"Hakemler artık maçları daha çok ellerinde tutar hale geldiler"
AJANSSPOR
"Oyuncular ve teknik heyetler daha ikna olmuş değil"
Oyuncuların ve teknik heyetlerin liglere geri dönüş konusunda tam ikna olmadığından bahseden Demirkol: "Protokolde 1 kişide çıkarsa ne yapacağı yazıyor da, 7 kişide çıkarsa ne yapılacağı yazmıyor. Şöyle bir durum var: Pozitif çıktı, 5 günde bir 3 kez teste tabi tutulacak ve bu sırada da izole edilecek. Aynı zamanda 1 ay içerisinde oynadığı rakiplerine de test yapılacak ve kendi takımındaki, tesislerindeki herkese de ayrı ayrı test yapılacak ve tesis kapatılacak. Eğer bu testlerde 7 kişide çıktıysa ve geçen hafta oynadığı rakibinde 3 kişide çıktıysa ve ondan önceki hafta oynadığı rakibinde 6 kişide çıktıysa ne olacağına dair bilgi yok. Bir sonraki adımda ne olacağını bilmiyoruz. Gazetenin başlığında yazıldığı gibi, Türk futbolu hazır, tesisler vs hazır ama oyuncular ve teknik heyetler daha ikna olmuş değil. Oyuncuların ve teknik direktörülerin konuşmasında tam herkesin ikna olduğunu göremedim. Yani herkeste hafif bir çekinme var. Bu sadece bize özel bir durum değil. Geçtiğimiz saatlerde Watford'ın kalecisi Gomes 'ne yapacağımızı bilmiyoruz' dedi. Normal, çünkü takımın kaptanı Deeney, antrenmanlara çıkmama kararı aldı."
"Futbol 'normalleşme' adı altında kullanılmak isteniyorsa..."
Hamza Hamzaoğlu'nun 'Maçları tek şehirde oynama fikri bana adil gelmedi' demeçlerini yorumlayan Mehmet Demirkol: "Hoca kendi açısından makul bir itirazda bulunuyor. 'Ben kendi tesisimde kalmak istiyorum, bu durum kendi tesisinde kalacaklar için bir avantaj oluşacak' diyor. Doğru, buna itiraz edilecek bir şey yok. Bizim getirdiğimiz öneri tamamen seyahatten doğabilecek sıkıntıyı ortadan kaldırmaktı. Bir de daha sıkışık bir takvimle oynanmak isteniyorsa oynanabilir üzerindeydi. Şu an da zannediyorum 6 hafta planlanıyor. 4 haftaya sıkıştırmak istiyorsanız bir bölgede oynamak mantıklı olabilirdi ama geniş bir takvimde oynanacaksa, deplasmanlı düzen olabilir. Dediğim gibi burada aslında devlet politikasının ne olacağı önemli. Eğer devlet 'normalleşme' adı altında futbolu kullanmak istiyorsa, deplasmanlı maçlar oynanabilir."
"Hakemler artık maçları daha çok ellerinde tutar hale geldiler"
Bundesliga'da salgın sonrası topun daha uzun süre oyunda kalması hakkında konuşan Önder Özen: "İşaret ettiği şey, sanırım salgınla, koronavirüsün sahada dolaşma ihtimaliyle çok yakın görünmüyor. Benim anladığım kadarıyla Bundesliga'da oynayan oyuncular, sahayı ve etrafını en güvenli yer olarak görüyorlar. Bundesliga yönetimi de sahayı güvenli bir yer olarak inşa ettiğini düşünüyor. Yani dışarısı problemli, ancak içerisi güvenli. Tribünde seyircinin olmaması sonucu hakemler artık maçları daha çok ellerinde tutar hale geldiler. Deplasmanı asıl hissettiren unsurun tribün olduğunu gördük."
"Takımınızın aleyhine bir hakem kararı ortaya çıktığında, tribündeki insanların tepkisi, sesleri yükseldiğinde, sevilme ihtiyacınız devreye girer ve seyirci nasıl hakeme tepki gösteriyorsa, benzer ölçüde ama farklı bir davranışla siz de tepki gösterirsiniz. Siz, hakeme doğru koşarsınız, tribündeki avaz avaz bağırır ama ortak bir tavır çıkar ortaya. Seyircinin olmaması, oyuncuların davranışlarını hakem kararlarına karşı biraz daha istenen seviyeye getirmiş. Hakemler biraz daha rahatlamış."
"Futbolcular da susmayacak"
Tek bir şehirde ligde kalan maçların oynanması hakkında konuşan Özen: "Bu konuda tüm çevrelerin dinlenmesinin çözüme götüreceğini inanıyorum. En başta futbolcular ve teknik adamlar. Hakemler de bir şeyler söylemeli. Tecrübeli futbol adamlarımız var, onların fikirlerini söylemelerini faydalı görürüm. Rıza hocanın bir fikri var. A Milli Takım'da en az 30 kez kaptanlık yapmıştır. Tabii ki Rıza Çalımbay konuşacak, en deneyimliler konuşacak ama futbolcular da susmayacak. Futbolcular da bir şey söylesin. 'Şurada oynamak isteriz, burada oynamak istemeyiz' diye. Futbolcuların; sorunun parçası değil, çözümün parçası olmak adına bir şeyler söylemesi gerektiğini düşünüyorum."