Göztepe başkanından sürpriz açıklama!

Radyospor'da Özgür Sancar'ın sunduğu Laf Lafı Açıyor programına katılan Sepil, "Başkanın işi konuşmak değildir. Bizim futbolumuzda maalesef başkanlar çok fazla ön plana çıkıyor. Bu da sorunlar çıkarıyor. Başkanlar biraz daha geride olmalıdır. Ben yapılması gerekeni yapıyorum. Çok konuşmamın kulübe yararı olacağını düşünmüyorum. Avrupa’da başkanların isimleri bile bilinmez. Çok fazla konuşmanın yararı olduğunu bu açıdan sanmıyorum. Benim yoğurt yiyişim böyle. Başka başkanları kızdırmayalım. Onların da bir bildiği vardır" dedi. 

İşte Göztepe Spor Kulübü Başkanı Mehmet Sepil'in özel açıklamaları:

HER ZAMAN İYİ BİR TAKIMIMIZ OLDU

Göztepe’ye yakışanı yaptık. Şampiyon olduğumuz geçen sezon da aynen öyle oldu. İstatistiklere bakmadım ama ikinci yarının ortasında böyle performans gösterip üst lige çıkan başka takım olmayabilir. Çok iyi bir sezon geçirdik. İkinci yarı üstüne koymak için transfer yaptık ama transferde başarılı olamadık. Biraz şanssızlık, biraz başarısızlık, genç futbolcuların durumu… Her şey üst üste geldi ve kriz büyüdü. İyi bir takımımız her zaman vardı. Son haftalarda geri geldik ve Boluspor maçını kazandık.

Eskişehirspor maçı zor bir maçtı. Ciddi yatırımlar yapmış bir takım vardı karşımızda. Maça çıktığımızda kazanırız demiştim. İnsanların inandığını görüyorsunuz. Oyuncularımızdaki inanç, çıkış tünelinde bile görünüyordu. Dinamiklerin bizim lehimize olduğu görünüyordu. Camia olarak da inançlıydık. Maç başlamadan şampiyon olacağımıza inandık.

EFSANE GERİ DÖNDÜ

1-2 ay çok önemliydi. Bir hikayeniz olmalı. Kulübü ilk devraldığımızda Pazarspor bizim ligimizdeydi. Oraya gittiğimizde Göztepe’nin hikayesini daha iyi anladım. Belli yaşın üstünde olan birçok vatandaşla konuştuk. Göztepe’nin 60 ve 70’li yıllarındaki takımlarını ezbere sayıyordu. Türkiye’de hikayesi olan bir takım olarak Süper Lig’e geldik. O efsane yıllarımızda nasıl efsane olduğumuz incelendiğinde Türk futboluna örnek olan bir durum vardır. Efsane geri döndü diyoruz. Yapabileceklerimizle Türk futboluna katkı vereceğimize inanıyoruz. Biz buna talibiz. İnşallah düşündüklerimizi yapacağız.

Bir Göztepeli olarak babamla birlikte maçlara gitmiştim. Efsane kadronun hemen hemen tamamı İzmir’de yaşıyor. Her hafta ya da ayda en az 1 kere buluşuyor. Bunu çok fazla takımlarda göremezsiniz. 40-45 yıl önceki takımın bütün oyuncuları, eşleri toplanabiliyor. Bence başarının öyküsü budur. Yıllar önce başarılı olduklarını gösteren durum budur. Bütün o eski oyuncular hem kulüple birlikte irtibat halinde hem de halen buluşuyorlar.

TARİHİ ATLETICO MADRID ZAFERİ

Eski dönemlere baktığımızda İspanyolların tatil havasında geldiği bir maç vardı. Atletico Madridliler hakeme çok kızdılar. Çok rahat kazanırız diye düşünüyorlardı. Orta sahadan atılan bir gol vardı. Futbolda her şey olabiliyor. Zaman zaman futbolcular hırçınlaşabiliyor. Hakeme de bir hamle yapılmıştı ama çok önemli değil. Sporda böyle şeyler olabiliyor.

