"Galatasaray'ın bir telefonu yeter."
GALATASARAY HATADAN DÖNDÜ
Galatasaray’ı takip ettiğini belirten Alman efsane, “Galatasaray kalbimin her zaman bir parçasıydı ve hep öyle kalacak. Genellikle her gün Türk futbolunu takip ediyorum. Ve en çok ilgilendiğim bizim kulüp oluyor. Galatasaray ve diğer kulüpler için istatiksel analiz yapmak için Türkiye’den çok uzaktayım ama sezona kötü bir başlangıç yaptıktan sonra tekrardan başarılı olmak için doğru yola döndüklerini görüyorum. İnşallah 2019-2020 sezonuna devam edecekler” dedi.
TAKIMI DAHA İYİ OYNATIRDIK
Sarı-kırmızılı takımda yeniden görev almak istediğini ifade eden Stumpf, “Tabii ki ve belki bir gün geri döneceğim. Önümüzdeki dönemlerde Galatasaray’ın yeni başantrenöre ihtiyacı olacak. Sadece beni aramaları yeter. Ben buna hazır olacağım” açıklamasınıda bulundu.
2005-2007 arasında Eric Gerets’in yardımcılığını yapan Stumpf, “O dönem size haksızlık yapıldı mı?” sorumuzu, “Gerets ile harika ve başarılı bir zaman geçirdik. Kalsaydık takımın daha iyi olup olmayacağını söylemek imkansız ama daha iyi oynayacağımızı garanti edebilirim. Bütün bunlar daha fazla başarıya sahip olacağımız anlamına gelmez.” diye cevapladı.
KARİYERİMİN EN UZUN 16 DAKİKASI
Galatasaray 2005-06 sezonunda şampiyonluğunu ilam etmek için, Denizli-Fenerbahçe maçının son düdüğünü 16 dakika boyuncu beklemişti. Dönemin antrenörü Stumpf, “Evet bu eşsiz anı hatırlıyorum. Spor kariyerimdeki en uzun 16 dakikaydı. Benim için çok stresli ama aynı zamanda heyecanlı anlardı. Oyuncuların, teknik ekibin ve inanılmaz taraftarımızın heyecanını görünce çok duygulanmıştım. En büyük Cimbom, başka büyük yok” sözleriyle o anları anlattı.
CANTONA’NIN GOLÜ HÂLÂ SİNİRİMi BOZUYOR
Galatasaray’ın 1993 yılında 3-3, 0-0’lık sonuçlarla Manchester United’ı Şampiyonlar Ligi’nde saf dışı bırakması Türk futbol tarihi için milat kabul edilen olaylardan biri olmuştu. Özellikle İngiltere’deki maç tarihin en efsane maçlarından biri olarak kayıtlara geçmiş durumda. O maçı ve Eric Cantona ile mücadelesini anlatan Stumpf, “Eric Cantona o dönemin en iyi forvetlerindendi. Biz takım olarak fantastik bir oyun oynadık. Bu savaşı kazandık ve bir sonraki turu hak ettik. Şampiyonlar Ligi grup aşamasına kalan ilk Türk kulübü olarak tarih yazdık. Cantona’ya karşı iyi oynadım ama benim için hala onun son dakika golü atması düşündükçe sinirimi bozan bir durum. Onun için şanslı, benim için şanssız bir durumdu. Bu onun iyi bir forvet olduğunu gösterir.” diye konuştu.
1992’DE KURULAN KADRO 2000’İN KALBİ
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Falcao ve Luyindama’yı değerlendirmesini istediğimiz Alman futbol adamı, “Antrenörler ve transferler hakkında yorum yapmıyorum. Bunlar koç ve yöneticinin daha önce aldığı kararlar. Onlar kulübün menfaatine karar alırlar. Ben her zaman inanıyorum ki genç ve yetenekli futbolcularla çalışmak kulübün geleceğini belirler. 1992’yi hatırlayın. Para yok, yıllarca başarı yok ve sonrasında kulüp formda olan bazı eski futbolcular ve bir sürü genç futbolcularla takım kuruldu. Bu genç futbolcular 2000 yılında UEFA Kupası şampiyonu olarak başarının kalbi oldu.” yorumunu yaptı ve şu özlü sözü ekledi: “Takımına inanırsan bir daha asla başın belada olmaz.”
Reinhard Stumpf diğer sorularımızı şu şekilde cevapladı:
Galatasaray’da unutamadıkların?
Galatasaray’da oyuncu olarak görev yaptığım ilk sezon olan 1992-93 sezonu ve o sezonki uluslararası maçlar benim için unutulmazdı.
Galatasaray’da gördüğün en yetenkli futbolcular?
Takım arkadaşlarımdan Tugay Kerimoğlu ile sonrasında Arda Turan.
Sana Galatasaray’daki en yakın kişi?
Eski kaptanımız Erdal Keser bana en yakın kişiydi ama bununla beraber bütün tüm Türk takım arkadaşlarımla da çok iyi arkadaşlık ilişkilerim oldu.
Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti için ne düşünüyorsun?
Benim için böyle bir karşılaştırma söz konusu değil. Şimdi Cimbom, sonsuza dek Cimbom. Ben bütün başarılı takımlara saygı duyuyorum. Fenerbahçe’ye de saygım var.
Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.