmadan VAR müdahale edebilir mi, hayır! Birileri bize, sahada hakemi zor durumda bırakabilecek bu ‘tuhaf VAR müdahalesi’nin gerekçesini ve psikolojik tabanını açıklamalı! Ben biliyorum da!...
Sonuç olarak, Başakşehir, son iki sezondur yaptığı gibi final haftalarında yine maç kaybetmiş olsa da Trabzonspor’un da 'ikram' kayıpları sonrasında bu sezon 'işi bitirmiş' gibi görünüyor. Kaybedilen maç sonrası, kulüp yöneticilerinin vücut dilleri ve sevinçleri bu durumu açıkça ortaya koymuş oldu.
Yaşar Kemal Uğurlu, 'yürüyerek' yönetmeye devam ediyor!
Yukatel Denizlispor-Trabzonspor maçında, Yaşar Kemal Uğurlu görev aldı. Maçın ilk çeyreğinde Nwakaeme A.Ömür verkaçında Berdish’in vücudundan sekip koluna gelen topta verilen devam kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Maçın hakemi, birçok kişi tarafından oldukça antipatik bulunan 'en iyisini sadece ben bilirim' tarzı vücut dili eşliğinde maçlar yönetmeye devam ediyor! Novak’ın Sacko’ya yapmış olduğu 'kemiksiz' lakaplı sarı kart gibi kurallar gereği olan zaruri kartları göstermeden, 'yürüyerek' maç yönetiyor…
Kaleci Farnolle fay hattı! 'Kontrolsüz güç!'
Btc Yeni Türk Malatyaspor-Beşiktaş maçında sahada Fırat Aydınus, VAR da Alper Ulusoy vardı. Bir kaleci düşünün, oldukça yetenekli ve güçlü. Tabii ki 'kontrolsüz güç güç değildir!' Bu maçta, Farnolle sezonda 4.kez penaltıya sebep olan 'dikkatsiz' hamlesi sonucu; yan topta yine topa vurmayı başaramayıp Gökhan Gönül’ ün başına yumruklarıyla vurmayı başardı! Hakem kaçırdı, VAR yakaladı! Penaltı doğru idi. Caner- Murat pozisyonunda penaltı yoktu, devam kararı doğruydu. Robin Yalçın’ın Lens’in ayaklarına sınırları zorlayarak yapmış olduğu müdahalede verilen sarı kart yeterliydi. Hızı biraz daha yüksek olsa kırmızıya dönerdi!
Hasan Ali umut vadeden atağı elle kesti mi?
Fenerbahçe-DG Sivasspor: Maçın hemen başında Ozan Tufan’ın Emre Kılınç’ın ayaklarını süpüren temaslı kontrolsüz kaymasının karşılığında Ali Palabıyık’ın verdiği penaltı ve sarı kart kararı doğru idi. Appindangoye kendi ceza alanında, çok risk alarak yapmış olduğu çabuk hamlesi sonucunda topa vurmayı başardı ve sonrasında kalçasıyla Vedat Murigi’e temas etti. Devam kararı doğruydu. Eğer topa vurmayı başaramasaydı karar kesinlikle penaltı olurdu. Maçın son dakikalarında Sivasspor’un net umut vadeden atağını elle kesen Hasan Ali’ye gösterilmemiş olan 2.sarı kart hakemin en büyük hatası oldu.
Ceza alanında 'penaltı beklentisinde' patlama!
