Spor yazarlarından Trabzonspor - Beşiktaş maçı değerlendirmesi
Süper Lig'in 5. haftasında Trabzonspor şenol Güneş yönetiminde çıktığı ilk maçta sahasında Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı. Spor yazarları dev karşılaşmayı değerlendirdi. Detaylar haberimizde...
Cemal Ersen: "Uğurcan'ın direnişi!"
11 yıl sonra evine dönen Şenol Güneş'in kısa sürede şapkadan tavşan çıkarması beklenemez ama oyuncu grubu üzerinde pozitif etkisi olduğu dün gece görüldü. Mücadele eden, koşan, karakter koyan bir takım vardı sahada. Müthiş bir takım savunması sergiledi. Hepsinden değerlisi, Uğurcan faktörü idi. Kaptan, harika performansını Beşiktaş karşısında da sürdürdü. "Bir kaleci daha ne yapabilir?" sorusuna, "ancak bu kadar" dedirtti. Hem takımını kurtardı, hem Şenol Güneş'e "hoş geldin" dedi.
Şaka değil; Beşiktaş gibi bir rakip karşısında uzatmalarla birlikte 89 dakika on kişi oynamak ve teslim olmamak tarif edilemez bir direniştir. Her oyuncunun ikişer kişilik mücadele etmesi demektir. Güneş'in göreve gelmesine gösterilen pozitif reaksiyondur.
Trabzonspor açısından biraz trajik olsa da, Güneş'li başlangıcın umut vaat ettiğini söyleyebiliriz. Ligde henüz galibiyete yok ama üç puanlı bir maç, güzel günlerin müjdecisi olabilir. (Milliyet)
Güntekin Onay: "Beşiktaş değişiklikler ile geriye gitti"
Van Bronckhorst’un erken ve yanlış oyuncu değişiklikleri... Siyah beyazlı takım baskıyı kurmuşken iyi oynarken, Ernest Muci ve Onur’un girmesine gerek yoktu. Sahanın en iyilerinden Jonas Svensson neden çıktı? Mustafa Hekimoğlu için böyle sert ve yoğun tansiyondaki bir maçta oyuna girmek için erken değil mi? Ne kadar kötü oynarsa oynasın, Ciro İmmobile gibi bir golcü skor gerekiyorken çıkmamalıydı. Çünkü alternatifi yok. Dün 10 kişi oynayan Trabzonspor’un direnci ve mücadelesi alkışı fazlasıyla hak etti. Yeni transfer Simon Banza sahada adeta ruhunu bıraktı. Bir santrforun top rakipte iken bu kadar çok mücadele ettiğine uzun süredir tanıklık etmemiştik. Dün Beşiktaş koşullar ne olursa olsun 80 dakikadan fazla 10 kişi oynayan Trabzonspor’u yenmeliydi. Siyah beyazlılar 3 puan için önemli bir fırsatı tepti. Açıkçası teknik direktör Giovanni Van Bronckhorst ilk zor sınavında kırık not aldı. (Hürriyet)
Uğur Meleke: "Süper Lig’in üst sınıfı bildiğiniz gibi"
İlk 20 dakika boyunca Trabzon’da en azından iştah anlamında bir şeylerin değiştiğini gözlemledik. Mendy, geçen seneki Beşiktaş maçındaki seviyesine döndü adeta. Uğurcan kalesinde devleşti. Yeni santrfor Banza’nın da takımın çehresini değiştireceği kesin. Hem klas, hem de çok tutkulu bir oyuncu. Beşiktaş, son 70 dakikasını rakip üçüncü bölgede oynadığı maçı 1 puanla bitirdi ama bunun siyah beyazlılar için bir geri adım olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir oyundu. Beş net pozisyonda Uğurcan’a takıldılar. Rafa Silva 60’taki şahane topuğunun da Uğurcan tarafından kurtarıldığını görünce vücut diliyle günün özetini yaptı aslında: “Bu nasıl bir kaleci” dedi jest ve mimikleriyle Portekizli on numara. Beşiktaş adına maçın dikkat çeken performansları merkezin çok kalabalıklaştığı bir maçta iki bekten geldi. Özellikle Svensson’daki gelişim belli ki “Van Bronckhorst Bek Okulu”ndan öğrendikleriyle de ilgili. (Hürriyet)
Cem Dizdar: "Bu kadar orta gerekli miydi?"
