Hakemlik özel statülü bir meslektir, sistem yabancılar üzerine kurulamaz!
Türk futbolundaki yabancı hakem uygulamasını ve tartışmaları, Ajansspor Yazarı Hüseyin Özkök kaleme aldı.
Yabancı hakem konusu özellikle suçu tamamen hakemler üzerine yıkmaya alışmış kulüp yöneticileri tarafından dile getiriliyor. (Kulüplerini milyarlarca liralık borca sokup yarattıkları adil olmayan ekonomik rekabetten bahsetmeyen aynı yöneticiler ise ayrı bir yazının konusu)
Kulüp yöneticileri yıllardan beri hata yapan hakemlere düdük astırmak için uğraşıp bunu birçok federasyon başkanı döneminde, özelikle de Ferhat Gündoğdu’nun bilinçli olarak MHK Başkanı yapıldığı iki dönemde başardılar. Yöneticiler, TFF Başkanlarının da kendilerine taviz vermesi, TFF’nin bir çalışanı olan hakemlere sahip çıkmaması nedeniyle Türkiye’de hakemlik şu anda bitme noktasına gelmiş durumda. Bunun sonucu olarak Türk hakemliği Halil Umut Meler sonrası artık Avrupa’da da yok olmak üzere. Şu anda 38 yaşında olan ve daha önünde 9 yıl bulunan Meler’in de günümüzün kaos ortamında geleceğinin belirsiz olduğunu ve aynen Cüneyt Çakır’da olduğu gibi ona da bir anda düdük astırılabileceğini düşünüyorum.
Yabancı hakem getirilmesi konusuna dönersek;
Yukarıda söylediğim gibi kulüp yöneticileri ezelden beri hakemlere düdük astırmaya çalışıyorlar. Hatta bu furyayı geçmişte herkes tarafından en centilmen başkanların başında gelen rahmetli Özhan Canaydın başlattı ve Ali Aydın’ın hakemliği bırakmasına neden oldu.
Oysa yöneticiler şunun farkına varmalıydılar. Hakemlik özel statülü bir meslek. Sıfırdan başlayarak ve geride uzun yıllar bırakılarak en üst düzeye çıkılabilir. Mesela 16 yaşında bir oyuncuyu, lisansını çıkartıp, Real Madrid’in ilk 11’ine koyabilirsiniz. Ama yeni hakem olmuş çok genç bir hakeme en üst düzey liglerde veya turnuvalarda görev veremezsiniz. Çünkü biri sadece top oynar diğeri kurallar çerçevesinde oynanan oyunu yönetir ve en üst düzeyde oynanan oyunu yönetmek için sadece kural bilmek yetmez. Çok büyük tecrübe ve yaşanmışlıklar gerekir. Yabancı teknik direktör getirirken dahi tecrübenin ve pro-lisans sahibi olmanın arandığı bir yerde hakemleri bu kadar kolay harcamayı düşünmek sadece popülizm yapmaktır.
Hakemlerin iyi olduğunu söylemek istemiyorum. İyisi var kötüsü var. Ancak iyi maç yönetmeyen hakemlerin neden kötü durumda olduklarını sorgulamak ve onların daha iyi hale getirilmesi için gerekli ortam ve olanakları sağlamak onların işvereni konumundaki TFF’nin ve MHK’nin asli görevidir.
Hakemler işten çıkartılacak sıradan çalışanlar değildir. Özel bir meslek olduğu için toplumun geneline göre çok az sayıdaki hakemleri korumak ve onları en iyi seviyeye getirmek için uğraşmak zorundasınız. Herhangi bir iş yerinde olduğu gibi bir hakemi işten atıp yerine ilanla yenisini alamazsınız. Gönderdiğiniz her hakem harcadığınız onca parayı çöpe atmanız ve hakem sayısını giderek azaltmanız anlamına gelir.
İşte bu bağlamda da elinizde üst düzey maç yönetecek hakem kalmayınca yabancı hakeme yönelirsiniz. Türkiye’deki kulüp yöneticileri şunu kafalarına kalın harflerle yazmalıdırlar.
BİR ÜLKENİN HAKEMLİK SİSTEMİ ASLA YABANCI HAKEMLER ÜZERİNE KURULAMAZ. YABANCI HAKEM SADECE GÜNLÜK ÇÖZÜMDÜR.
Avrupa ve dünyanın belirli ülkelerinde yabancı hakem getiren ülkeler var. Peki bizim her zaman örnek aldığımız büyük futbol ülkelerinde bu durum söz konusu mu? Mesela AB ülkeleri vatandaşları üye ülkelerde serbestçe çalışma hakkına sahipken ve büyük liglerde feci hakem hataları yapılırken onlar yabancı hakem getirmeyi düşünüyorlar mı? Tabi ki hayır.
Bu federasyondan ve adeta hakemliği bitirmek için uğraşan onun MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’dan herhangi bir beklentim yok ama Türkiye’de hakemlik sistemi bir an önce düdük astırmak değil yetiştirmek ve destek olmak ve onlara sahip çıkmak üzerine inşa edilmelidir.