Hariçten gazel -10- Aslı neyin peşinde?
Özetle Doping: yasaklı maddeleri kullanarak veya yasa dışı metodlar uygulayarak sportif perfonmansı arttırmak.
Dopingle elde edilen başarı da başarı değil HIRSIZLIK tır...
Alınan maddi ödüller ve hediyeler hırsızlığına ilaveten;
Madalya hırsızlığıdır...
Emeğin hırsızlığıdır...
Mutluluğun hırsızlığıdır...
Başarının hırsızlığıdır...
Fedakarlığın hırsızlığıdır...
Rüyanın, hayallerin hısızlığıdır...
Kolay elde edilemeyen bir Kariyer hırsızlığıdır...
Hırsızlıktır çünki doping yapan sporcu tüm yukarıdakileri temiz yarışan sporcudan çalmıştır.
Öte yandan toplumun vicdan ve ahlak standartlarına uymayan bir davranışdır.
x x x
2004 yılında doping nedeniyle 2 yıl men cezası,
2013 yılında, 2010-2012 yılları arasında biyolojik pasaportunda tespit edilen sapmalar yüzünden, tekraren yasaklı maddeler kullandığı gerekcesi ile 8 yıl men cezası...
- 2004'dekinde ’’15 yaşındaki bir çocuğun böyle şeylerden nasıl haberi olsun, antrenörüm verdi.’’ derken
- 2017'de CNN Türk'te yapılan, Kanalda bir Spor Müdürü ve spor insanları varken konudan uzaktan yakından ilgisi/bilgisi olmadığı belli olan sorumsuz bir sunucuyla birlikde ’’IŞILTILAR’’ programında ışıl ışıl parladı
VE
’’Biyolojik pasaportun ben çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum’’
’’Bende doping maddesi yok bunu öncelikle herkesin anlaması gerekiyor’’
’’Vücudumda, herhangi bir numunemde yasaklı madde yok’’ diyerek Biyolojik Pasaportun ne olduğunu ve nasıl uygulandığını hala kavrayamamış olduğunu da gösterdi...
(Biyolojik pasaport, sporcuların vücutlarındaki kimyasal değişimlerin düzenli olarak kaydedildiği elektronik belge. Sporcuya özel kimyasal bir profili oluşturan biyolojik pasaport, kişisel normal değerlerden aşırı sapmalara bakarak, doping tespitinde otoritelere yardımcı olur.)
Hele bir de yabancı basından bir gazetecinin;
‘‘Barbar Türkler siz sadece güreşte ve halterde madalya alabilirsiniz. Atletizmde bunu nasıl yapabilirsiniz hele 1'inci ve 2'inci olarak! Biz buna inanmıyoruz. Siz tutucu bir ülkesiniz. Siz böyle başarı elde edemezsiniz, hele bayan sporcular olarak.’’ dediğini uydurması da toplumu manipüle ederek, mağdur rölü oynayarak yeni planların peşinde olduğunun göstergesi...
Toparlarsak;
- Aslı Çakır Alptekin’in 2004'den beri doping yaptığı biliniyor. (TAF + IAAF + TAS + CAS + GSGM belgeleri ve kararları)
- Aslı, hiçbir zaman doping yaptığını kabul etmedi. Ne önce ne sonra.
- 04 Ocak 2017'deki röportaj da dahil
ANCAK
09 Temmuz 2016 da Alman televizyonu ARD nin Aslı ve eşiyle İstanbulda yaptığı röportajın başlığı:
’’Alptekin hilekarlığını itiraf etti ve Diack ailesini suçladı’’
Bu kapsamlı video hala kanalın web sitesinde duruyor.
- 09 Temmuz 2016'da doping yaptığını canlı olarak itiraf eden Aslı Çakır Alptekin 6 ay sonra tekrar ışıldadı...
- 10 Ocak 2017'de tekrar pistlere dönecek...
2004'de 2 yıl ceza alan, 2013'de tekrar doping yaptığı tespit edilen ve 2021 yılına kadar 8 yıl ceza alan bir sporcu 10 Ocak 2017'de tekrar pistlerde olacak.
Bu saate kadar ne TMOK'nden, ne TAF'ndan ve ne de GSB veya SGM'nden konu ile ilgili herhangi bir açıklama var.
Bu sessizliği şöyle mi okumak lazım:
Çocuklar, gençler bir sıkıntı yok ablanız idolünüz olabilir, örnek alabilirsiniz peşinden gidebilirsiniz...