Hakemler VAR'da ne konuşuyorlar?
Ajansspor olarak bu zor dönemde YouTube kanalımız için futbolun sporun içindeki insanlarla “evden konuşmalar” yapıyoruz. Sohbet ettiğimiz kişilerden biri de şu anda yorumculuk yapan eski FIFA Hakemi Bülent Yıldırım oldu. Yaklaşık 1 saat 20 dakika süren sohbetimizde en önemli bölümlerden biri de VAR konuşmalarıydı. Bu konuyu özellikle Bülent Yıldırım’dan duymak istedim çünkü Bülent Hoca, VAR’ın 4 yıl önce Hollanda’daki ilk tanıtımından bu yana sürecin içinde yer almış eğitimlere katılmış, protokolün tercümesinde katkıda bulunmuş ayrıca hem sahada hem de VAR odasında olayı iki cepheden yaşamış biri olarak Türkiye’de en başta gelen kişidir.
VAR'a dair fanteziler üretiliyor!
İşte Bülent Yıldırım’ın VAR konuşmaları için söyledikleri:
Bizim yetkililerin iyi uygulama örneklerini ortaya koymaları lazımdı şimdiye kadar açıkçası. VAR başladığından bu güne kadar stratejik planının doğru konumlandırılmadığını düşünüyorum. Hem kamuoyuna anlatılması anlamında, hem bilgi paylaşımı anlamında, dolayısıyla bir şeyi sakladığınız zaman şeffaf olmadığınız zaman insanlar özellikle sosyal medyada inanılmaz fanteziler üretebiliyorlar.
İnsanlar içeride bir sohbet döndüğünü sanıyorlar. Hakemlik zaten oto refleks kararlarla yapılan bir iş. Bırakın sohbet etmeyi çay içmeyi inanılmaz bir fantezi dünyası var. Bu iş çok ciddi bir şey. Bir yarış arabası pilotu gibi tüm kamera açılarıyla her şeye hakim olmanız gerekiyor.
Burada bir iletişim protokolü var. Burada olay minimum diyalog, maksimum fayda. Tıpkı VAR Protokolünde söylendiği gibi minimum müdahale maksimum fayda söyleminde olduğu gibi.
Sadece VAR Protokolünde belirtilen dört durum ile ilgili bir şey olduğunda ya VAR hakemle diyaloğu başlatır ya da hakem VAR ile diyaloğu başlatır.
Bir penaltı şüphesi varsa ne yapılır?
Bir penaltı şüphesi var. Elle oynamayla ilgili bir şüphe. VAR zaten size onu “potansiyel elle oynamayı kontrol ediyorum” diyerek diyaloğu başlatabilir ama siz olaya hakimseniz ne gördüğünüzü VAR’a iletirsiniz. Mesela siz VAR’da görevlisiniz ben de müsabakanın hakemiyim. Aynen şunu söylerim. “Hüseyin, ben topun ele temasını gördüm ancak doğal olduğunu düşündüm. Kontrol eder misin” Bu kadar basit. Minimum diyalog maksimum fayda. O da “kontrol edildi, gördüğün gibi, devam edebilirsin” der. Bu kadar nettir.
Ya da top oyun dışı oldu. “Oyunu durdur Hüseyin. Potansiyel penaltı pozisyonunu incelemem gerekiyor” Ya da oyun orta alanda nötr bölge dediğimiz oyunun gidişatını etkilemeyecek umut vaat eden bir atağın olmadığı şekilde oynanıyor. “Ölü noktaya geldiğinde oyunu durdur, inceliyorum” Bu kadardır, bu diyaloglar çok kısadır.
"Ne gördüğünüzü söylersiniz"
Penaltıda böyledir. Ne gördüğünüzü söylersiniz. Karşı taraf ne gördüğünü söyler. Siz bir şey görüp hiç şüphelenmezseniz VAR size şu bilgilendirmeyi yapar. “Potansiyel penaltı olabilir. Kontrol ediyorum” Bu kadar kısadır iletişimler.
Veya muhtemel bir bariz gol şansı söz konusu. “VAR kontrol ediyorum” der. “Muhtemel bir kırmızı kart söz konusu kontrol ediyorum”. Yani diyaloglar hiç öyle bazı insanların dediği gibi çay kahve muhabbeti şeklinde asla değildir mimik bile yoktur. Son derece profesyonel bir ortamda son derece profesyonel bir diyalog söz konusudur.
Bu konuşmalar spor medyasında, sosyal medyada yazıldığı, insanların konuştuğu gibi asla değil. Şeffaf olmaktan kesinlikle çekinmemek lazım. Sakladıkça şüphe artar. Her şeyi örter bir tavır sergilerseniz insanlar bunun altında acaba bir şey mi var diye düşünür, sorgulamaya başlar.
