"Galatasaray'da derin devlet var"
Sarı-kırmızılı camianın duayeni Mustafa Cengiz açıklamalarda bulundu...
GALATASARAY camiasında duayen isimlerden biridir Mustafa Cengiz. Camiada bir karar alınırken ona danışılır, fikri alınır. Görüşleri herkes tarafından önemsenir. Galatasaray’ın çok tartışıldığı bir dönemde kendisi ne düşünüyor? Sorunların kaynağı ne? Çözüm önerileri var mı? Herkesin fikirlerine değer verdiği Cengiz’e bunları sorduk. O da açık yüreklilikle cevap verdi.
- Neden başkan adaylığından çekildiniz sayın Cengiz?
Başkan adaylığımı ilan ettikten üç gün sonra hastalandım ve hastanaye kaldırdılar. Domuz gribinin bir türüne yakalandım. 10 gün boyunca konuşamadım. Konusunda en uzman kişileri bir araya getirecektim. Utanmadan ‘imza bulamadı’ dediler. Oysa her şeyim hazırdı. Bel altı vurdular bana. 25 milyon taraftarımızdan binde biri 25 bin eder. Biz bu potansiyel gücü kullanamıyoruz. Ahbap çavuş ilişkileri. En büyük sorunlardan biri Galatasaray’da hemşericiliktir. Galatasaray’ın kemiklerine işlemiştir. Siz çok geride olan birini, hemşerim, devre arkadaşım diye öne almaya başlarsanız bu çok büyük tehlikedir.
- Derin Galatasaray var mı? Liseli-lisesiz ayrımı için yorumunuz ne?
Her ikisi için de var diyeceğim. Kral çıplak. Örtmenin, kıvırmanın anlamı yok. Başkan adayı iken ‘Yok’ demiştim. Fakat sonra yanıldığımı anladım. Maalesef Galatasaray’ın içinde ciddi bir derin devlet var. Bunu yeterli görmeyip daha derinler kurmak isteyen bir zihniyet var. Aday derinler vardır. Eş-dost ahbap çavuş, lokanta arkadaşları, devre arkadaşları, bir şekilde bir araya gelmiştir. Eğer taşın altına elini koymadan Galatasaray’ı yönetmeye kalkıyorsanız bu ayıp. Yeter artık lütfen elinizi üzerimizden çekiniz. Maalesef kafatascılık var. Kabul etmemiz lazım. Bir liseli-lisesiz çekişmesi var. Üst üste üç liseli başkan vardı. Başarı vardı. Peki başarısızlık durumunda ne diyecekler. Taraftar için takım kuracaksın. Çünkü taraftar yoksa sen hiçbir şeysin. Hiçbir anlamın yok.
Başkanlar bir televizyondan diğerine koşuyor
- Başkanların sürekli birbirlerini eleştirmesine ne diyorsunuz?
Bir Galatasaraylı olarak bu tartışmalar beni çok rahatsız ediyor. Maalesef eski başkanlar karpuz keserek yürek soğutuyorlar. Ben burada tüm başkanlar için 99 soru sorarım ama 90’ına yanıt veremezler. Bunu yapmayalım. Hele eski başkan diğer başkana “Yüreğin yetiyorsa gel” diyor. Düelloya davet ediyor. Sanki boks ringi kurulacak. O eski başkan ne yapmalı?.. 20 milyon, 50 milyon bağışladığını ilan etsin. Hizmet yapacaksa böyle olur. Böyle yüreklendirme olur, böyle ringe çağırmakla olmaz. Bu tartışma çok sevimsiz. Üyeleri ve taraftarları rahatsız ediyor. Hele eski ve yaşlı başkanımız (Duygun Yarsuvat’ı kastederek) yangına körükle gidiyor. Benim ricam eski başkanlar, televizyonları dolaşıp olumsuzları artık yansıtmasınlar.
