Spor yazarlarından Galatasaray - Trabzonspor maçı değerlendirmesi
Spor yazarları, namağlup lider Galatasaray'ın Süper Lig'in 16. haftasında konuk ettiği Trabzonspor'u uzatmada bulduğu golle 4-3 yenerek zirvedeki puan farkını koruduğu karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...
Osman Şenher: "G.Saray söke söke kazandı"
Galatasaray öyle fırsatlar harcadı ki bilhassa Barış Alper’in ‘golü ben atacağım sevdası’ sarı-kırmızılılara pahalıya mal oldu. Bir futbolcu yüzde yüzlük dört pozisyona giriyor, müsait durumdaki takım arkadaşına pas vermiyor, kendi vuruyor top Uğurcan’ın kucağına gidiyor. Barış’ın bunu öğrenmesi lazım. Gol atmaktan çok attırmak bir futbolcuya değer kazandırır.
Hadi goller kaçtı. Peki yediğin goller... İlk golde Ozan Tufan topa vurmak için yükselirken, Abdülkerim resmen seyretti. İkinci golde Abdülkerim topa dokunsa kornere çıkacak. O ne yaptı? Banza’ya topu kaptırdı, o da gitti golü attı. Yenen üçüncü gol ise tam bir rezalet. Hadi hakemler penaltıyı atlar, ofsaytı atlar... Ama çizgi dışına çıkmış bir topa yapılan ortaya hakem nasıl gol verir. Üstelik bunu VAR hakemi Onur Özütoprak izleyerek gol kararı verdi. Gerçekten ayıp, Türk futboluna günah. Galatasaray puan kaybedip, kaybetmemesi önemli değil. Ama hakemler böyle hata yaparak herkesin güvenini sarsmaya devam ediyor. (Milliyet)
Halil Özer: "Amansızlar"
Galatasaray kendi sahasında öyle bir takım ki her an her şeyi yapabilir. Kurduğu baskı amansız baskı. Öyle ya da böyle rakibi mutlaka hataya yönlendiriyor. Nitekim rakibin yaptığı çok çok gereksiz bir penaltı ve son saniye de gelen kendi kalelerine bir gol. Bu dakikalarda Trabzonspor oyunu toparlayamadı kontrol edemedi.
Oysa dün oynadığı futbol bunu yapabilirdi. Ancak son bölümde muhtemelen bulundukları durumdan gereksiz bir panik havası içine girdiler. Bunu da pahalıya ödediler.
Sonuç olarak bu muhteşem maçta Galatasaray seyircisi ile tecrübeli oyuncuları ile kazanmayı bildi. Bu arada unutmayalım. Galatasaray’ın yediği 3. golde ben topun dışarıdan çıktığını gördüm. Enteresan bir karar oldu. (Milliyet)
Cemal Ersen: "Hesap Güneş’e yazar"
Trabzonspor ilk yarıdaki ürkek tavrını bırakınca daha fazlasını yapmak için yüklenmeye başladı. Futbol cesaret ister. Belki kaybedebilirsin ama korkak olmayacaksın. Ardından, hücumcuların işbirliği ve Ozan’ın sayısı geldi.
Ve VAR odası kararıyla verilen Galatasaray penaltısı. Malheiro’nun sırtı dönük olarak Mertens’e yaptığı faulün açıklamasını merak ediyorum doğrusu.
Sonrasında yüksek tempolu bir maç izledik. Son düdüğe kadar süren mücadelenin bitiminde sevinen Galatasaray oldu.
Sorum şu; Şenol Güneş’in son bölümdeki oyuncu tercihlerinden biri olan genç oyuncu Ali Şahin’in kendi ağlarına attığı golün günahı kime yazılır? Bir haftada Abdullah Avcı’yı gönderenlere soruyorum; Şenol hocanın da kendini revize etmesinin vakti gelmedi mi? (Milliyet)
Uğur Meleke: "Mükemmel maç ve bir Thierry Henry golü"
Dün de o güzel oyunun güzel örneklerinden birini izledik Seyrantepe’de. Yedi gol, sayısız pozisyon, bir sürü şahane bireysel performans. Yunus’tan bir Thierry Henry golü... Ali Sami Yen’e bilet alıp giden 50 bin kişi, eminim eğlenceli bir akşam geçirmiş olmanın hissiyle dönmüşlerdir evlerine.
