"Galatasaray'ı en son ne zaman övdük?"
AJANSSPOR – Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, Spor Toto Süper Lig’de Gaziantepspor ile Galatasaray arasında oynanan ve sarı-kırmızılı ekibin 2-1 kazandığı maçı değerlendirdi.
Ntvspor’da karşılaşmayı yorumlayan Demirkol’un yaptığı açıklamalardan Ajansspor’un derledikleri şu şekilde :
Sinan Gümüş’ün pozisyonu ne ? Ondan ne oynamasını bekliyoruz? Golcülüğüyle dikkat çeken bir oyuncu. Son vuruşlarıyla… Galatasaray’da santrafor oynayabilir mi? Ya kararını verecek ben golcüyüm diyecek. Ama burada oynamak için özelliklerini geliştirmesi lazım. Ya da başka özelliklerim var benim… Adam geçen bir oyuncuyum, oyunumu değiştirmem lazım diyecek. Oyuncu, tercihini vermeli. Galatasaray başka bir standarttır. Orada herhangi bir oyuncu değili, özel oyuncular oynar. Sinan’ın kendini değiştirmek gibi bir niyeti yok.
U-17 için de tedirginim. 2000 doğumlu oyuncular mesela iyi bir jenerasyon. Bu oyunculardan bir kısmı en azından Galatasaray’ın 11’ine girse… Yavaş yavaş hazırlayarak olabilir. Fakat 7-8 tanesinin takıma bir anda girmesini beklemek hayal olur. Her jenerasyondan 1-2 oyuncu alarak bu işi yapabilirsin. Bir anda bunlar oynasın dersen; erkenden oyuncuyu kaybedebilirsin. Üst düzey futbol başka bir şeydir. Hele Galatasaray seviyesinde başkadır. Galatasaray 3’lü mü yoksa 4’lü mü oynuyor belli değil.
U-17 takımı iyi bir galibiyet aldı. Çok olgun oynadılar. 1 topu bile şişirmediler. Hücumda çok mu iyiydiler? Hayır değillerdi. Macaristan maçında fizik üstünlüğü de çok belli etti kendini. Ama tuzağa düşmeden sabırla oradan çıktılar, golden sonra da pozisyon vermediler. Tekrar söylüyorum bu oyuncuları bir anda alıp takıma koyarsan olmaz.
Bireysel değil de Galatasaray’ın genelini konuşmak lazım. İlk yarıda topa sahip olan, ritmi yükseltmek istemeyen, topu rakibe vermeyen bir takım vardı. Fakat bu ekibin sağlam bir omurgası yok. En son Galatasaray’ı ne zaman övdük? Ujfalusi’nin ve Elmander’in olduğu takım zamanında… Mutlaka kavga eden bir takım olsun demiyorum. Ama topu iyi kullanmaları gerek. Sadece Bruma ve Linnes üstünden de tartışmamak gerek. Bruma, bir saatten sonra kendisini takip eden scoutlar için oynamaya başlıyor.
Igor Tudor bu hafta Bruma’nın söylediklerine demek ki ikna oldu. Burada Galatasaray’ın aslında güçlü olan tarafı bir dezavantaja dönüşüyor. Bruma içe kıvrılan bir oyuncu. Linnes de içe kıvrılabilir. Paylaşım doğru yapılmalı ve merkezdeki iletişim doğru olmalı. Hem defansif hem de ofansif anlamda belirli bir şablonlar halinde oyunu kurmak gerek. Fenerbahçe’de mesela hiçbir hücum varyasyonu yok. Galatasaray’ın ise savunma açısından güveneceği bir şey yok. Topa sahip oluyorlar. Birisi vuruyor, oluyor. Takımda bunu yapabilecek çok oyuncusu var. Bir şablon olmadığı zaman, iki kanatta da oyuncuların zamanla kopması da çok normal.
Galatasaray ya sürekli topa sahip olacak, ya da kaptırdığı anda kapıp hücum başlayacak. İkinci yarıda bunu yapamadığı için kopmalar başladı. Savunma oyuncuları da kendini garantiye almaya çalışıyor. Öndekiler ise bizi taşısınlar diye bakıyor. Podolski niye üst düzey futbolda değil? Bruma neden oraya evrilemiyor? Tercihlerinden de olabilir.
Bir yapı olmadığını görünce, bazen kendimi göstereyim diyor. Kopmalar olduğunda Gaziantepspor için dahi pozisyon bulmak kolay oldu. Antep maçı 1-1’den sonra koparamadıysa şut tercihlerinden geçiyor bu durum. Galatasaray bu kadar oyunla övgüyü hak ediyor mu? Bu da sezonun tartışması.
Galatasaray 16 tane kafa golü yemeseydi, şu anda belki de bir çok şey farklı olurdu. Ligde en az 10 puan fark ederdi. Bir takım böyle golleri neden yer? Semih Kaya ve Ahmet Çalık bu hava toplarında istenileni yapamıyor. Sadece bu bile kadroyu yenilemek için yeterli bir sebep olarak görünüyor.
Gaziantepsporlu futbolcuların üstünde bir baskı vardı. Geçen hafta Bülent Uygun’un söylediklerinden sonra oynamak daha zor. O kadar belirsiz şeyler söylüyor ki; oyuncuların üstünde baskı oluşuyor. Var olan baskı daha da büyüyor. Rahat bir takım olsalar, farklı olabilir miydi? Olabilirlerdi. Bursaspor’a mesala 1 puan yetiyor. Ligin dibi belli gibi. Oyun olarak da öyle. Bursaspor ciddi bir krize girmişti. Harun’a çok şey borçlular. 17 top kurtardığı maçlar var. O yüzden Harun’a iyi bakmak lazım.