Trabzon ilk bölümde ‘’koşu gücü’’yle maçı dengede tutmaya çalışırken ardından buldukları gole rağmen Edin Visca’nın kırmızı kartıyla o gücü de kaybetti. Derken Beşiktaş güçlü bir ‘‘set oyunu’’ icrasına geçti. Öyle ki, ilk devre topla oynama oranında yüzde 68’e yüzde 32 üstündüler. Bu oyunu boşa çıkaran ise çoğunlukla Jackson Muleka’nın ‘’etkili’’ sayılan nafile ortaları oldu. Oysa ters kanatta Jonas Svensson tıpkı milli takımın İzlanda maçındaki Eren Elmalı ile Mert Müldür gibi her defasında ‘’orta’’ yerine ‘‘pas oyunu’’nu tercih ederken gol de oradan geldi! İkinci devresinde de Trabzon’un işi zordu… Yegane seçenek ikinci yarıya başlayan Denis Dragus’u defans arkasına kaçırmak gibi görünüyordu. Bu da yetmez, Beşiktaş savunmasının muazzam hatalar yapması da gerekiyordu. Olumlu yapabildikleri Rafa Silva başta olmak üzere Beşiktaş orta sahasının Giro Immobile’yle bağını koparmalarıydı. Beşiktaş ise ilkinin benzeri düzendeydi, Masuaku dahil! Onun işlevsiz ortalarıyla heba oldu onca hücum girişimi. Tempo düştükçe de oyun yavanlaşıp izlenirlik düştü! Beşiktaş baskın göründüğü ve pas oyunuyla bulduğu gole rağmen maçı 36 orta 22 şut ile berabere tamamladı! Van Bronchorst bu veriler üzerine epey çalışacaktır sanırım.. (Fanatik)
Ali Gültiken: "Beşiktaş tempoyu yükseltemedi"
Visca'nın oyundan erken atılmış olması, Trabzon adına büyük bir şok oldu. Okay'ın golü, aynı ölçüde Beşiktaş'ta da bir şoka neden oldu. İlk 25 dakikalık bölüm Trabzonspor'un biraz daha ayakta kalıp, baskıyla devam ettiği bir süreç olsa da sonrası tamamen Beşiktaş'ın kontrolüne geçti. Kendi ceza sahası civarında bekleyen özellikle Rafa Silva, Fernandes ve Immobile ile gerçekleştireceği merkez hücumlarına önlem almaya çalıştı. Fernandes'le Beşiktaş eşitliği yakalasa da maçın genelinde düşündüğünü gerçekleştirebildi. Beşiktaş topa çok sahip oldu. Oyun neredeyse Trabzonspor ceza sahasında oynandı. Fakat Beşiktaş istediği ikinci gole bir türlü kavuşamadı. Burada Trabzonspor'un savunmasının, Beşiktaş'ın oyun temposuna karşı sabırlı duruşu belirleyici faktör olsa da başrol performansı Uğurcan'ın kurtarışlarıydı. Maçın sonuna kadar takımının ayakta kalmasındaki en büyük faktör oldu. Beşiktaş'ın Semih ve Muçi ile yaptığı hamleler var ancak istediği ölçüde sonuç ortaya çıkmadı. Bu tür maçları oynarken biraz daha yüksek tempoya geçmek, rakibin dengesini bozmak için önemli. Beşiktaş'ın eksik yaptığı taraf buydu. (Sabah)
İskender Günen: "Trabzonspor takdir edilmeli"
Hiç gereği yokken Visca'nın yaptığı anlamsız hareket ve gördüğü kırmızı kart. Doğaldır ki böylesi bir maçta uzun süre 10 kişi kalmak bütün planları altüst etti. Masuaku'nun yaptığı hareket sonucunda kazanılan faul atışı ve Okay ile gelen gol. 1-0'dan sonra oyunda Beşiktaş, üstünlüğü ele aldı. Trabzonspor'u kendi ceza sahası içerisine kadar itti. Orta alanda Okay ve Mendy mükemmel bir oyun ortaya koydu. Uğurcan ise sezon başından beri gösterdiği performansı bu maçta da sürdürdü ve 3 net gol pozisyonunu önleyen isim oldu. Yediği golde hatası yoktu. İkinci yarıda zaman geçtikçe fiziksel anlamda sorunlar öne çıktı. Trabzonspor adına en büyük eksiklik, rakip alanda topa daha fazla sahip olmamaktı ve topu rakibe vermekti. Sonuca bakmaksızın Trabzonspor'un bir takım bütünselliği içerisinde saha içi yardımlaşması gerçekten takdir edilmeli. Çünkü Beşiktaş gibi takıma karşı eğer böylesi bir mücadele gösteriyorsanız kutlamak gerekiyor. Gelelim maçın hakemi Ali Şansalan'a. Visca'ya kırmızı doğru ama karttan sonra tamamen sorunlarla dolu yönetti. Verdiği ya da vermediği fauller öne çıktı. Kötü bir yönetim sergiledi. (Sabah)
Bilal Meşe: "Bunun adı beceriksizlik"
