Harun Erdenay için yeniden Türkiye'de!

Ajansspor'dan Mert Genç, Türkiye’de bir takımda en uzun süre forma giyen yabancı oyunculardan olan Ülkerspor’un unutulmaz ismi Miljan Goljovic ile İstanbul Galleria’da özel bir röportaj gerçekleştirdi. Goljovic sayfamıza her konuda çok özel açıklamalarda bulundu.

İşte o keyifli röportaj…

1- Türkiye’ye hoşgeldin… Yeniden Türkiye’de bulunma sebeplerinizi öğrenebilir miyiz?
İlk neden çok yakın bir arkadaşım olan ve Ülkerspor’da beraber oynadığımız Harun Erdenay.  Kendisi ile çok iyi bir dostluğumuz var. Aynı zamanda Slovenya’da bir basketbol enstitüsü kurdum ve Türkiye’deki kulüplerle işbirliği içerisinde olmak istiyorum. Bazı projelerim var. Bu nedenle yakın dostum olan Harun Erdenay ile fikir alışverişinde  bulunduk. Diğer dostlarımı da görme fırsatı buldum. Murat Didin ve Semih Eroğlu gibi… Bunun yanı sıra İstanbul hayranlık duyduğum ve kalbim diyebileceğim bir şehir. Tatil amaçlı olarakta buradayım.

2- Lasko’da oynarken Euroleague sayı kralı oldun. O sezon nasıl geçmişti?
O sezon Euroleague’de sayı kralı oldum. Slovenya liginde MVP oldum. Aynı zamanda ligde üç sayı yarışmasını kazandım.  Takım arkadaşlarım beni çok desteklediler. Bostjan Nachbar, Sani Becirovic ve  Goran Jurak. Bu performans Türkiye’ye yani Ülkerspor’a transferimi sağladı.

3- Türkiye’de üç sezon oynadın. Türkiye günlerini nasıl açıklayabilirsin? (2000 - 2003)
O dönemde Türkiye’de bir takımda üç sezon oynayabilen tek yabancı oldum.  Harika günler yaşadım.  İlk geldiğimde Murat Didin beni karşıladı. Onun evine gittim ve kendisi ile bir önceki sezondaki maçlarımı izledik. Bana en kötü oynadığım maçımı bile izletti (gülerek). O maçta 42 sayı farkla yenilmiştik. Kısa sürede evimde gibi hissettim. Arkadaşlarım çok yardımcı oldular. Ve ilk sezonumda şampiyonluğa ulaştık. Çeyrek finalde Galatasaray ve yarı finalde Türk Telekom’u eledik. Finalde ise Efes’i geçip şampiyon olduk. Efes’te Drobnjak, Mulaomerovic, Mehmet Okur ve Hüseyin Beşok gibi yıldızlar vardı. Ancak ben ise Ülkerspor’a gelmeden önce idollerim olan Ufuk Sarıca ve Harun Erdenay ile beraber oynuyordum. Kariyerimin en özel şampiyonluğuydu.

4- Sen hem çok iyi bir şutördün hem de müthiş bir centilmen oyuncuydun. Bu konuda neler söylemek istersin?
Bu özelliklere sahip olduğum söylendiği için çok mutlu oluyorum. Bu özellikler karakterimden ve ailemden kaynaklanıyor. Herkesi seviyorum. Herkese saygı duyuyorum.

5- Türkiye kariyerinden sonra Trieste, Rytas ve Ludwigsburg’ta oynadın. Türkiye’den sonra kariyerin nasıl gelişti?
Eğer Türkiye’de kalsaydım kariyerim çok daha iyi olacaktı. Ülkerspor benimle devam etmek istemedi. Türkiye’den sonra düşüş yaşadım. Gittiğim yerlerde kariyerim Türkiye’deki kadar iyi olmadı. Güzel tecrübeler edindim ancak Türkiye benim için her zaman özeldi. Dediğim gibi kalbim burasıydı. Ayrıldıktan sonra Rytas’ta oynarken yeniden görüştük ancak transferim gerçekleşmedi.

6-  Türk insanlar seni özellikle CSKA maçıyla hatırlıyor. Orta sahadan son saniyede attığın üçlükle Ülkerspor maçı kazandı. O günü hatırlıyor musun?
4 saniye kala basket yemiştik ve molamız yoktu. Ben Handlogten topu eline aldı. 2 saniye kala bana attı. Orta sahadan üçlüğü gönderdim ve hayatımdaki en büyük mutluluklardan birini yaşadım. Maçı kazandık. Ve taraftarların arasına atladım. Koç Murat Didin ise şoka girmiş bir şekilde etrafı seyretti. Yaşadığım o anı-duyguyu hayatta hiçbir şeye değişemem. O günü asla unutmayacağım.

7- Seni yeniden Türkiye’de görecek miyiz? Koç olarak veya basketbolla alakalı farklı bir görevde…
Gelecekte olabilir. Hayatın neler getireceğini bilemiyoruz.

8- Son mesajınız?
SIKI ÇALIŞ, İYİ YAŞA!

RÖPORTAJ: MERT GENÇ