Dünkü şahane maçta birkaç bireysel performansı öne çıkarmak lazım tabii: Güzel asistinin yanına bir de Thierry Henry golü ekleyen Yunus, 36 yaşında top saklama dersi veren Nwakaeme, Galatasaray’da hemen her aksiyonun içinde olan, zekasıyla fark yaratan Mertens, Şenol Güneş’le kurduğu özel bağ ile sürekli yeniden doğan Ozan. Hikayesi ve kahramanı bol bir maçtı gerçekten. (Hürriyet)
Olcay Çakır: "Genetik miras"
Eğri oturalım doğru konuşalım. Trabzonspor büyük maçlarda, rakiplerine göre daha düşük kalite kadrosuna rağmen hep başa baş oynadı. Genetik miras böyle bir şey. Bir de epigenetik var ki ona yapılacak şeyler birkaç günde olacak şeyler değil. Şenol Güneş’e iyi bekler, kaliteli kanatlar, orta saha oyuncuları al. Sonra izle. Şöyle izah edeyim. Dün oyuna hamle yapacak oyuncu bile bulamadı Trabzonspor. Rakibi ise kimleri oyuna dahil etti bir düşünün. Mevzu bu kadar basit aslında. (Fanatik)
Serkan Acar: "Biz yorulduk!"
Trabzonspor bu sezon ilk kez Şenol Güneş’in hayalindeki tempoya ulaşmış olabilir. Elbette Trabzon’un 2-1 geriden gelip 3-2 öne geçmesinde Abdülkerim Bardakçı’nın bireysel hatalarının da rolü vardı. Trabzon 3-2’ye rağmen rüzgarı arkasına alamadıysa bunda Okan Buruk’un geri düştükten sonra Jelert’in-Batshuayi değişimi etkili oldu. Ali Sami Yen’de yüksek tempolu bir maç izledik. İkinci yarının önemli bir bölümünde takımlar o kadar hızlı rakip kaleye gidip geliyordu ki, neredeyse orta yuvarlakta krampon izi oluşmadı. (Fanatik)
Levent Tüzemen: "Altın yedek Michy Batshuayi"
G.Saray'da ciddi bir sorun var; nedir bu? Öne geçtikteri maçları maalesef hem lig hem Avrupa'da koruyamadılar. Kasımpaşa, Eyüp, Rigas ve Malmö maçlarından sonra Trabzon karşısında da bu hatayı yaptılar. Uzun yıllar unutulmayacak bu maçta altın yedek Batshuayi son dakikada attığı golle G.Saray'a sadece maçı kazandırmadı, psikolojik olarak da sarsılmasını engelledi. (Sabah)
İskender Günen: "Yapı böyle istedi"
Trabzonspor'un sezon başından beri gelen sorunları devam etti. Temaslı oyunla rakip orta alanı rahatlıkla geçtiği ve de ceza alanı içerisinde yakaladığı pozisyonları gördük. İkinci yarıda Abdülkerim'in yaptığı büyük bir hata, gelen beraberlik golü, sonra ise Trabzonspor'un attığı üçüncü gol ve de ardından VAR'ın yarattığı penaltı ile gelen beraberlik golü! Yazık. G.Saray'ın attığı gol ve penaltı verilen pozisyonu bir kez daha herkesin değerlendirmesi gerekmekte! Sonuç; kayıp olan üç puan ama bir başka gerçek var ki takımın ortaya koyduğu mücadele gücü, büyük takıma yakışan bir olgu. Ama bugün içinde bulunduğumuz futbol ortamında ne yazık ki bazı takımları (!) yenmek inanın kolay değil! Draguş çok rahat sonucu belirleyecek pozisyonda golü atsa herhalde yapı bir anda çökerdi. (Sabah)