Spor yazarları Beşiktaş - Trabzonspor maçı için ne dedi?
Spor yazarları, Beşiktaş'ın Trabzonspor'u 3-2 yenerek şampiyon olduğu Ziraat Türkiye Kupası final karşılaşmasını değerlendirdi. İşte detaylar...
AJANSSPOR - HABER
Spor yazarları büyük heyecana sahne olan tam 5 golün atıldığı final karşılaşmasını değerlendirdi. İşte yazarların görüşleri:
Attila Gökçe: "Kartal'ın kupası"
Tam da kupa finallerine yakışan bir maç izledik. Heyecanı, golleri… Akıllıca hazırlanmış taktikleri, bireysel becerileri ve unutulmaz anlarıyla oyuna doyduk. Beşiktaş’a da Trabzonspor’a da alkış borcumuz var. Serdar Topraktepe gibi kariyer başındaki heyecana da Abdullah Avcı gibi başarılı bir ustaya da saygı duymalıyız.
Beşiktaş son yılların en başarısız ve en kaotik döneminde Süper Lig zirvesinden 43 puan gibi garip bir rekorla geriye düşmüşken kupaya uzandı. Altı hoca değiştirerek sezonu ancak tamamlayabilmiş bir takımın onca başarısızlık içinde Türkiye Kupası’nı alması tam anlamıyla bir derstir.
Maç başlar başlamaz anlaşıldı ki Beşiktaş beklenenin aksine oyun alanının tümünü kontrol altına almaya karar vermiş. Trabzonspor’a karşı beklenmeyen bir orta alan egemenliğiyle oynadılar. Salih, Gedson, Ghezzal ve Muçi baskıyla, alanları doldurup kapatarak, topa sahip olarak Trabzonspor’a kendi oyununu oynama fırsatı vermediler. Yine de ilk golü atan Onuachu oldu. Beşiktaş yerden oynarken, topu kapan Onuachu, Beşiktaş’ın sağ kanadında üç rakibini çalımlayıp son adam Colley’i de geçerek Trabzonspor’a avantaj sağladı.
Bu gol Beşiktaş’ı bozmadı, dağıtmadı, sakin ve kararlı oyunlarını sürdürdüler. 45+2’de Bardhi’nin kolları ve eli açık biçimde topla temas etmesi, itiraza yer bırakmayan bir penaltıya neden oldu. Ghezzal’ın atışıyla soyunma odasına 1-1’lik moralle döndüler. İkinci yarı daha heyecanlı ve coşkulu bir oyunla yaşandı. Muleka’nın Salih’e verdiği telepatik pas, onun kafasından gelen muhteşem bir golle ortalığı ateşledi.
Sonradan Trabzonspor da kanatlardan çalışmaya başladı ve Beşiktaş kendi yarı alanına adeta hapsoldu. Pepe’nin golü uzatmayı mı işaret ediyordu? Hayır, 90+4’te Beşiktaşlı futbolcular rakip ceza alanında harman savururken 20 metreden fişek gibi bir şut, geceyi bitirdi. Kim miydi o golün sahibi? 11 milyonluk maliyetiyle ağızlara sakız olan Libyalı.
El Mu’tasım Billah Ali Muhammed…
Kısacası Al Musrati.
Hadi alkışlayın onu! (MİLLİYET)
Güntekin Onay: "Beşiktaş kupayı hak etti"
Dün orta alanda takımı bir orkestra şefi gibi yöneten Al-Musrati, mükemmel oyununu harika bir golle taçlandırdı ve kupayı getiren füzeyi Trabzonspor ağlarına göndererek finalin kahramanı oldu. Beşiktaş’ta tüm oyuncular çok çalıştı ancak Gedson, Colley, Masuaku, Svenson ve Al Musrati maçın en iyileriydi. Trabzonspor ise 90 dakika boyunca arzu edilen futbolun çok uzağındaydı. Hiç tartışmasız bir şekilde kupayı sahada daha iyi olan taraf kazandı. (HÜRRİYET)
Ali Gültiken: "Gerçek değerine ulaştı"
Beşiktaş bu sezon birçok oyucusunun gerçek performanslarını çok bekledi. Dün akşam bu beklentilere cevap veren birçok karakter gördük. Ghezzal, Muleka ve Salih bu sezonun kendileri adına en iyi performanslarını ortaya koydular. Oyundan çıkana kadar Ghezzal oyunu yöneten isim oldu. Salih'in attığı golde Muleka'nın yaptığı asist değme maestrolara taş çıkartırcasınaydı. Salih'in kendi adına sezonu doğru bir şekilde taçlandırdığı bir final oldu. Yeni gelen isimler doğal olarak her zaman beklenti yaratır. Al Musrati çok konuşuldu, beraberinde de çok tartışıldı. Ama dün akşam maçın finaline attığı imza birçok şeye cevap verir nitelikte oldu.
