Gordon Milen 3 yıldızlı tişörtü giydi ve...
Gordon Milne ailesi yine Bodrum'daydı ve Türkçe olarak dilinden düşürmediği o kelimeyi haykırdı.
Gordon Milne, Beşiktaş’a çağ atlatan futbol takımının efsane teknik direktörüydü. Tam 6.5 yıl çalıştı. Kışın buz gibi soğukta üzerinde kısa kol bir atlet, ayağında şort Fulya Tesisleri’nin içindeki çim sahada herkesten önce antrenmana çıkar, futbolcuları beklerdi. 6.5 yıl bu prensip devam etti. Hiç hasta olmadı ve o şort ve tişörtten hiç vazgeçmedi. Ama en önemlisi eline düşen takımın da hakkını verdi. Sistemi görev yaptığı yıllar boyunca aynı tuttu. Bir gün 4-4-2’yi sorgularken, “Hoca artık sıkılmıyor musun bu sistemden?” dediğimde, “Yarın değiştireyim, takım çorbaya döndü diye ilk sen yazarsın” cevabını vermişti.
Gordon 6.5 yıl boyunca hiç Türkçe konuşmadı. Aslında çok iyi biliyordu lisanımızı, ama İngiliz felsefesi ile dilimizi pek tercih etmedi. 10-0 kazanılan Adana Demirspor maçından sonra bile, “Karşı takım 10 gol yedi ama gücü inkar edilemez” diyecek kadar bir centilmendi. Gordon, bir Türkiye aşığı idi. Fulya’nın çimlerinde antrenman yapılırken oğulları Yan ve Graham da bazen çalışmaya katılırdı. İşte ismi Graham olanı, adı Leyla olan bir Türk kızı ile evlendi. Bu nedenle Gordon, eşi Edith ile birlikte her yıl Bodrum’da tatil yapıp, hem oğlu hem de gelini ile hasret giderir. Bu yıl da öyle oldu.
FARKLI BİR TATİL
Beşiktaş Genel Kurul üyesi Erkut Soydan da bu yıl Milne ailesine eşlik etti. Hem de babalar günü gibi anlamlı bir tarihe rastlayan günde hasret giderdiler birbirleriyle… Sonra üstlerine Beşiktaş’ın o üç yıldızlı tişörtlerini geçirip bir de anı fotoğrafı çektirdiler. Gordon, babalar gününü İngilizce olarak kutladı fakat Türkçe olarak yıllardır dilinden düşürmediği bir cümle vardı ki onu da her zamanki gibi yineledi: “EN BÜYÜK BEŞİKTAŞ”
Sözcü