Spor yazarlarından Gaziantep FK - Trabzonspor maçı değerlendirmesi
Spor yazarları, Trabzonspor'un Şenol Güneş yönetiminde ligdeki 3. maçında deplasmanda Gaziantep FK ile golsüz berabere kaldığı karşılamayı değerlendirdi. İşte detaylar...
İskender Günen: "Bu takımda lider oyuncu yok"
4 maçlık bir süreç ama 3 puan alınan herhangi bir maç yok... Gaziantep maçı yeniden başlama ve 3 puanlarla yine düşünülen takım, arzu edinilen takım olma yolunda bir maç. Ama görünen o ki arzu edilen, beklentileri karşılamayacak bir oyun. Temposuz ve her zaman olduğu gibi top üçüncü bölgeye geldiği zaman üretkenlikten uzak bir oyun. Orta alan, her zaman belirttiğim gibi bir takımın kalbi. Kalpte ne yazık ki ritim bozuklukları devam ediyor. Ozan- Okay aynı özellikli iki isim. Top Trabzonspor'da iken üretkenlikleri hiç yok ve yeni transfer Cham... Beklentiler bu oyuncu için büyüktü. Ama temaslı oyunda hiç yok, sorumluluk almaktan çok uzak. Peki böyle bir orta alanda önde hücum organizasyonlarını nasıl gerçekleştireceksiniz? Bunun gerçekleşmesi ancak bireysel becerilerle olur. Önde Banza, orta alan ve kenarlardan destek alamadığı için etkili olamadı.
İkinci yarı oyuncu değişiklikleri oldu. Orta alanda rakipten dönen ikinci topların bir türlü alınamayışı göze çarptı. Sorunlar büyük çünkü rakip alanda ya da ceza sahası içerisinde bir türlü çok adam bulunduramama, sadece duran toplardan başka pozisyon üretememe… Görünen o ki şu an Trabzonspor'un elindeki oyuncu kadrosunu düşündüğümüzde Şenol Güneş'in işi bir hayli zor. Çünkü sorumluluk alan lider bir oyuncu yok. 5 maç mağlup olmamak önemli ama beraberliklerle arzu edilen bir takım görüntüsünden uzaklaşılır. Sorunlar büyük ve bu sorunların Trabzonspor'un kadro yeterliliğini düşündüğümüzde çözümü çok zor. (Sabah)
Olcay Çakır: "Arayışlar, beklentiler, umutsuzluklar"
Kadrolar açıklandığında birçok Trabzonspor taraftarı “eyvah” demiş olmalı. Mendy stoper oynadığında nelerin olabileceğine dair herkesin kafasında beliren o olumsuz düşünceler maç başladıktan sonra ete kemiğe bürünmüş oldu. Şenol Güneş, Okay-Ozan-Cham üçlüsüne orta sahayı teslim ederek; “Mendy’yi aratmazlar” diye düşünmüş olacak ki bu kurguya güvendi ama ilk yarıda çok çok verimsiz bir oyun ortaya çıktı. Şenol Güneş’in de Saviç yokken tek çözümünün bu olması uzun vadede sıkıntı olur. Mendy pozisyonunda oynayan Ozan’ın düşük performanslı oyunu olmasa Mendy tercihi bu kadar sorgulanmaz diye düşünülebilir ama hoca denemelere devam edecek gibi duruyor. İkinci yarıda değişikliklerle az da olsa kıpırdayan Trabzonspor’un bu kez de nizami golü, VAR davetiyle iptal edildi. Hakemin pozisyona hakim olduğu bir alanda net kanıtsız olmasına rağmen böyle bir davetin yapılması geceye de damga vurmuş oldu. (Fanatik)
Ali Gültiken: "Büyük sıkıntı var"
Trabzonspor zorlu bir süreç yaşıyor. Lig başladı ama hala kadro teşkili ve bireysel performanslar konusunda istediği noktanın çok uzağında. Şenol hoca ile beraber çok zorlu iki maç oynadılar. Buralardan mağlup olmadan ayrılmaları pozitif görülebilir ama kazanmadan yola devam etmek de büyük bir eksiklik olarak Trabzonspor'un hanesine yazılmaya devam ediyor. Gaziantep karşısında oyunun ilk yarısı çok sıkıntılıydı. Topa sahip olsa da oyuna istediği gibi sahip olamadı. Daha etkili görünen taraf Gaziantep'ti. Özellikle Okereke ile bordo-mavilileri ciddi şekilde zorladılar.
