Gürcan Bilgiç: Dursun Özbek, Aziz Yıldırım gibi yapamadı!
Galatasaray... "Dursun Özbek bir hamle yapacak"
Beş gollü yenilgiyle biten Başakşehir maçının ertesinde, Alanya galibiyeti sonrasında Tudor, "Başkanımız akıllı bir insan. Devam etmeyeceği belli olsa bile görevdeki teknik adama destek veriyor" dedi. Yani, zaten yollar ayrılmış. Devre arasında Dursun Özbek bir hamle yapacak. Bundan Tudor'un haberi var ve yeni gelişmeler için sadece geri sayım sürüyor. Fatih Terim'in ismi sadece medya ve Galatasaray taraftarı ile gündemde. Bence Galatasaray yönetiminin böyle bir niyeti yok. Üç nedenden dolayı; birincisi yeni hoca ile mayısa kadar anlaşmak isteyecekler, seçim olduğundan. İkincisi Fatih Hoca devre arasında takım almıyor ama istisna yapabilir. Üçüncüsü ve en önemlisi iki taraf anlaştığı anda Fatih Terim'in Federasyona açtığı 13 milyon liralık tazminat davası düşer, çünkü işe başlamış olur. Gelişmelere baktığımızda, biraz da mantık yürüttüğümüzde, Tudor'un oyununun, daha mükemmeli ile Fenerbahçe'de şampiyon olan Ersun Yanal ile anlaşılırsa, hiç şaşırmam. Yönetimin takımdaki düşüşü rakip teknik direktör ön görürken bunu beceremeyen teknik direktörle devam etme kararını hangi gerekçe ile aldığını merak ediyorum. Bu açıklamaya inanmasam bile saygı duyacağım.
Galatasaray... "Baskı hissedecekler"
Artık kaybetme lüksleri kalmadı. Bu yüzden ciddi şekilde baskı hissedecekler. Eğer Galatasaray taraftarları maçlara ilgisini korursa, içerdekileri kazanırlar. Çünkü kötü oynasalar bile kendi taraftarları önünde mücadele eden bir takım var. Ancak Malatya deplasmanı için soru işaretleri var. Çünkü Erol Bulut, Abdullah Avcı'nın yanından geldi oraya. Galatasaray'ı nasıl durduracağını ve yeneceğini teorik olarak da, pratik olarak da gördü. Elinde hazır taktiği vardır. Ki; Beşiktaş maçında da plan işledi, berabere kaldılar.
Fenerbahçe... "Herkes üzerine düşeni yaptı"
Bütün ezberleri bozdu Aykut Kocaman. Topal-Souza ikilisinin sezon başında yan yana oynamasına isyan edenler, aynı ikili ile son iki sezonun en iyi ve keyifli futbolunu seyrettiler. Demek ki; kimin oynadığı değil, nasıl oynadığı önemliymiş. Kocaman takımı, Valbuena fenomeninden de kurtardı. Üç maç, hatta kupayla dört maçı onsuz kazandı. Ortaya bir takım ve birbirleri için oynayan oyuncular çıkardı. Bu gelişme sonuçlarla birlikte gelirse, hep daha iyiye gider. Düşünün en iyi iki transfer; Valbuena ve Mehmet Ekici henüz takıma monte olmadı. Son maçın özelinde, en önemli unsur da Kadıköy'deydi. Fenerbahçe taraftarı artık takımına inanıyor ve destek verdiğinde iyi şeyler göreceğini de anladı. Bu sinerji aslında sezonun son ama en önemli transferi oldu. Bu ivmenin en önemli ateşini ise Aziz Yıldırım ile Ali Yıldırım attı. Kocaman'ın arkasında durmaları, güvenlerini açıklamaları, sorumluluğu futbolculara dağıtmaları ve bütünleşmeyi sağlamaları, önce mücadeleyi; ardından da galibiyetleri getirdi. Elbette futbolcunun ortak dilini iyi bildiklerini, kazanımlara ciddi prim vermeleriyle de gösterdiler. Fenerbahçe'nin çıkışında herkes üzerine düşeni yaptı. Dursun Özbek yönetimi ise Tudor konusunda bu duruşu sergileyemedi, o yüzden bugünlere gelindi. Bir yönetim teknik adamına inandı, yükseliş başladı; diğeri bunu göstermedi, düşüşe geçildi. Bu kadar basit…
Beşiktaş... "Şenol hoca, çok ciddi bir risk aldı"
Galatasaray derbisi de seçilmiş bir maçtı. Beşiktaş kadrosu bu hafta lige dönüp-dönmediğini gösterecek bizlere. Bu derece zor bir derbiyi, böylesine domine eden bir kadro, gücünü ve sınırını iyi biliyor. Ama aynı güven, diğer maçlarda yerini kibre bırakıyor ve "nasıl olsa kazanırız" havası geri geliyor. Oğuzhan-Talisca seçimi ile Şenol hoca, dokunulmazlara dokunarak çok ciddi bir risk aldı, gövde gösterisi yaptı ve takımdaki gücünü tekrar ortaya koydu. Şu anda Beşiktaş takımının hiçbir oyuncusu rahat değil. Kement atan ve bundan çekinmeyen bir teknik adam var. Galatasaray derbisinin uzun vadeli kazanımı da budur.
Trabzonspor... "Türk oyuncuların sorumluluk almasını sağladı"
Rıza hoca çok doğru bir strateji ile önce kendisinin ve takımının üstündeki baskıyı azalttı. Dedi ki; "Bana Ocak'tan sonra hesap sorun"… Bu durum tribünleri de medyayı da etkiledi ve eleştiri dozu azaldı. İkincisi; Sosa'yı kulübeye alarak takıma güvenini ortaya koydu. Oyunculardan iyi oyun değil, mücadele istedi. Türk oyuncuların sorumluluk almasını sağladı ve şansı da yaver gitti, kazanarak ilerliyor. Ligin formülünü iyi bilen ve oyuncularını doğru yöneten bir teknik adam Rıza Çalımbay. Şu anda kazanması lazım, bunun için uğraşacaktır. Ne zaman ki güç dengelerini yönetebileceğini anlar, o zaman Trabzonspor'un oyun formatı da farklılaşacaktır.