Gaziantep’te bir hafta sonu
Gaziantep deyince Şahinbey Belediyesinden sözetmemek olmaz. 906 000’i kendi vatandaşımızın yanısıra 300 000’de Suriyeli ile bu ilçemiz bazı Avrupa ülkelerinden bile daha büyük. Spordaki çeşitli etkinliklerinden bazılarını mutlaka duymuş olmalısınız. Özellikle Ampute Futbol Takımı büyük başarılar kazanan Milli Takımın da temelini oluşturuyor. Çeşitli uluslararası yarışmaların yapılabileceği tesis ve öteki olanaklara sahipler.
İlginç bir raslantı olarak Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun kısa bir süre önce Sportstv’deki Sporsever programımızda konuk etmiştik. İlçede gerçekleştirilen çeşitli sportif etkinlikler ve özellikle öğrencilere dönük spor malzemesi yardımı konusunda verdiği rakamlar inanılır gibi değildi. Gözümüzle görünce inanmanın da ötesine geçtik.
Kestirmeden söyleyeceğim, Şahinbey’deki spor tesisleri ve çalışmaları görmeden önce bunların dörtte birinin bile yapıldığını bana anlatsalar, “Amma da sallıyorlar!” diye düşünürdüm. Yüzme havuzlarından fitness salonlarına kadar gördüklerimiz karşısında hayranlığımızı gizleyemedik. Kısa bir süre futbol oynayıp ok atmaya bile çalıştık.
Tahmazoğlu’nun 2 dönemlik görev süresi içinde yaptıklarına inanmak gerçekten zor. Üstelik spor bunun küçük bir bölümü. Belediyenin öteki görevleri kapsamında yapılanlar akıl alır gibi değil. Belediyenin görevi olmayan pek çok işi üstlenip seve seve yaptıklarını da anlattı Tahmazoğlu. Benimle birlikte gruptaki gazeteci arkadaşlar içinde de hem şaşkınlık içinde dinledik hem de yapılanları gözlerimizle gördük.
Görevi devraldığında 9 milyon liralık bir bütçe ve 200 milyonluk borç varmış. Bugün bütçe 910 milyon liraya çıkmış, hiçbir yere 5 kuruş borç sözkonusu değil. Yapılan binlerce konuttan yoksullara puanlama usülüne göre her türlü yardımın yapılmasına kadar bütün anlatılanları ağzımız açık dinledik. Kültür ve sanata verilen önem de bizi ayrıca mutlu etti. Herhangi bir tiyatro topluluğu buraya yerleşmeye kalkarsa, rüyalarında bile göremeyecekleri salonları hazır.
Gaziantep’te 2 gün içinde gördüklerimiz bizi gerçekten çok etkiledi. Tabii zamanımızın önemli bir bölümünün de yemek masalarında geçmiş olduğunu söylemeye gerek yok. Etkinliğin son adımı Gaziantepspor-Yukatel Denizlispor maçını izlemekti. Evsahibi takım 1-0 öne geçtikten sonra gerçekten olmayacak iki hatayla maçı kaybetti. Bu nedenle, en azından ‘ayağımız uğurlu geldi’ diyebilme şansımızı elimizden aldı. Neyse ki ligdeki durumları kötü sayılmaz ve devrearasında yapılacak takviyelerle ilk 10 içinde yer alma hedeflerine ulaşırlar.
Başta sayın Mehmet Büyükekşi olmak üzere bütün ilgili ve yetkililere ayrı ayrı teşekkür ediyor. başarılar diliyoruz.
Bu ay içinde hem Gaziantep’te hem İstanbul’da gerçekleşecek iki önemli etkinlik ile atak yapmayı planlıyorlar. Gaziantep’te Muazzez Ersoy ve Mustafa Keser’in konserinin, İstanbul’da da benzer bir etkinliğin ilgi göreceğini tahmin etmek zor değil.
Gaziantep Valisi Davut Gül ile Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de kentin takımının Süper Ligde yer almasının ne kadar önemli olduğunu biliyor. Aslında bu, Gaziantepspor’un kendi varlığını da aşan bir olgu. Şu anda Doğu ve Güneydoğu’nun tek temsilcisi durumunda Kırmızı-Siyahlılar. Gelgelelim, buna uygun bir taraftar potansiyeline sahip oldukları söylenemez.
Çok düşük kombine ve bilet ücretlerine karşın o pırıl pırıl yeni stadın tribünlerinin dolması şimdilik uzak bir hayal gibi. 33 000 kişilik statta sadece Galatasaray maçında 17 000 kişinin gelmiş olması, öteki maçlarda ortalamanın 10 000’i bile bulmaması bunu anlatıyor. Bu durumun değişmesi için de çok yönlü çalışmalar yürütülüyor.
Bu çalışmalardan biri de kadınların tribünlere çekilebilmesi. 1980li yılların sonlarında Sarıyer’de Maral Öztekin ağabeyimizin yaptıklarından bu yana o konuda çok az adım atılabildi. Gaziantep’te bu iş daha sağlam temellere oturtulmaya çalışılıyor.
Sayılarının 5 milyonu bulduğu belirtilen Suriyelilerin ülkemiz için büyük bir sorun olduğu biliniyor. Bu konudaki en sıkıntılı ilimiz olarak da Gaziantep görülüyor. Tahmazoğlu kendileri için durumun hiç de böyle olmadığını anlattı. Tam tersine başta tarım ve inşaat alanları olmak üzere önemli bir işçi açığı Suriyeliler tarafından kapatılmış. Tarlada da inşaaatta da onlar çalışıyor ağırlıklı olarak. Başka yönlerden de katkıları oluyormuş.
Açıkçası bu konuda medyamıza çok sert eleştiriler yöneltmemek elde değil. Yıllardır gündemde olan Suriyeliler ile ilgili bir tek röportaj ya da yazı dizisi gibisinden birşeyler okuyup izleyemedik, bilgi de edinemedik. Onlarla ilgili herşey algı ve varsayım üzerinden değerlendiriliyor. Bunun gibi gerçeklerin yazılıp konuşulmasında bir engel olduğu kanısında değilim. Sıkıntı, gazeteciliğin bu açıdan ölmüş olmasından kaynaklanıyor.