İkinci yarı Draguş ve Lundstram değişikliklerinin takıma katkı yaptığını gördük. En azından maçı biraz daha fazla Gaziantep'in ceza sahası civarına taşımayı başardılar. Trabzonspor adına sahada Nwakaeme'yi oyun lideri olarak gördük. O, topa sahip olduğunda izleyenlerde Trabzonspor bir şeyler yapabilir hissi ortaya çıktı ama onun dışında biraz Cham'ın oyunu zorlaması var. Banza'dan fayda sağlamak istiyorsa Trabzonspor biraz daha topu ceza sahasına taşıyabilmeli. Banza kaliteli bir oyuncu. Trabzonspor, onun ayağından gol bulabilmek için kendi oyununu hücum tarafında daha fazla geliştirmeli.
Ligde 5. maçını da beraberlikle bitirmek Trabzonspor açısından elbette büyük bir kayıp olarak görülmeli. Oyun mutlaka gelişecektir. Trabzonspor kendini bir yerlere taşıyacaktır. Ama bu şampiyonluk yarışının içinde konumlandırmaya yeter mi, bunun cevabını önümüzdeki maçlarda alacağız. (Sabah)
Cemal Ersen: "Güneş ne zaman doğacak?"
Hiç lafı gevelemeyeceğim. Trabzonspor Yönetimi bu sezon A takımda oynaması için 13 yeni oyuncu transfer etti. Neden? Şampiyonluğa ortaklık etmek, Avrupa’da yol almak, Türkiye Kupası’nda söz sahibi olmak için... Harcadığı on milyonlarca eurodan söz etmeyeceğim bile.
Sonuç; beş maçta henüz galibiyeti yok. Kaleci Uğurcan da olmasa o puanların yarısını unutun. Ve lider Galatasaray ile aradaki fark 13 puan.
İddia ediyorum, Trabzonspor şu ana kadar gösterdiği performans ile Süper Lig’in en kötü dört takımından biri olmaya aday. Herkes ona kafa tutabilir veya yenebilir. Teknik direktörü değiştirmek nafile. Sistem yok, oyun planı yok, en önemlisi takımın kendine güveni yok.
Gaziantep karşısında yenmeyi değil, adeta yenilmemeyi hedeflemiş bir ekip vardı sahada. Hücumda etkisiz, orta alanı rakibine teslim etmiş, sadece savunmada direnmeye çalışan bir Trabzonspor.
Orta saha dedim de, takımın omurgasıdır bu bölge Okay ve Ozan’a emanet edilmiş, önlerine hücum arkası diye konumlandırılmış yanlış adam Cham. Hepsi çok etkisizdi. Dolayısıyla teslim bayrağı buradan çekildi.
Hızlı oynayamayan, pas trafiğini yönetemeyen, çok pas hatası yapan, önde baskı kuramayan, gol umudu Banza’yı topla buluşturamayan Trabzonspor’un kazanması mucizeye bağlıydı.
Sağ kanatta yarım devrelik Nwakaeme’ye bel bağlanmış, sağda Cihan’a yeni bir misyon yüklenmiş. Yeri gelmişken; Visca’yı yerden yere vuranlar anladınız mı Boşnak futbolcunun değerini? Ve Trezeguet’i değersizleştirip satanlar, pişman mısınız?
İlk yarıda Gaziantepspor’un iki pozisyonu vardı. Ömürcan’ın uzak mesafeden şutunda tehlikeyi sezen Uğurcan’ın parmaklarıyla dokunuşu ve Okereke’nin boş kaleye yaptığı vuruşun direği bulması. Trabzonspor mu? Koca bir hiçti bu bölümde.
