Giovanni Guidetti'den Türkiye itirafı: Söylemim kötü algılandı
Sultanlar Ligi’nden VakıfBank ve Sırbistan A Milli Kadın Voleybol Takımı başantrenörü Giovanni Guidetti yeni açıklamalarında Filenin Sultanları'ndan bahsetti.
“İtalya, VakıfBank’ı bırakmamı istedi”
Giovanni Guidetti açıklamalarında daha önce İtalya A Milli Takımı’ndan teklif aldığını ancak İtalya tarafının VakıfBank ile çalışmasına sıcak bakmadığını belirtti. Guidetti, İtalya’daki voleybol topluluğu tarafından haksızlığa uğradığını düşünmediğini ise şu ifadelerle açıkladı: “Hayır böyle düşünmüyorum çünkü aslında bu çağrı bana geldi. 2014'te değil, sanırım 2016 ve 2018'de bir telefon aldım ancak hepsinde bir şartları vardı. VakıfBank'ı bırakmamı istiyorlardı. Şimdilerde bunu değiştiriyorlar ancak bugüne kadar, koçların aynı anda hem kulüp hem de milli takım çalıştırmasını istemediler. Bunu anlıyorum, kendilerince bir mantıkları var. “
“VakıfBank’ı bırakamazdım”
İtalya A Milli Takımı’ndan teklif aldığı dönemde VakıfBank’ı bırakmak istemediğini söyleyen Guidetti “Ancak VakıfBank'ı bırakamazdım. Onlar benim ailemdi. VakıfBank benim çocuğumdu. Tabii onlar beni göndermek isterlerse, elbette kabul ederim. Öylesi daha iyi olur fakat ben asla gidip de ‘Sizi bırakıyorum’ diyemem. O yüzden böyle bir olasılık hiç yoktu." dedi.
“Çok iyi bir Mercedes, Ferrari değildir”
Giovanni Guidetti geçtiğimiz yıl Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın başantrenörlüğünü yaptığı dönemdeki bir Mercedes - Ferrari karşılaştırması ile gündem olmuştu. Filenin Sultanları’nın Dünya Voleybol Şampiyonası çeyrek finalinde ABD’ye elenmesinin ardından “İnsanlar bizim Ferrarı olduğumuzu düşünüyor ve Ferrari medyamız var. Ama biz çok iyi bir Mercedes’iz. Ve çok iyi bir Mercedes bir Ferrari değildir. Sen hâlâ temelde harika bir arabasın ama bir Ferrari değilsin. Bu yüzden şu anda takımımızın bir acı çektiğini düşünüyorum.” demişti.
“Söylemim kötü algılandı ”
Guidetti o dönemdeki bu açıklamalarının kendisine sorulması üzerine ise şu değerlendirmede bulundu: “Yani işler her zaman güllük gülistanlık olmaz. O da umudun tükendiği bir andı muhtemelen. Takımı bir türlü daha iyi hale getiremedim. Her şeyi denedim. Denedim, denedim. Birçok madalya kazandık fakat nihayetinde o son vitese geçemedik. Takım olarak bunu yapamadık. O sırada da muhtemelen kendime kızıyordum Çünkü işler yolunda değilse her zaman kendime kızarım. Ben de böyle bir kıyaslama yaptım ama bu kıyaslama benim için çok doğaldı. Herkes Mercedes’in inanılmaz arabalarının olduğunu bilir. Ben Modenalıyım, köydeki evimin bahçesinden Ferrari’nin testlerinin seslerini duyardım. Mercedes’in acayip iyi bir araba olduğunu söylemek isterim. Sadece Ferrariler gibi hızımızı arttırmalıydık. Sadece bunu söylemek istemiştim ama söylemim kötü algılandı.”
Avrupa Şampiyonası sonra Türkiye’yi tebrik etmedi mi?
Mercedes – Ferrari kıyasının yanlış anlaşıldığını söyleyen Giovanni Guidetti birçok cümlesinin de ters anlaşıldığını söyledi. Avrupa Şampiyonası’ndaki Türkiye – Sırbistan maçı sonrasında Türk Milli Takımı’nın teknik ekibini tebrik etmediğinin söylendiğini belirten Guidetti bu konuda şunları söyledi: “Tabii ki hepsini maçın ardından bizzat kutladım. Sonrasında da zaten oyunculara, ekibe ve başkana mesaj gönderdim. Çok mutluydum. Tabii ki maçı kaybettiğim için mutlu değildim. Eğer maçı kaybettiğime sevinsem kötü bir başantrenör olurdum. ‘Yaşasın 3-2 kaybettik’ diyemezdim ama aynı zamanda çok gururluydum. Özellikle daha fazla zaman geçirdiğim Zehra’yı, Cansu’yu, Ayça’yı, Ebrar’ı böyle görmekten çok mutluydum.”
“Türkiye’den nasıl nefret edebilirim?”
Avrupa Şampiyonası sonrası ortaya atılan iddiaları yalanlayan Guidetti konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “Biliyorsunuz ben de Türk sayılırım. Hemen hemen Türk vatandaşıyım. Türk voleybolunun geldiği yer beni mutlu ediyor. Ancak o sırada herkes beni Türkiye'den nefret ediyormuşum gibi gösterdi. Türkiye'den nasıl nefret edebilirim ki? Eşim Türk. Kızım daha şimdiden benden on kat iyi Türkçe konuşuyor. Boş zamanımın çoğunu Yarının Sultanları projesine ayırıyorum. Hatta daha fazlasını yapmak, imkânları kısıtlı yerlere gidip Türk kızlarına voleybolu, sporu evin dışında da bir yaşamın olduğunu öğretmek istiyorum. Bu ülkeyi çok seviyorum. Beni üzen, bazı cümlelerimin cımbızlanıp ‘Giovanni Türkiye'den nefret ediyor’ şeklinde bir algı yaratılmasıydı."