Harç bitti, yapı paydos
Bu eski bir deyimdir .Bütün çarelerin geçersizliğini, bir ölçüde teslimiyetçiliği ifade eder. Futbola yarım asır verenlerin en çok şikayet ettiği konu şike ve futbol terörüdür .
Bu eski bir deyimdir .Bütün çarelerin geçersizliğini, bir ölçüde teslimiyetçiliği ifade eder. Futbola yarım asır verenlerin en çok şikayet ettiği konu şike ve futbol terörüdür .
Her iki gerçeğin de gölgesinde karşı duran ve ter akıtan namuslular değil "işini bilenler!" kollanmıştır. Adına ne derseniz deyin şu anda futbol terörü yıllardır hatırlattığım ve bu nedenle de sevimsiz de sayılabileceğim son aşamasına gelirken özetim şuydu: Futbolu seviyoruz ve tek eğlencemiz. Bunu kaybedeceğiz!
Bu durağa geldik ve artık bitti! Onur kazağını ve eldivenini santra çizgisi ile yan çizginin kesiştiği noktaya koyarak çok ince bir mesajı somutlaştırdı! Sahaya inip görevli hakemi yer ile yeksan eden teröristin alkışlandığı ve Fenerbahçe formasını hatıra diye aldığı için tehdit edilip iade edenin mecburiyetine şaşkınlıkla bakan Nani gibi bir dünya yıldızı da zaten olayın özetidir.
Orta çağı yaşamak isteyenlere futbol zaten fazla lükstür. Onlar kanlı Neron Arenalarına sığmayan yapıları ile gollere kızıyorlar.! Yenmek ve yenilmenin ne demek olduğundan habersizler. Futbolun bir sanat olma yarışı yapma mücadelesinden habersiz olanların elinde sözde endüstrileşen yapısıyla sadece alış-veriş olduğunu düşünenlerce iyice yozlaşması ve toplumu ,tribünleri rekabete değil baskı unsuru olarak şartlaması karşısında alınan sosyolojik ve psikolojik önlemler yasalarla donatılsa da fayda etmiyor. Çünkü bu işe yatırım yapanlar tedbir konusunda uzmanlara görev vermiyor ve her anlamda işi basite alıyorlar.
Özel bir endüstrinin dev yapısında kendine özel güvenlik ve polis kadrosu ile kulüplere yönetici olma kriteri yok! Sahada oynanan oyundan zevk alacak eğitim ve özendirme yok. Yerine fanatizm ve kaba güç psikolojisi, küfür pompalanıyor. Sanki kulüp yönetenler Ali kıran baş koparan! Şak şakçı medya ve eski doymamışların uzantıları sabahlara kadar tahrikten öte yarış yapsalar da kimse önemsemiyor. Bunu vakit çalma olarak düşünüyorlar .
"Bir gün futbol çatısı çöker ve hepimiz altında kalırız!" diye defalarca yazdım, Beyanat verdim, başarı gerçeğini futbolcularla kanıtladım. Tavan yapan harika gençlere imza attım ve bunun neredeyse mucize olduğunu savunanların hayretlerine tanık oldum. Sadece dürüst ve iyi çalışmak, akıl yürütmek, bilimsel düşünmek ile gerçekleşen bu tür zaferlerin kimilerince engellenmek istenmesi sonucu futbolumuz yaralandı ve şimdi de komada! Dünyaya rezil olduk.
Kaba güç ile mafya bozuntularının Güney Amerika taklitçileri ortalıkta! Sıkıntılı ülkemizin huzurunu bozuyorlar! Futbol piyasası saçma sapan ehliyetsiz kişilere teslim. Geçmişte karşınıza "Salavatla" gelenler şimdi Kabadayı. Futbolcu satarak yolunu bulanlarla dolmuş futbol dünyası. Adam karşınıza geçip seni kral olsan çalıştırmayız diyor!
Geçmiş yıllarda kendi talebimle bu anlamda verdiğim mücadele ve geleceği görme hatırlatmam yanlış değil ama kimilerince "arı kovanına çomak sokmak!" olarak "Kasten" algılanınca sonuçta futbolun piyasa değeri milyon rakamlarla ifade edilse de borç hanelerine yazılan ve UEFA tarafından cezalandırılan örnek kulüplerin sıkıntılarına dönüştü .Çünkü bol sıfırla giderler, bütçe gelirlerini aştı !
Trabzonspor ,Fenerbahçe ,Beşiktaş ,Galatasaray ve öteki takımlarımız göz bebeğimizdir. Tertemiz saha mücadelesi ve ince rekabetin getirdiği çekişmeler neden bu duruma dönüştü!? Şampiyonluk yarışına kimler kir sıçratıyorlar!? Dışarıdan gelen ünlü futbolculara bu sistemde futbol mu öğretmeye çalışıyoruz!?
Kim olursa olsun hakeme yüklenilen ve sürekli futbol yerine hakem konuşan taraftarlar neyin zevkine varacaklar? Hakem kavgaları yapan ve yaptıranlar hatta bu alanda cepleri şişen eski hakemlerin toplum üstü görünümleri ve bazen çekilmez aşırılıkları sonucu meslektaşlarımız, futbolcular ve yöneticiler nasiplerini alırken, yoksa kimi kişiler düdüklerini ülkeyi yönetmek için mi kullanmak istiyorlar diye de" İroni "yapmak geliyor aklıma!
Trabzonspor'u farklı yenen, iyi oynayan Fenerbahçe galibiyeti hakemin tek hatasına karşın rahat yenmiştir. Şampiyonluk zor bir mücadele olarak sürmektedir.. Tribünlerde gördüğünü değerlendiren güzel insanlara yazık edilmektedir! Ve son dört haftaya gelinirken buradan bir şampiyon çıkacaktır. Kim olursa olsun bu futbolun gerçeğidir. Ucunda ölüm yoktur .
İşte bu dersi almayan ve sahaya atlayan zihniyete her türlü yasaya karşın alkış tutan ve destek verenlerin rekabet sınırını aşmaları af edilemez. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar futbolu ve sosyal hayatı dengelemek, huzur içinde yaşamak, geleceğimizi sağlama almak gibi sorunları çözme sorumluğumuz vardır!
Bunu sağlamak için herkes yeniden birbirini sevmeyi ve hoş görüyü öğrenmelidir. Bağırıp çağırıp, adam ve hakem kötülemekle bir yere varılmaz. Hepimiz insan ve centilmen olmanın yarışına girmek zorundayız. Aksi halde futbol bitmiştir. Bundan sonra bu tutumla ne yaparsanız yapın gemiyi karaya oturmaktan kurtaramazsınız. Tek gerçek SEVGİ ve İNSAN olmanın gereğinde buluşmaktır!