Şenol Hoca, ikinci yarıya Okay ve Cihan’ın yerine Lundstram ve Dragus’u alarak başladı. Gömlek baştan yanlış iliklenince ne fayda. İlk ciddi hücum organizasyonunda Banza’nın golü de VAR’dan döndü. Bana göre son derece kötü bir maç yöneten hakem Volkan Bayarslan’ın beş metre önündeki pozisyonu önce oynatıp, sonra RİVA’dan gelen uyarı ile ekrana gidip kararını değiştirmesi, kendisi adına eksi not oldu.
Evet, Trabzonspor’un toparlanması için galibiyet şarttı. Eski alışkanlıklarından, yani sahaya yansıyan olumsuzluklardan kurtulması için zamana ihtiyaç olabilir. Ancak her şey öyle hızlı, ortam öyle dinamik halde ki; yitirdiğiniz puanların telafisi güç görünüyor.
Şenol Güneş kendisine teklif geldiğinde ofsaytta yakalanmadı ve bu takımı doğru analiz edip, oyuncu profilini değerlendirmedi ise işi gerçekten güç. Elini zor bir dönemde taşın altına koydu. Onun yönetiminde takım üç maç oynadı ve kazanamadı. Olabilir, ama geleceğe dönük olumlu sinyal de vermedi.
Geçmiş teknik yönetimi ve transfer yanlışlarını konuşmak işin kolay tarafı. Ben Şenol Hoca’nın Trabzonspor’u bu girdaptan çıkaracak deneyim ve isteğe sahip olduğunu düşünmek istiyorum.
Aksi; bunca transfer harcaması, pahalı oyuncu kontratları ve bağlayıcı tazminatlar, Trabzonspor Kulübü’nü çıkılmaz bir batağa sürükleyebilir!
Ulaş Özdemir: "15 doktora bedel"
Trabzon'da söylenen bir türkünün şu bölümünden başlayalım: *"Oy benim sevdiceğum olir mi böyle keder? Of-Sürmene Yaylası 15 doktora bedel!" Trabzonspor'un şu anki durumu da gerçekten 15 doktora bedel bir meseleye dönüşmüş durumda.
Şenol Güneş, iki hafta önce teşhisi koydu, ancak bu hastalığın tedavisi ne yazık ki uzun sürecek gibi görünüyor. Geçen haftaki Kayserispor maçına göre farklı bir ilk 11 sahada olsa da, izlediğimiz futbolun kalitesi ve sorunları aynıydı. Aslında sorunun kaynağını bireysel oyuncu performanslarından ziyade genel takım yapısında aramak gerekiyor.
Kayserispor maçından sonra A Spor'daki yayınımda, Şenol Hoca için "Kızılcık Şerbeti içecek" demiştim ve maalesef bu sancılı süreç hâlâ devam ediyor. Milli maç arası, sakatlıklar ve yoğun maç fikstürü gibi faktörler, Şenol Güneş'in sorunları çözebilmesi için gereken süreyi biraz daha artırdı.
Bahsettiğimiz takımın hem fiziksel hem de mental sorunları oldukça derin. Üstelik bu problemler öyle kısa sürede düzelebilecek gibi de değil. Takımın yeniden özgüven kazanabilmesi ve mental kırılmanın giderilmesi için bir galibiyet ilaç gibi gelecek. Fakat, bu noktadan sonra karşımıza pek çok zorluk çıkıyor. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için de zamana ihtiyaç var.
MHK'de Volkan Bayarslan kadar kötü bir hakem var mı, emin değilim! Trabzonspor'un attığı golden önceki pozisyon gözlerinin önünde gerçekleşti, fakat devam kararı verdi.
Daha sonra VAR neden çağırdı, kimse anlamadı ve faul gerekçesiyle gol iptal edildi. Bayarslan, oyun standartlarını koruyamayan, oyunun akıcılığına engel olan ve futbolu yeterince iyi bilmeyen bir hakem. Yazık! (Takvim)