Cim-Bom’un kurtuluş reçetesi
- Galatasaray’a bir kurtuluş reçetesi sunmanız gerekirse ilk üç maddeniz ne olur?
a) Mali konularda projeler üretilmeli. Yer altında madenimiz var ama yoksul ve aç geziyoruz.
b) Dünya çapında yıldız alırım. Dört tane gereksiz adama 10 milyon euro vereceğime bir isme o parayı veririm. Her türlü sponsor gelirimi artırırım.
c) İdari anlamda tasarrufa giderim. Bu küçülme anlamında değil. İş üretmeyen 10 kişi ile çalışacağıma 1-2 düzgün isim alır ve işleri yürütürüm. Hemşeri ve ahbap çavuş ilişkisini bitiririm. Boş insanlara asla yer vermem.
- Başkanlık hayaliniz var mı?
Ne zaman gereksinim duyulursa varım. Başkaları gibi kendime teklif ettirmem.
Hamza’yı yatağından mı kaldırıp kovacaklardı!
- Mustafa Denizli ile iyi arkadaş olduğunuzu biliyorum. Geliş sürecinde bir tavsiyeniz oldu mu?
Denizli aslında açıklamaya utanıyor...
- Siz açıklayın o zaman...
Milli Takım Teknik Direktörü olacaktı, son anda Çeşme’den çevrildi. Sevgili hocamız Terim oldu. Ama Denizli bunu hiç konu etmedi. 30 yıldır Denizli’yi tanıyorum. Rakip takıma gidince aramız biraz şeker renk oldu. Çünkü bana ‘Gitmeyeceğim’ demişti. Denizli kabul etmeyince Mancini’yi getirdi Ünal Aysal. Denizli neyi aldığının farkında şu anda. Bir süre telefonlara çıkmadı. Yönetimin Hamza’yı gönderme şekli bir süre konu edildi, “Çağırıp çay-kahve içilirken işine son verilir mi?” diye. Efendim yatağından mı çağırıp işine son verecekler. Denizli için ben ve Alp Yalman devreye girdik ve sorun çözüldü. Denizli’nin G.Saray’a gelişi bir meydan okumadır. Hamza ve Prandelli hocanın futbolculara uyguladığı yanlış yüklemeler sonrasında adale sakatlıkları yaşanıyor. Gerekli vitesi onun için yükseltemiyorlar.
İbrahimoviç’i alırdım
“Kesinlikle İbrahimoviç ya da İbrahimoviç ayarında futbolcu getirirdim. Her şeyimiz hazırdı. Taraftarları tribüne çekecek, sponsor bulacak formülüm vardı. Şimdi forma sponsorumuz 10 milyon dolardan 2,5 milyon dolara kadar indi. Çok acı bir durum. İbrahimoviç’le ilgili tüm alt yapıyı yapmıştık biz. Çok samimi ve açığım. 120 kişi yönetimlere girmiş bugüne kadar. 45’i sürekli yer almış. Bu ilginç bir rakam.”
Mustafa Cengiz kimdir?
Mustafa Cengiz, iş adamı ve Galatasaray Spor Kulübü genel kurul üyesi. 1949’da Gaziantep Nizip’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Nizip’te, lise öğrenimini Gaziantep Lisesi’nde tamamladı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Ülkenin tarımsal modernizasyonunda kilit faktör olması amacıyla kurulan 40 bin Tarımsal Köy Kalkınma Kooperatifi Merkez Birliği (Köy-Koop) kuruluş ve özellikle dış ticaret oluşumunda kurucu uzman olarak çalıştı. Daha sonra eski yerel yönetim sonra İçişleri Bakanlığı vesayetindeki 670 belediyenin merkez iktisadi kuruluşu TANSA (Tanzim Satışlar) ilk ve son genel müdürü olarak, o dönem 3 hükümetle çalıştı. 1990 yılından bu yana petrol, akaryakıt sektöründe kendi şirketleri ile faaliyet göstermektedir. İngilizce, Fransızca ve Arapça bilen Mustafa Cengiz evli ve bir çocuk sahibidir.
(Yeniyüzyıl)