Final maçları her zaman yetenekli oyuncular kadar yüksek karakterleri de beraberinde ister. Oyun zorlaştığında inisiyatif alacak isimleri bekler. Beşiktaş'ta dün akşam skoru getirenler kadar takımını savunanlarda çok başarılıydılar. Mert kalede her zamanki güvenli duruşuyla Beşiktaş'ın kupaya uzanmasında pay sahibi oldu. Bu maçın başından sonuna kadar oyun olarak da skor olarak da Beşiktaş çok hak etti. Olması gerektiği gibi oyandı, yapması gerektiği gibi icraat yaptı. Çok zor geçen bir yılın ardından bu muazzam final hem oyuncuları hem de camiayı gerçek değerlerine ulaştırdı. Bir kez daha gördük ki Beşiktaş kadrosu iyi oyunculardan kurulu bir ekip. İyi bir takım görüntüsü vermesini camia çok bekledi. Finalde gördük ki bu oyuncular gerçek performanslarıyla hepsi farklı farklı değerlere sahipler. (SABAH)
İskender Günen: "Hatalar zinciri Trabzon'u bitirdi"
Hayal kırıklığı ile geçen bir sezon. Hedef Süper Lig'de üçüncü olmaktı, geçen hafta bu amaç gerçekleşti. Bir başka hedefse sezonu kupayla bitirebilmek yani Türkiye Kupası'nı almak. Fakat ikincisi ne yazık ki gerçekleşmedi. Yani bir sezon daha kupasız kapatıldı. Öyle bir maç ki başlangıç, sonraki süreç ve de bitiş... İlk yarı iki isimden bahsetmek gerek. Birincisi Onuachu. Her ne kadar futbol, takım oyunu olsa da bazı oyuncular var ki sonucu yetenekleriyle değiştirebilirler. Dün de Onuachu, orta alandan aldığı ve de rakibini geçtiği pozisyonda takımını öne geçirdi. Böylesi bir final mücadelesinde üstünlüğü bulmak moral kondisyonu arttırır. 1-0'dan sonra ise topa daha fazla sahip olan taraf Beşiktaş'tı.
Bu süreç içinde ikinci bir futbolcu öne çıktı. Kaleci Uğurcan, 3 net pozisyonda Beşiktaş'a izin vermedi. Orta sahada kontrolü tamamen rakibe verdiğinizde kendi yarı sahanızda çok adamla kaldığınız zaman hata yapma riskiniz öne çıkar. Hiç pozisyon yokken Bardhi kaynaklı gelen penaltı golüyle şanslar eşitlendi. Yenilen ikinci golde Trabzonspor savunmasının büyük hatası vardı. Yapılan değişiklikler ve de oyunun son dakikalarında duran toptan Pepe ile gol geldi. Bu gol Trabzonspor'u umutlandırdı ancak sonradan oyuna giren Pepe'nin hatası sonucu Al- Musrati, Trabzonspor'un rüyasını bitirirken, kupayı Kartal kaptı... (SABAH)
Cemal Ersen: "Hesap Avcı'ya sorulmalı"
Lige erken havlu attıktan sonra Avrupa’ya çıkan en kestirme yolun Türkiye Kupası olduğunu bilen iki takımın müzesini zenginleştirmek için kazanmayı hedefledikleri maçın manevi değeri fazlaydı. Kimin ne kadar istediğini konuşmak gereksiz. Avrupa’nın ekonomik biletini cebine koyan Trabzonspor karşısında öz güveni yıpranmış Beşiktaş’ı plase görenler, futbolun gerçeklerinden bihaberdir derim. Ne oldu? Beşiktaş olimpiyat stadında bileti hakkı ile cebine koydu.
Öncelikle; 2 metrelik forvet Onuachu’nun yaklaşık 40 metre savunmacıları peşine takıp attığı golün tur müjdecisi olduğunu sananlar yanıldı. O golle maç bitmiyor ki? Sen kazanmak değil, skoru korumak yanlışına düşersen üzülürsün.
Beşiktaş böyle bir maçta geriden gelip maça tutunuyorsa, Trabzonspor’un neyi yanlış yaptığını sorgularken teknik direktör Abdullah Avcı’nın oyuncu tercihlerini ve taktik anlayışını da irdelemek gerek.
Hocam takımın attı golü öne geçti. Niye geriye yaslanıyorsun? Saydım; maç boyunca kaleci Uğurcan en az 4 pozisyonda golü engelledi. Bu kadar pozisyon veren takım nasıl maç kazanacak? Bir olur iki olur ama rakip affetmez. Nitekim en hafif ifade ile bu kadar “ürkek” aslında “korkak” olursan, en kötü günlerini yaşayan Beşiktaş gelir kupayı alır senden.
Trabzonspor kupayı elinin tersi ile itti bence. Abdullah Avcı koleksiyonunu zenginleştirmek isterken viraja hızlı girdi arabayı devirdi. Avrupa hedefini de eleme turlarıyla riske attı.
İşin o tarafında değilim. Sezon için tek bir hedefe odaklanması gereken oyuncularını bu maça motive edememek sıkıntı.
Bu oyuncu grubunu bir arada tutmak için en önemli hedef acemice ile elden gitti.
Abdullah hoca finalden nasıl bir çıkarım yapar bilmiyorum ama, Beşiktaş’a ikram ettiği kupanın hesabını oyuncuları değil, bizzat kendi vermeli.
Lig yarın bitecek. Son haftaki Ankaragücü maçı sıradan değil, sezonun kaderini belirleyecek. Trabzonspor’u yeni sezonda engelli bir Avrupa yolculuğu bekliyor. Her şey daha erken başlayacak ve takımın motivasyonunu etkileyecek.
Neden diye sorgulanacaksa, yanıtını Avcı’ya sormak gerek. (MİLLİYET)