ULUSLARARASI DÜZEYDE BİR GÖZTEPE OLACAK

3 yıl önce geldiğimde de aynı şeyi söyledim. Hedefim sadece İzmir için değil, uluslararası düzeyde bir Göztepe olsun istiyoruz. Bunu başarmak kolay değil. Önceki dönemlerde Göztepe’ye Avrupa takımları saygı gösterdi. Bu yıl bizim uzun zaman sonra, Süper Lig’e dönüşümüz. Bizim için zor bir yıl olacak. Henüz stadımız hazır değil. Altyapı olarak genç millilere bayağı oyuncu verdik ama istediğimiz yerde değil. Çok ciddi bir spor akademisi kuracağız. Bunun için çalışıyoruz. Kalıcı olabilirsek, tesis hamlelerimizi, kulübü hazırlamaya çalışacağız. İnşallah mabedimiz 1,5 ya da 2 yıl içinde hizmete girecek. Stadımız gelecek sezonun başına yetişmez ama ikinci yarısına yetişme durumu var.

İZMİR'DEN DAHA ÇOK TAKIM GELECEK

20 bin 35 kişilik bir kapasitesi olabilir. Karşıyaka rekabeti çok önemli tabi. Bu benim gençlik yıllarımda da vardı, şimdi de var. Göztepe’yi devralamamdan sonra Karşıyaka başkanları farklı yaklaşıyor. Rekabet olsun. Birbiriyle didişen bir takım olmasın istedik. Şehrin dinamikleri çalışsın istedik. Karşıyaka ile bir adım attık. Basket maçlarına gittim. İzmir’de bir öncülük aldık. Başarılı olursak, arkamızdan diğer İzmir takımları da gelecektir. Başarılı bir Göztepe’nin ardından İzmir’in birden fazla takımı Süper Lig’de olacaktır. İzmir’in böyle bir şeye çok ihtiyacı vardı. “İzmir geliyor” diyebiliriz.

KULÜBÜN GELECEK YILLARINI SATMAM

Başarının ne şekilde olduğu belli. Sürekli kulüp başkanlarının değiştiği kulüpler başarı sağlayamıyor. Mali disiplinle kulübü ayakta tutabiliyorsunuz. Bazı başkanlar geldiklerinde öncelikleri başarılı olmak oluyor. Kulübün sonraki yıllarını kolaylıkla pazarlayabiliyorlar. Bizim gibi şirketleşmiş kulüplerin bunu yapabilmesi mümkün değil. Ben, kulübün gelecek yıllarını satma taraftarı değilim. Popülist bir şekilde yaklaşmıyorum. Taraftarlarımız da kulübün bir parçası olmak istiyor. Bunun üzerine de eğiliyoruz. Kulübün gerçek sahibi taraftarlardır. Tek başıma gidip maç mı izleyeceğim? İkili mekanizmayı doğru bir yere oturtmak önemli. Ben yarın öbür gün bırakınca, Göztepe yola devam edecek. Benim en büyük başarım iyi hatırlanmak olacak. Başkanlar olarak kulübün geleceğini hazırlamak gerekiyor.

Türkiye’de değişik modeller var. Başakşehir ve Kasımpaşa bildiğim kadarıyla dernek yapısında değiller. Çok fazla etüt etmedim. Bu dernek statüsünün istikrar sağlamadığı belli. Yöneticiler istediği gibi para harcayarak, devlettten af isteyerek olmaz. Bir de haksız rekabet oluşuyor. Türk futbolundan ümitliyim. Hep beraber ileriye çıkacağız. Göztepe olarak da üstümüze düşeni yapacağız.

TAMER TUNA SÜRPRİZ OLMAMALI

Tamer Tuna’nın sürpriz olmaması gerekir. Genç bir teknik adam. Genç olmanın avantajı var. Yeni gelişmeleri takip ediyor. Bu hayatın bir gerçeği. Genç olan arkadaşlarımız dünyaya dönük oluyor. O da onlardan biri. Tamer Tuna’yı ben keşfetmedim. Tabi ki kendisini dikkatle izliyordum. Başkanın işi o. Bu tür şeyleri yakından izlemek durumundadır. Bizimle anlaşmasaydı başka bir takımla anlaşacaktı. Görüşmeleri de vardı. Sadece Tamer Tuna diye bakmadık. Ekibine, futbola bakış açısını konuştuk. Bizim görmek istediği Göztepe ile onun kafasındaki ekolün uyuştuğunu gördük. “Hiç tereddüt etmedim ve ben bu hoca ile çalışmak istiyorum” dedim.

