Halil Mutlu'dan doping açıklaması!
Dünya halterinin ‘küçük devi’ olan ve 1996, 2000 ve 2004 olmak üzere üst üste üç kez olimpiyat şampiyonluğu kazanan tarihteki 4 halterci arasında yer alan Halil Mutlu, dopingin gündeme geldiği şu günlerde yaşadıklarını HABERTÜRK’e anlattı:
- Bugünlerde doping yine çok konuşuluyor. Sen de benzer bir dönem geçirdin. Nerede yanlış yapılıyor?
"Sporcular yalnız kalıyor bu süreçte. Başarıda yanında bir sürü insan var ama böyle zor bir dönemde sporcular yalnız bırakılıyor. 2004-2005 yıllarında ben de bu süreci yaşadım. Yabancılardan çok bizimkilerle mücadele ettim. Kimse beni yönlendirmedi, o süreçte muhattap bulamadım. Ben bu ilacı bilinçli kullanmadığımı kendi insanlarımıza anlatamadım. CAS’ta, sırf kendimi kurtarmak için kimsenin günahına giremem dedim ve cezayı aldım."
- Türkiye’de doping nasıl biter?
"Kendimizi kurtarmak adına bütün yükü gençlerin üzerine atmazsak düzelir. Yöneticilerimiz hep “Biz bir aileyiz” derler. Kendi ailenizde çocuğumuz hata yapınca evden kovup, evlatlıktan reddediyor muyuz? Aksine, o hatasını tekrarlamaması için onu kazanmaya çalışıyoruz. Sporda tüm suç sporcuların üzerine yıkılıyor. Hani aileydik? Kaybetmek çok kolay. Halbuki biz bu gençleri dinlesek, nasıl bu duruma geldiğini araştırsak ve kazanmaya çalışsak işler bu noktaya gelmez. Bu sporcuları hataya yönlendiren yine bizleriz."
BAŞKAN OLAMAZSAM, ÜZÜLÜRÜM
- Federasyon başkanlığı için yarıştın ama başaramadın. Hala başkanlık istiyor musun?
"2004 Atina’da üçüncü kez olimpiyat şampiyonu olduğumda devlet büyüklerimiz beni siyasete davet etti. Ama ben kariyerimi halter sayesinde kazandığımı ve öncelikle Türk halterine hizmet etmek istediğimi söyledim. O gün telefonda ne söylediysem, aynı fikirdeyim. Başkanlık niyetim hala var. Milletvekili olamazsam üzülmem ama başkan olamazsam üzülürüm."
- İki oğlun var, çocuklar halteri seviyor mu?
"Evet, Tuna ve Arda. Valla onlar eskrim sporuyla uğraşıyorlar. Halterci olup olmamaları önemli değil. Yeter ki ülkelerine faydalı iyi birer sporcu ve iyi insan olsunlar."
- Halter yapıyor musun?
"Haftada birkaç gün yapmaya çalışıyorum. Futbol da oynuyorum. Bugün ağırlık altına girsem sanırım 110-120 kilo kaldırırım yine..."
- Yarışma özlemi var mı?
"Hem de çok. Sabahları yataktan kalkınca hiçbir yerim ağrımıyor diye üzülüyorum. O ağrıları bile özlüyorum. Salona gitmediğim zaman hiçbir şey yapmamış gibi hissediyorum. Çok şükür sevenlerim yalnız bırakmıyorlar."
- Halterde sadece güç yeterli mi?
"Öncelik psikoloji ve tekniktir. Kaba kuvvet bir şey ifade etmez. Psikoloji ve teknik arasındaki boşluğu dolduran güçtür. Benden güçlü rakiplerle yarıştım. Ama onlara 20-30 kilo fark atabildim. Nasıl? Sabır ve inançlı çalışmak. Sadece teknik öğrenmek için 1,5 yıl tek bir sopayla çalıştım. Hareketi ezberlemek ve bunu yapacağına inanmak önemli."
KEŞKE BU KADAR BAŞARILI OLMASAYDIM!
- Pişmanlıkların oldu mu?
"Keşke bu kadar başarılı olmasaydım. O zaman belki de bu kadar kıskananım olmazdı, ben de dopingli yakalanmazdım. 4. kez olimpiyat şampiyonu olmayı hedeflemeseydim ve siyasete girseydim bugün çok farklı yerlerde olurdum. Fakat ben yine de temiz kariyerim olduğunu düşünüyorum."
"TAŞIYAMIYORUZ, KALDIRIYORUZ"
"Kariyerim boyunca en fazla sinirlendiğim sorular, “Buzdolabını, arabayı, beni taşıyabilir misin?” soruları oldu. Biz taşımıyoruz ki, kaldırıyoruz. Bir milli halterci arkadaşım taşınırken yardım ediyorduk. Üç halterci bir buzdolabını 3 kat zor çıkardık. O sırada beyaz eşyacı bir çocuk geldi, yandaki apartmana tek başına koca buzdolabını taşıdı. Biz de hayretle izlemiştik."