Ankaragücü-Galatasaray maçında ligin çıkış gösteren genç hakemlerinden AtillaKaraoğlan görev aldı. Maçta tam 9 kez penaltı beklentisi olan pozisyonlar yaşandı! Emin Bayram’ın Mihalak’ın ayağına yapmış olduğu dikkatsiz müdahalenin karşılığında verilen penaltı doğru karar idi. Daha sonrasında yine Emin Bayram ceza alanında kayarak yere düştü, yerde sabit ayağına Mihalak takıldı ve kendini yerde buldu. Hakem pozisyona yakındı ve doğru yorumladı. Bu kayma sonucunda eğer Emin Bayram, Mihalak’ın koşu yolunu kasten engellese ve bu temas olsa o zaman penaltı olurdu. Ceza alanı içerisinde çok sayıda başka penaltı beklentileri de oldu, hakem ve VAR hakemi Volkan Bayarslan yanılmadılar. Bunlardan en tartışmalı bir diğerinde, ceza alanında topa kafa vurmak için yükselen Paznan, Emre’yi sağ koluyla omzundan bastırarak sol koluyla da ensesinden iterek topa çıkmasını engelledi. Emre Akbaba ise bu baskıyı göstermek için doğal davranmayarak kollarını devamında havaya kaldırıp penaltı almak istedi. Hakem muhtemelen bundan dolayı yanıldı diye düşünüyorum. Adem Büyük’ü de ceza alanında sürekli penaltı arayışında olmasından dolayı eleştiriyorum!
Öte yandan, maçın hakemine hem bu pozisyonu hem de ceza alanında tam göremediği Saracci-Kitsiu mücadelesini yeniden izlemesini öneriyorum. Kitsiu’nun 2.sarıdan atılmaması şansı oldu. Bununla birlikte, Fatty’e gösterilmeyen sarı kart, Saracci ve Orgill’in görmüş olduğu gereksiz sarı kartlar da dikkat çekti. Maçın hakemi kendi tecrübe seviyesine göre maçın genelinde başarılıydı diyebiliriz.
Mariano’ya gelince kart, Diego’ya gelince kırmızı oldu!
İstiklal Mobilya Kayserispor-Gaziantep FK maçında sahada Halil Umut Meler VAR’da ise Koray Gencerler görevliydi. Hakem kaleci Günay ile Henrique arasındaki mücadelede kolay ve tartışılır bir penaltı çalmıştı. VAR müdahalesinde pozisyonun ofsayt olduğu görüldü. İlk yarının sonunda iptal edilen Muhammet Demir golünde, ofsayt kararı doğru idi. Ancak, tespit süresi inanılmaz uzun oldu! Jefferson Mensah mücadelesinde çıkan sarı ve kırmızı kartlar doğruydu. Rakibine sinirle şiddetli harekette bulunan Mensah o dakikada takımını yalnız bırakarak profesyonellik anlamında inanılmaz bir harekete imza attı! Bir pozisyonda Pawlowski, dirseğiyle Diego Angelo’nun burnunu yokladı, Diego da acı içerisinde buna sinirlenip yumruğunu sıkarak Pawlowski’nin kolunun yanına vurdu! Hakem psikolojisi çok zor olan bu maçta, her iki oyuncuya da sarı kart gösterip pozisyonu yönetebilecekken Diego’ya ise kırmızı kart gösterdi. Aynı hakem Gençlerbirliği-Galatasaray maçında, sinirlenip rakibinin sırtına, ortada top için mücadele yok iken yumrukla vuran Mariano’ya sarı kart göstermiş, UEFA eğitimcisi de harekette şiddet ve yaralayıcılık düşük olduğu için verilen sarı kartı yeterli bulmuştu! Bu durumda sezon genelinde inişli çıkışlı bir performans gösteren ve kayda değer bir ilerleme kaydedemeyen sevgili Halil Umut Meler’e sormamız lazım, hangi hareket daha şiddetliydi, o vurma hamlesi sarı kart ise bu hamlenin karşılığı ne idi?
Bogdan Stancu penaltıyı aldı mı?