Şenol Güneş, çok kritik bir dönemde görev üstlendi, o da zorluk derecesi yüksek maçta Visca'nın kızaracağını hiç düşünmedi sanırım. Buna karşın, Okay Yokuşlu'nun kafa golü, Kartal şok etkisi yaptı. Sonra mı? Trabzon, savunmaya kapandı, tehlikelere de davetiye çıkardı. Artı, Gedson'u hesaba katmadılar, artık onun bir golcü olduğunu unuttular. Kartal'da yeniler, Mario ve Uduokhai, vitrine çıktılar. Mario, ilk yarıda bir şut attı, Uğurcan güçlükle kornere tokatladı. İkinci yarı mı? Kartal, yine tek kale oynadı... Trabzon, zamana sığındı! Beşiktaş, bu yarıda da üç puanlık 'çilingiri' aradı, bulamadı. Doldur - boşaltla gitti, savunmada duvarını aşamadı. Immobile'yi de pek göremedik! Beşiktaş bir fırsat daha buldu, Rafa Silva ile.... 60'da tecrübeli oyuncu, klasına yakışır bir topuk vuruşu yaptı, Uğurcan adeta uzadı, iki hamlede topa sahip oldu. Muçi, Semih hamleleri de üç puanı getirmedi. On kişi kalan Trabzon'u yenemiyorsanız, bunun adı olsa olsa, beceriksizliktir beyler... Tabi, savunma bloğunun yanı sıra Uğurcan'ın hakkını da teslim edelim. (Milliyet)
Ali Ece: "Göktaş avcısı Uğurcan"
Rakip bir kişi eksik kalır kalmaz Beşiktaş fazla oyuncuyla oynama avantajını hemen kullanamadı aksine maça geç adapte oldu. Mesela Bardhi gibi duran topları çok iyi kullanan bir oyuncu topun başına geçtiğinde kolektif duran top savunmasında çok daha iyi yerleşmek ve konsantre olmak gerekirdi, olmayınca Okay çok iyi yükseldi ve Trabzonspor’u öne geçirdi. Beşiktaş ise 25. dakikadan sonra bir kişi fazla oynama avantajıyla organize baskı kurmaya başladı. Ekstradan iyi bir ilk yarı oynayan Svensson ile Rafa Silva’nın dar alan verkaçları Beşiktaş’ı pozisyonlara sokarken 39’da aralarına Gedson da katıldı ve bu sezonki ekstra golcülük katkısıyla o dakikaya kadar kalesinde devleşen Uğurcan’ı geçmeyi başardı. Devre sonundaki Joao Mario şutuyla Beşiktaş gole tekrar yaklaştı ama neredeyse her Beşiktaş maçında olduğu gibi Uğurcan kalesinde CourtoisAlisson elit kalitesini sergiledi. 61’de Rafa Silva’nın süper zeka dolu topuk vuruşunda yaptığı kurtarış ise “Kalesine siyah beyaz göktaşı düşse onu bile tutacak” hissi yarattı. Maçın kalanında da Beşiktaş baskısına devam etti ancak sonradan oyuna girenlerden sadece Semih dar alan becerisiyle Trabzon etten duvarını zorladı. Beşiktaş’ın bu tip maçlar için ekstra bir tane daha dar alan becerisi sergileyebilecek kanat forvete ihtiyacı var. Yeni transfer Mario takıma akıl ve pozitif tecrübe kattı. (Fanatik)
Olcay Çakır: "Değişimin ayak izleri"
Şenol Güneş’in gelişiyle birlikte değişimin ayak izlerini sürecektik bu karşılaşmada. Çok izler gördük değişime dair! Visca atılana kadar coşkulu, önde baskılı, öne doğru oynayan, golü arayan, o özlenen, o teknik adam değişikliğine sebep olan olumsuzlukların izini sileceğinin işaretlerini verdi Trabzonspor. Sanırım böyle bir akşam için, böyle bir değişiklik için bu kısım Trabzonsporlular için kafi... Umutsuz başlanan sezonun umudu Şenol Güneş, farkı gecenin özeti oldu. (Fanatik)
Fatih Doğan: "Kartal Trabzon'da fırsat tepti"
Trabzonspor eksik kaldıktan 4 dakika sonra Okay ile golü bulunca GİO oyuna müdahale edip Rashica'yı yerine, Silva'yı sola, Mario'yu da merkeze aldı. Gedson'la beraberlik golünde bu değişimin etkisi vardı. Beşiktaş'ta bu sezon en iyi çıkış yapan yıldız, 7 maçta 5 gol atan sahada adım atmadık yer bırakmayan Gedson Fernandes. Beşiktaş ikinci devrede baskısını artırdı. Silva'nın topuk vuruşu, Uğurcan'ın kurtarışı olmasa da gecenin futbol resitaliydi. Uğurcan yine bir Beşiktaş maçında kurtarıcı rolündeydi. Muçi etkisiz kaldı ama Semih yakaladığı pozisyonlarla kendini hissettirdi. Immobile'nin yerine Mustafa'nın alınması radikal bir karardı. Trabzon, 65'ten sonra '1-1 iyidir' dedi. Beşiktaş gereksiz panik yaptı. Sakin kalsa galibiyeti alabilirlerdi. Beşiktaş beraberliğe sevinmesin, Trabzon üzülmesin. (Sabah)