TRİBÜNE, TARAFTARA, TAKIMA GÜVENİYORUM

3 senedir başkanım ama sezon ortasında hoca değiştirdik. Buna inanmayan bir insan olarak bunu yaptık. Taraftarlarımız ve tribünlerimiz bunu anladı. Duruşumuzun farklı olması gerektiğini, başarının da istikrarla geldiğini biliyoruz. Tamer Tuna’nın sonuna kadar arkasında olmalıyız. Çıkabilecek krizleri de doğru yönetmek gerekiyor. Mühim olan bunları doğru yönetebilmek. Tribüne, taraftara, takıma güveniyorum.

DEMBA BA?

Demba Ba olayı bir spekülasyondur. Biz isim açıklamıyoruz. Bitirdiğimiz 3-4 tane transfer var. Hafta içinde takımla çalışacaklar. Transferi tam planladığımız şekilde götürüyoruz. Sezon başlarında futbolcu maliyetleri daha yüksek oluyor. Herkes pazarlığı yukarıdan açıyor. Bu sene kalıcı olmamız gerekiyor. Diğer takımlardan dezavantajlarımız var. Daha fazla futbolcu değiştireceğiz. Bu ligde iyi mücadele edecek bir takım kurmaya çalışıyoruz. Hemen hemen her bölgeye oyuncu bakıyoruz diyebiliriz.

"İZMİR'E OYUNCU GETİRİRKEN SIKINTI YAŞAMIYORUZ"

İzmir’in avantajını daha iyi fark edebiliyoruz. Oyuncuları buraya getirdiğimizde bunu gördük. Futbolcuların eşleri oluyor. Sosyal hayatı önemsiyorlar. Bir tatil yöresinde oyuncularımız kamp yapıyor. İnsanlar Göztepe’ye gelmek istiyor. Bizim de düşündüğümüz oyuncular olması gerekiyor. Oyuncu getirme konusunda herhangi bir sıkıntı yok.

TRANSFERLER?

İmzalar tamamen atılmadan konuşmak istemiyorum. Kampımız yarın başlıyor. 14’ünde de Avusturya’ya gideceğiz. İmzalar da atılıyor. Yeni transferler, kamptan kampa gelecek. Kamp dönemini iyi geçirmeyen oyuncuların yıl içinde başarılı olmaları zor oluyor. Tamer hocanın gelmesiyle birlikte büyük takımlardan oyuncu gelecek haberleri doğru değil. İsimleri önümüzdeki hafta açıklayacağız. Herkesin teknik direktörü, oyuncusu var.

Biz kimi getirirsek getirelim eleştiriler olabilir. Uzun uzun düşünüp adımlar atıyoruz. Pek bir sorun olarak görmüyorum. Futbolun doğasında var. Çok genç arkadaşlar da takımda olacak. Yaş ortalamamızın ligin altında olacağını düşünüyorum. Beşiktaş başarılı olmuş ama yaş ortalaması 30 olmuş. Ligin ortalamasının altında olmak isteriz tabi ki. Genç oyuncuları kazandıramazsak, uluslararası bir takım oluşturamayız. Yaşlı bir kadro olsun istemem.

GÖZTEPELİ'NİN TEK TAKIMI GÖZTEPE OLMALI

Kendi şehrimizin takımını tutmalıyız. Dünyada örnekleri böyledir. Bizi tutuyorsanız, ikinci takımımız budur demeyin. Bizim ana taraftarımız bellidir. Artık sadece Göztepe olsun. Göztepe’nin yanında diğer kulüpleri kabul etmek pek doğru değil. Göztepeliler Göztepe’yi tutmalı.

YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.