Futbolu değiştiren üç icat ve hikayeleri...
Futbol, icat edildiği günden beri, birçok değişikliğe ve evrime de uğradı. Şu an günümüzde hâlâ kullanılan bazı icatların arkasında ise güzel hikayeler de bulunabiliyor. The Guardian'dan Richard Foster, futbolu değiştiren üç icadın ve onları icat eden üç 'mucit'in hikayesini yazdı.
Kale ağları, tekmelikler ve teknik ekibin bulunduğu kulübeler şu an futbolun sadece birer malzemesi olabilir. Ama zamanında onlar radikal icatlardı.
KALE AĞLARI
Bir topun ağları sarsmasından daha estetik gözüken çok az manzara vardır. Kale ağları, gol atma sanatına fazladan bir boyut katar. İster ceza sahası dışından görkemli bir şut olsun -Andros Townsend'in 2018 yılında Manchester City'e attığı gol gibi- ister ceza sahası içinde usta bir bitiricilikle atılan bir gol olsun. Ağlar, golü süslüyor. Liverpoollu bir mühendisin yaratıcılığı ve öngörüsü olmasaydı, dalgalanan kale ağlarının zevkini yaşayamayabilirdik.
(Fotoğraf: De Agostini via Getty Images)
1863 yılında FA tarafından yayınlanan ilk kurallar dizisinde, kale direklerinin arasının 7,32 metre olması gerektiğini, -yani hâlen kullanılmakta olan orijinal kurallardan biri- şart koşmuştu. Kale ağları 20-30 küsür yıl sonra İngiltere'nin ilk çevre yolunu tasarlayan Liverpoollu bir mühendis olan John Alexander Brodie sayesinde futbola geldi. Ekim 1889'da, Everton taraftarı olan Brodie, takımının maçını izlemeye Anfield'daki Accrington Stanley'e gelmişti. Everton takımı bir gol attığını ve bu golle maçı kazandığını düşündü ancak sahadaki hiçkimse, topun kale direkleri arasından geçip geçmediğine emin olamadı. Bu yüzden de berabere kaldılar.
Brodie o maçta o kadar üzülmüştü ki, buna bir çözüm aramaya çalıştı. Maçtan sonra maçın oynandığı alandan elleri cebinde uzaklaşırken, "topun kaleyi geçtikten sonra gidebileceği bir cep" yapma fikrine kapıldı. Brodie o günden sonra çeşitli tasarımlar üzerine çalıştı. Devrimci fikirlerinden biri ise, top değdiğinde titreyecek ağlar koymaktı. Bu belki de gol çizgisi teknolojisinin erken bir prototipiydi.
Ertesi yıl kendisine patent verildi ve kale ağları, ilk kez Nottingham'da oynanan bir futbol maçında denendi. Tarihte ağlara çarpan ilk golün bir Everton oyuncusu olan Fred Geary tarafından atılması da, Brodie'yi ayrıca memnun etmiş ve mutlu etmiş olmalıdır. O maçın hakemi ise, daha sonraki yıllarda 'tekmelikleri' futbola getiren kişi olan Sam Weller Widdowson'dı.
Bir yıl içinde ise kale ağları, FA kurallarına dahil edildi. 1891 FA Cup finalinde ilk kez kullanılan kale ağları, sonraki sezonun başında ise zorunlu hâle getirildi. Etkileyici mühendislik yetenekleri arasında kale ağları, Brodie'nin gururu ve sevinci oldu.
TEKMELİKLER
(Fotoğraf: Hulton Archive/Getty Images)
Sam Weller Widdowson çok yönlü bir sporcuydu ve oynadığı günlerde Futbol Ligi'nin kurucusu William McGregor'un dikkatini çekmişti. McGregor, 1902'de yayınlanan bir makalede kendisi hakkında, "Widdowson harika bir sporcuydu." şeklinde bahsetmişti. "İngiltere'nin en tehlikeli merkez oyuncusuydu. Muhteşem bir top sürme yeteneği ve şut becerisinin yanında çok hızlı hoşabiliyordu. Nottingham her zaman en hızlı 'engelli koşucuları' yetiştirmişti ve Widdowson onların en iyisiydi. Ülkede ondan daha iyi bilinen bir futbolcu yoktu. Onun sansasyonel dribblingleri -ve gerçekten sansasyonellerdi- her zaman onun oyununun özelliklerinden biriydi."
Aynı zamanda yaşadığı Brodie gibi, Widdowson da hâlen kullanılan bir futbol malzemesi yarattı ancak tek farkı, Widdowson'ın oyuna getirdiği malzeme, başka bir spordan adapte edilmişti. Widdowson, yalnızca Notthingham Forest takımının kaptanı değildi -daha sonra takım sahiplerinden biri de oldu- aynı zamanda Nottinghamshire'i kriket sporunda da temsil etti. Tekmelikleri işte buradan ilham olarak aldı.
