Galatasaray, 20 yıllık seriyi nasıl bitirdi?
Galatasaray, Fenerbahçe maçına nasıl hazırlandı? Fatih Terim, neden Zorluda kamp yaptı? Mustafa Cengiz açıklamasının anlamı, Yusuf Günay maç sonu açıklamaları, Ali Koç'un maç öncesi ve sonrası açıklamaları ve daha fazlası haberimizde!
ALİ BOZKURT / AJANSSPOR
Drogba, Ribery, Sneijder, Melo, Riera, Baros, Elmander, Harry Kewell ve daha nicesi o stadyumda kazanmak için çıkıp kazanamadan geri döndüler. Yetmedi, 6 kulüp başkanı 8 teknik direktör değişti yine de hüsran yaşadılar. Mehmet Cansun, Özhan Canaydın, Adnan Polat, Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat, Dursun Özbek hayaller kurarak gittiler elleri boş döndüler.
Mircea Lucescu, Gheorge Hagi, Eric Gerets, Kral Heinz Feldkamp, Michael Skibbe, Frank Rijkaard, Roberto Mancini ve Hamza Hamzaoğlu takım başında iken Kadıköy’de galibiyet göremediler.
Ve 20 yıllık hasreti Fatih Terim bitirdi!
Kadıköy Fetih’i 2020 artık vizyonda. O sene bu sene dediler ve artık o sene bu sene oldu. Fenerbahçe, ilk kez kendi evinde Galatasaray’a karşı çok kötü, çekinerek, faul yaparak çıktı. Ve Galatasaray’ın üstün oyununa karşı gelemedi.
İşte o tarihi derbinin perde arkası sizlerle;
''Mustafa Cengiz'in akıl oyunu''
Kuran-ı Kerim’deki Fetih Süresi’nin ilk ayetindeki, “İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ” yani “Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik” sözleri, her şey bununla başladı. Galatasaray’ın hiçbir başkanından derbi öncesi böyle bir söz göremedik. Psikolojik olarak bu kadar üstün bir kulüp başkanı da göremedik. Mustafa Cengiz, o gün basın toplantısında herkesi rahatlatan ve takımını psikolojik olarak 1-0 öne geçiren bir konuşma yaptı. Bu sene olmazsa seneye, o olmasa diğer seneye hiç olmazsa elbet bir gün yeneriz bizim için o kadar önemli değil cümlesi. Biz hazırız, biz kazanacağız cümlesinin ön planında yer alıyordu.
''Zorlu kampı planları''
Türkiye’de derbiyi gününde değil, öncesinde oynayacaksın. Unutmayın Aziz Yıldırım’ın derbi öncesinde yaptığı o açıklamaları, tribünleri birkaç hafta öncesinde oynanan maçlarda derbiyi düşünerek mobbing uygulamasını. İşte Galatasaray yenemiyorsa Aziz Yıldırımın psikolojik üstünlüğü sayesindeydi. Hep elinden kaçırdı ama bu sefer yakaladı.
Zorlu kampı ise bunlardan biri daha oldu. Fatih Terim attığı Tweet’ten sonra iyice camiayı birleştirmiş hatta TFF ve diğer içinde olan herkes Zorlu olayını gündemden düşürememesine sebebiyet vermişti. Bu sefer yine bir psikolojik baskının içine girdi. Zorlu kampı bilerek seçildi. Herkes motive olmak için orada bir kamp geçirmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. Fatih Terim bu sefer doğru planladı ve kazanmayı bildi. İşte o an durum 2 - 0'a yükseliyordu ve kimse farkına dahi varmıyordu.
''Sosyal medya planları''
Sosyal medya Galatasaray resmi hesabında görülmedik bir sessizlik vardı. Anadolu takımları ile oynarken bile en az 1 paylaşımda bulunan ekip bu sefer derbi anına kadar özel bir paylaşımda bulunmadı. Fenerbahçe 1 hafta boyunca #BurasıKadıköy etiketi ile geçmişte kazandıklarına gönderme yaparak herkesi rahatlatıp kazanacaklarına inandırmıştı. Ama diğer tarafta ise; Sessizlik, planlamalar tutuyordu.
