Hatice'ye değil neticeye bak!
Kötü başlanılan bir sezon, 3 başkan, 2 teknik adam ve sonunda gelen lig ve kupa şampiyonlukları.
Kötü başlanılan bir sezon, 3 başkan, 2 teknik adam ve sonunda gelen lig ve kupa şampiyonlukları.
Doğrusu bu ya kimse Galatasaray’dan bu kadarını beklemiyordu.
15 yıl aradan sonra bir sezonda her iki kupayı da almaları alkışlanacak başarıdır. Alkışlıyorum.
Bursaspor için ise yazılacak çok şey var. Yeşil-beyazlılar ligden sonra kupada da hüsrana uğradılar ve Avrupa cezasını çekemeden koca bir sezonu eli boş kapadılar. Ya 6 kez final oynadığın ve 5 kez rakiplerini sevindirdiğin Türkiye Kupası karnesine demeli?
Futbol “Hatice’ye değil neticeye” bakılan bir oyun. Ligin en iyi futbolunu oynamış, gol kralı, asist kralını da çıkarmış, kupada finale adını yazdırmış ama evinde bile o kupaya sahip olamamışsan netice ortadadır artık.
Üstelik o neticeye Şenol Güneş de “Kupayı kazanamadık. Ligde 6. olduk. Kendimizi başarısız sayıyorum” demişse bu sözlerin üzerine daha ne denilebilir ki? Bence de başarısızdır Bursaspor. Hedefe giden yolda bir tane bile final maçını kazanamamanın başkaca nasıl bir ifadesi olabilir ki?
Dünkü maça dair birkaç satır yazıp noktalayacak olursak eğer…
Galatasaray’da hat-trick yapan Burak Yılmaz ne kadar iyi ise, Bursaspor’da bir maç önü seremonide, birde oyundan çıkarken gördüğüm Ozan Tufan’da bir o kadar kötü idi. Tüm sezon “Olmaz” denilen Sinan Bolat sezonun final maçında oldu mu ne?
Kavga eden Melo ile Sabri çok konuşuldu ama Bursaspor’da Fernandao ile Volkan Şen’de saha içinde tartışmadan geri durmadılar onu da atlamayalım. Bitirirken son bir sözde taraftarlara. Aynı şehirde yaşayıp, farklı renklere gönül vermiş olabilirsiniz. Bu Bursa’da zor anlaşılır bir durum olsa da, asıl anlayamadığım birbirinize neden ana-avrat sövdüğünüz? Utanmalısınız.