1874 yılında Widdowson, mücadele sırasında ayak ve bacaklara gelen tekmelerin etkisini azaltmak için krikette kullanılan koruyucuların daha küçük bir versiyonunun olabileceği fikrini ortaya attı. Tekmelikler, çorapların dışına takıldı ve başlangıçta garip görünüşlerinden dolayı Widdowson ile dalga geçildi ancak bu dalga konusu kısa sürede bitti. Çoğu oyuncu onları bir asır boyunca takmış olsa da FIFA, tekmelikleri 1990 yılına kadar zorunlu hâle getirmemişti.
Tekmelikler, Widdowson'ın oyuna getirdiği tek yenilik değildi. Hakem olduğu günlerde, daha önce hakemlerin kararlarını belirtmek için kullandığı beyaz bayrak yerine düdüğün kullanılması gerektiğini savunan ilk kişilerden de biriydi.
ÜSTÜ KAPALI TEKNİK ALANLAR (YEDEK KULÜBELERİ)
Erken futbol mucitleri galerisine eklenmesi gereken bir diğer isim, orijinal soyadı Cunningham olan Donald Colman'dır. Futbol oynama hevesini paylaşamadığı, sporu dinsizlik olarak yorumlayan dindar babası yerine büyükannesinin kızlık soyadını kendisine soyad olarak seçmişti.
Colman'ın çok uzun ve çeşitli bir kariyeri olmuştu. 27 yaşında Motherwell kulübü ile profesyonel olmadan önce Glasgow Perthshire takımında amatör olarak futbola başlamıştı. İki yıl sonra ise kariyerinin çoğunu geçirdiği Aberdeen'e gitti, orada takıma kaptanlık yaptı ve 4 şampiyonluk kazandı. 47 yaşında hâlâ Dumbarton'da futbol oynama devam etti ancak o dönemde aklını teknik direktörlüğe vermeye başlamıştı.
Onun teknik direktörlük felsefesi zamanının çok ötesindeydi. Colman, pozisyon almayı merkezine yerleştirdiği, birbirine alan yaratan oyuncularla 'tiki-taka'nın öncüsü olarak kabul edilebilecek bir futbol anlayışında ısrar etti. Futbol hakkında derin düşünceleri olan Colman, İngiltere'nin dışında teknik direktörlük hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyordu. Bu nedenle Norveç kulübü SK Brann takımının başında teknik direktör olarak başarılı sezonlar geçirdi. Yedek kulübesi fikri ise, SK Brann'da teknik direktörlük yaptığı zamanlarda aklına gelmişti.
İskandinavya'dayken Colman, teknik direktörlerin sahanın hemen yanında yer alan üstü açık bölgeden futbolculara mesajlar gönderdiğini fark etti. Bunun üzerine aklına, teknik direktörlerin futbolcularının 'footwork'lerini daha net bir şekilde görebileceği, saha hizasından daha alçakta gömülü ve üstü kapalı bir alan olabileceği düşüncesi geldi.
1931 yılında Colman, Aberdeen'e teknik direktör olarak geri döndüğünde, üstü kapalı olan yedek kulübesi ilk defa Aberdeen'in sahası olan Pittodrie'de görüldü. Üstü kapalı yedek kulübesi, teknik direktörlerin maç için yararlı olan notlarını hava şartlarına karşı kuru tutmuş oldu.
İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen önce Everton, sezon öncesi dostluk maçında Aberdeen ile oynamak için Pittodrie'ye gitti ve üstü kapalı yedek kulübesinden o kadar etkilendi ki, aynısından Goodison Park'a en kısa sürede yaptırdılar. Üstü kapalı yedek kulübeleri hızla tüm dünyada yaygınlaştı ve kapasiteleri daha çok teknik ekip ve yedek oyuncu alabilecek şekilde genişletildi. Yedek kulübesini kullanan kişi sayısı arttıkça, alanı zeminin üst kısmına çektiler. 1993 yılında ise FIFA her takım için ayrı teknik alanları oluşturdu ve sınırlarını belirleyerek futbol kurallarına resmi olarak ekledi.
Colman gerçek bir futbol adamıydı -aynı zamanda kendi futbol ayakkabılarını da tasarlamıştı- ve onun oyun sevgisi kendi ailesine de geçti. Colman'ın torununun kızı olan Rachel Corsie şu anda İskoçya Milli Takımı'nın kaptanlığını yapıyor. Bütün bu kariyeri ve yaşadıkları sonunda Colman, sporu bir dinsizlik olarak gören ve karşı çıkan babasına son gülüşünü yapmış oldu.
Yazının orijinal hâline buradan ulaşabilirsiniz.