VAR kayıtları üniversiteye verildi
VAR kayıtları dediğimiz olayda 90 dakikalık bir kayıt söz konusu değildir. IFAB kayıtların değerlendirilmesini Belçika ve İngiltere’de iki önemli üniversiteye verdi. Burada bir maça ilişkin kesilen önemli pozisyonlar söz konusudur.
Örnek veriyorum;
Ankaragücü-Gençlerbirliği müsabakası. 4 gol oldu. Bunların kaydı atak başlangıç fazından bitene kadar olan bölüm olmak üzere bir kenara konur. Elde dört kayıt var. Bir tane penaltı verildi. Etti beş. İki penaltı beklentisi oldu. Hakem doğru şekilde devam ettirdi iki kayıt da oradan eder yedi kayıt. Bir tane bariz gol şansı ihtimali vardı. Onu da koyduğumuzda etti sekiz. Bir tane de kırmızı kart ihtimali olsun. Dokuz. Yani 90 dakikada protokolün içinde yer alan dört durumu ilgilendiren 9 önemli hadise hem görüntülü hem de ses olarak kayıt altına alınır. DOLAYISIYLA HEM VAR’DA GÖREVLİ HAKEMLERİN HEM DE SAHADAKİ HAKEMLERİN PROFESYONEL İFADELER DIŞINDA TEK BİR SÖZCÜK KULLANMA İHTİMALLERİ YOKTUR. BUNU KAMUOYU BÖYLE BİLSİN.
Bir tükürme varsa ne yapılır?
Bence iyi uygulama örneklerinin verilmesi lazım. Olay şöyle dönüyor çok basit. Hakem eğer bir şey görmediyse VAR zaten otomatikman iletişim başlatıyor. Hakem gördüyse ve VAR’a ihtiyaç duyuyorsa ve zaten açık ve bariz ise diyaloğa bile gerek yok. Mesela VAR bir tükürme yakaladınız. Bunun yorumlanacak bir şeyi var mı. Hakem görürse kırmızı kart gösteriyor. Hakem görmediyse siz tararsınız ve hakemi bilgilendirirsiniz.
Ben bir örnek vereyim. Böyle bir hadise yaşadığım zaman oyun durduğunda müsabakanın hakemine derim ki “Bir tükürme söz konusu monitöre gidip izlemeni öneriyorum”. Bu kadar basit ve az konuşuluyor.
Falcao eksik bilgilendirilmiş
Mesela Galatasaraylı Falcao’nun bir beyanını okudum. Hakemlerin pozisyonları ağır çekimde izlemesinin onları zor duruma düşürüp yanlış yorumlayacağını söylemiş. Kendisini eksik bilgilendirmişler. Bu konuda protokol çok nettir. Her hakem bunu ezbere bilir. Elle oynamayla veya bir penaltıdaki temas ya da şiddetli bir hareket ile yapılan ciddi bir faulde temas noktasının tespiti görüntü dondurularak yapılır. Birkaç saniye o fotoğraf gösterildikten sonra pozisyonun şiddeti yoğunluğu, kasıtlı olup olmadığını değerlendirmek için mutlaka normal çekim hızında verilir. Üst düzey VAR görevi yapan hakemler bunun ayrımını çok iyi yapar.
Mesela ayağa basma oldu siz görmediniz. Ben derim ki size “Hüseyin oyunu durdur. Ceza sahası içinde potansiyel bir penaltı var. İzlemeni öneriyorum. Hakem monitöre giderken pozisyonun ne olduğu hakkında kısa bilgi veriyorsunuz. Çünkü bir anda çok geniş açıyla gördüğü sahadan küçük ekrana gideceği için onu duruma konsantre etmeniz gerekiyor. Hakem kendisi isterse bir şey sorabilir. Veya VAR’dan OFR kelimesini (monitörde inceleme) duyduğu anda hakem monitöre yönlenir. Hakem monitöre giderken şu bilgileri verebilirsiniz. “Pozisyon ceza sahası içinde. Defans oyuncusunun dikkatsiz bir basması gözüküyor. Lütfen kontrol eder misin” Hakem de tamam anlaşıldı der gelir bakar ve yorumunu yapar. Sahada tek hakim vardır. O da hakemdir. VAR sadece bilgi verir.
Bir örnek daha. Diyelim kol açık bir penaltı durumu söz konusu. O zaman hakeme diyorsunuz ki, OFR öneriyorum. Potansiyel bir penaltı söz konusu. Hakem monitöre giderken de “ceza sahası içinde doğal olmadığını düşündüğüm elle bir temas var. Bunu bir inceler misin” Verdiğiniz bilgi bu. Hakem geldiğinde ona ilk olarak topun kolla nasıl buluştuğuna dair resmi gösterip sonrasında değişik açılardan normal çekimleri izletiyorsunuz ve hakem de kanaatine varıyor. Bu kadar basit.