Gol her şey demek
Galatasaray maçın ilk 15. dakikasında yüzde yüz üstündü. Trabzonspor, kendi alanında kalmaktan başka bir şey yapamadı..
Galatasaray maçın ilk 15. dakikasında yüzde yüz üstündü. Trabzonspor, kendi alanında kalmaktan başka bir şey yapamadı. Sabri sağ çizgiyi iyi kullandı. Podolski hücum etkinliğini sağladı. Marin’in Sabri’nin temasıyla düştüğü pozisyon belki penaltı sayılabilir; ancak Erkan’ınki kesinlikle değil. Hakem doğru hakemlik yapamayan birisi. Penaltı ve birkaç küçük kontratak dışında ilk bölümde Trabzonspor yoktu. Peki neden gol gelmedi?
Tempo yok. Top almak için çok az oyuncu kendini gösteriyor. Pas koordinasyonu çok zayıf. Bireysel hatalar yine üst düzeyde. İyi bir Sneijder yaratıcı özelliğiyle belki tempoyu arttırabilirdi. Sabri görevini yaptı.
Yedek kulübesinde oturmanın şokunu yaşayan Sneijder, 11’de yer alsaydı, Podolski’nin forvetteki etkinliği golü getirebilirdi. Denizli bu başarısız “deneysel çalışmayı” Beşiktaş’ı çalıştırırken, Toraman’ı aynı şekilde oynatarak yapmıştı.
Neyse ki doğru oyuncu değişiklikleri, doğru zamandaydı. Snejider ve Bilal’ın oyuna girmesi Özer’in gördüğü kırmızı kart (sonrasında Aykut Demir) goller için Galatasaray’ı avantajlı hale getirdi. Gol atma olasılığı en yüksek olan futbolcu, Podolski kalitesine yakışır bir gol attı; çünkü futbolda gol her şey demek.
Umut’un düştüğü pozisyonda penaltı değildi; ama Trabzonspor 11’e 11 iken bile hiçbir varlık gösteremedi. Oyunu yöneten, tüm bireysel hatalara karşın, Galatasaray’dı. Trabzonspor teknik heyeti 4 kırmızı kartı hakemin yanı sıra oyuncuların yapacağı öz eleştiriyle de ele almalı.
Bugün