Göztepe - Gençlerbirliği maçında Mete Kalkavan görev aldı. Alpaslan- Bogdan Stancu mücadelesinde vermiş olduğu penaltı kararına katılmıyorum. Bogdan, Alpaslan’ın ilk temasını hissettikten sonra dönerken kendisini kolay yere bıraktı diye düşünüyorum. Hakemin bu gri tonlu penaltı kararı dışında, maçta hiç zorlanmadan başarılı bir yönetim gösterdiğini düşünüyorum. Bir yanda kaleci Göktuğ şanssız bir şekilde kaleye ulaşan ilk şutu kurtarmayı başaramamış olsa da diğer kaleci Ertaç Özbir’in ise başarılı performansıyla takımının lige tutunması ciddi katkı sağladığını gördük.
Sönük geçen Akdeniz derbisi!
Fraport TAV Antalyaspor - Aytemiz Alanyaspor maçında her iki takımda form düzeyleri yüksek bir dönemde karşı karşıya geldiler. İzleyenler maç öncesi bol gollü bir maç bekliyordu. Maç biraz beklentilerin altında 'yavan bir maç' oldu. Hakem Halis Özkahya’nın, Ceyhun’un Ufuk’un ayağına bastığı, Eren’in Juanfran’ın tarak kemiklerini yerinden ettiği, topsuz alanda Adis Jahovic’in Tzavellas’ı düşürdüğü pozisyonlarda ilginç bir şekilde sarı kartına başvurmadığını gördük. Yardımcı hakem Bahtiyar Birinci tarafından, N’Sakala’nın karnından seken topta vermiş olduğu elle oynama yorumu ise zor ancak gereksiz bir müdahale olarak göze çarptı.
Rüzgâra verilen penaltı!
Kasımpaşa- Çaykur Rizespor maçında Arda Kardeşler görev aldı. Diamonde’nin Yusuf’a yapmış olduğu müdahale ‘sınırda’ bir müdahaleydi. Verilen sarı karta katılıyorum. Durum 2-0 iken maçın son dakikalarında Abdullah Quaresma’ya penaltı gerektiren bir müdahalede bulunmadan topla oynamıştı. Hakem Quaresma’nın dönerken yaratmış olduğu rüzgâra penaltı verdi! Penaltının kaçması ve maçın önceden sonuçlanmış olması hakem adına büyük şanstı.
Eller, eller eller! Defans ve forvette ayrı standart
'Elle oynamalar' konusu gerçekten de tüm dünyada tartışılıyor ve tartışılmaya da devam edecek gibi görünüyor! Zira IFAB, elle oynamalar konusunu netliğe kavuşturayım derken daha da açmaza sürüklemiş görünüyor! Özellikle forvet oyuncusunun eline 'kazara' da gelse verilen elle oynama kararlarının; defans oyuncularına gelince açıklanmasında güçlük çekilen 'kriterlerle' ifade edilmeye çalışılması da ayrı bir 'ironi' olarak ön plana çıkıyor.
Bir eleştiri de hakem kurulumuza. Merkez Hakem Kurulu (MHK) elle oynamalar konusunda hakemlere verilen bilgi, yönlendirme ve talimatları ısrarla kamuoyu ile paylaşmıyor! Elbette gri ve tartışmalı alanlar mutlaka kalacaktır ancak, en azından 'bilerek oynama' ve 'sekme' sonucu oluşabilecek elle oynamaların tasnifi konusunda kamuoyuna 'şeffaf' bilgi paylaşımları yapılması zaruridir diye düşünüyorum. Diğer türlü, hatalı uygulamalar sonucu kulüp ve oyuncuların ve hatta hakemlerin de kafası karışabiliyor. Üstelik kural hatası başvurularına bile sebep olunabiliyor! Kurulun bizzat kendi üyeleri gerekli gördükleri, yazılı ve görsel basın mensuplarını 'sürekli' bilgilendirme gereğini duyarken; hakemlere verilen her eğitimde “Her şeyi dışarıyla paylaşmayın” uyarısı ise ciddi bir 'çelişki' ve 'etik yaklaşım hatası' olarak karşımıza çıkıyor!