''İç olaylardan faydalanma''
Rami’nin gönderilmesi, Ankaragücü mağlubiyeti derken teknik ekip kendi içinde acaba gönderilecek miyiz diye düşünceler içine girmiş bulundu. Üstüne Ali Koç’un özel açıklama yapacağız diye basın toplantısı gerçekleştirmesini de eklersek Fenerbahçe teknik ekibi, antrenman yerine o toplantıyı takip etmeye başladığı gerçeği ortada duruyordu. Çok kötü planlanan, cümleler birbirinden çelişkili toplantısı Galatasaray’ın işine yaramaya başlamıştı. Bu sene üstüne çok gelinen Fatih Terim, ben konuşmaları yönetime bırakıyorum demesi de Fatih Terim’in ne kadar hırslı hazırlandığını gösteriyordu. Fatih Terim’in sicili, kabadayılılığını koymayan Ali Koç’a vereceği cevap sahada olacağını da anlamış olduk.
''Kadro oyunları''
Maç kadrosunda Tolgay Arslan, Tolga Ciğerci, Jailson ismini bu maça çıkaracak tek kişi Galatasaraylılar olduğunu herkes tahmin edebilir. Fakat Fenerbahçe’nin kadrosunu bir tek özel bir kanalda bir yorumcu tahmininde söylemişti. Tolgay Arslan oynayabilir diye. Söylerken neden oynayacağını kendisi de açıklayamadı. Fakat Galatasaray’a gelince Lemina’nın yokluğunda herkes ilk sakatlık haberinden bu yana Belhanda üzerinde bir etki yaratmaya başladı. Tipik 10 numara olarak değil de Seri ile birlikte Fransa’da oynadığı oyundan örnek vererek. Herkes buna hazır, oyuncular ne oynayacağını anlamış durumda idi. Seri bu kadar mükemmel oynadı ise Belhanda’nın emeği çok var. İşte işini bilmek böyle bir şey oldu. Herkes oyuncuları hazırladı, sundu ve sahaya sürdü.
''Rakip Analizi doğru yapıldı''
Topu al Onyekuru’ya ver o gerekeni yapsın olarak çıkmıştı Galatasaray. Her fırsatta Seri, Belhanda veya diğerleri aldıkları anda Onyekuru üzerinden atağa çıkmaya çalıştı. Bunu herkes gördü Jailson göremedi.Galatasaray, Altay’ın önde baskı kurunca hata yapacağını çok iyi bilerek maça hazırlanmıştı. Birkaç defa denediler, önde baskı kurdular hata yapmasını sağladılar. Bunu penaltı pozisyonunda başardılar. Baskı kurup Fenerbahçe, stoperlerini hataya zorladılar ve onlar Altay’a topu gönderince Altay maçın en iyisi olan Seri’ye topu gönderdi. Maç başında bu dakikalara kadar Onyekuru’ya kilit pas atan Seri yine öyle güzel pas attı ve Jailson yine görmedi penaltıya sebebiyet oldu. İşte çoğu şey burada başladı. Tarihi farka gidecekken +3 puan almayı tercih ettiler.
''Sessiz bir konsantrasyon süreci yaşadık''
"Bu sene sessiz bir konsantrasyon süreci yaşadık. Bu sene derken bu haftayı kastediyorum. Camiamızda Fenerbahçe maçıyla ilgili çok yorum olmadı ve konsantre bir şekilde stada gittik. Oyun ve skor olarak net bir galibiyet aldık." bu sözleri söyleyen Galatasaray Başkan Yardımcısı Yusuf Günay oldu! Maçın ve yazının özetini Yusuf Günay sözleri ile kapatmak daha mantıklı olamazdı.