Hıncal Uluç: ''Haftanın olayı hakemlik müessesinin iflasıdır''
Uluç'a göre haftanın olayı...
Deneyimli gazeteci Uluç, Süper Lig’de Beşiktaş - Başakşehir ve Fenerbahçe - Galatasaray mücadelelerinin oynandığı geride kalan 28. haftaya kendisine göre damga vurduğu olayı da açıkladı. Uluç, bununla ilgili olarak ''Haftanın olayı hakemlik müessesinin iflasıdır'' dedi.
Uluç, gündeme ilişkin sözlerine şöyle devam etti:
Can Bartu sadece Fenerbahçe değil, hatta sadece Türkiye’de değil, uluslararası bir efsaneydi. Brezilya doğumlu Milan’da forma giyen futbolcu Altafini Can Bartu’yu görünce önünü iliklerdi. Biz böyle bir adamı yeni nesile anlatamadık. Yaşayan en büyük Türk’lerden biri ölmüş, cenazesini vermek spor kanalının değil haber kanalının işi.
Böyle bir hakeme rağmen Galatasaray kazanırdı. Galatasaray’ın yolunu hakem değil Fatih Terim kesti. Yazımda bunun örneklerini anlattım. Maçtan sonra Terim’in konuşmasının giriş cümlesine bakın, itiraf cümlesi… ‘’11’e 11 oynarken Fenerbahçe’ye pozisyon vermedik’’ diyor.
''Galatasaray kazanmak zorundaydı''
Galatasaray’ı puan durumunda Beşiktaş sıkıştırmış, Başakşehir yenilerek Galatasaray’a kapıyı açmış. Buradaki Galatasaray, Beşiktaş ile puan farkını korumak ve Başakşehir’e yaklaşmak için kazanmak zorunda. Bu Galatasaray’ın hocası, maçtan sonra ‘’İlk yarı iyi oynadık, Fenerbahçe’nin pozisyonu yoktu’’ diyor. Fenerbahçe’yi Ersun Yanal’ın kontrollü oynatmasını da yorumlamadı. Ersun Yanal’ın beraberliğe dünden razı olduğu kesin, çünkü takımının futbolunu biliyor.
Galatasaray’ın beraberlik için sahaya çıkması, akıl alır gibi değil. Muslera, oyunu geciktirmek için elinden geleni yapıyor. Dışarı çıkan topu 30 saniyede kullandı. İnanılır gibi değil. Sen takım kaptanısın, liderisin. Kafasında ikinci sınıf kaleci zekası var. Muslera’nın en gol yemeyeceği an top onun elindeyken. Tüm maçlara dikkat edin, skor kaç kaç önemli değil. Hakemler de onu unutmuşlar. Kalecide top ne kadar durdu bitti o.
En çok pas yapanlar Galatasaray’ın iki stoperi. Marcao ve Luyindama cezalıydı, iki adam onların yerine oynadı, yine en çok onlar pas yaptı. Bu Fatih Terim’in taktiği. Yan pas, oyunu öldür...Fenerbahçe 10 kişi olduktan sonra ne yaptı? Tekrar söylüyorum, Fenerbahçe 12 kişiydi, 11 kişi kaldı. Maçın yıldızı Fenerbahçe adına hakemdi. Galatasaray’ın bir şey yapmayışı ve beraberliğe razı oluşuna çıldırıyorum. Bunu yapan adam Fatih Terim.
''Emre Akbaba’yı sildi süpürdü''
Yaptığı değişikliklere bakın… Belhanda’nın çıkması doğru tamam, bence sahaya da çıkmaması gerekiyordu. Emre Akbaba’yı sildi süpürdü. Belhanda’yı da Fatih Terim değil, kendisi çıkarmış. Böyle bir şey olur mu? Bütün bir hafta Belhanda ile yapılmış taktikler, Emre giriyor. O Emre’den hayır gelir mi? Gelmez.
Ozan Kabak ayın en iyi futbolcusu seçilmiş. Bugün Galatasaray’ın stoperlerine bak. O Ozan’ı, geleceğini satıyorsun, Fatih Terim’i kurtarsın diye Diagne’yi alıyorsun. Şu takasa bakar mısın?
Bu Galatasaray, Fenerbahçe karşısındaki futboluyla Şampiyonlar Ligi’ne bile gidemez. Fatih Terim beyaz bir sayfa açıp, ben nerede yanlış yaptım diye düşünüp doğru dürüst bir Galatasaray yapacak. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne gidip gitmemesi kendi elinde. Kalan maçlarını kazansa bile Başakşehir’e yetişemiyor, kendi elinde değil. Bu kafayla oynarsa elinde olan Şampiyonlar Ligi’ni bile kaybedebilir.
Başakşehir’in attığı gol kaleciden gelen top. Gol pasında topu kimsenin olmadığı yere atıyor. Visca topu boş yere gönderiyor. Bu çalışılmış bir gol. Hatta cetvelle çalışılmış bir gol. Oraya adamın geleceğini biliyor.
Visca topla buluştuğu zaman Robinho santra yuvarlağında. Kendini unutturmuş. Pas alacak tek adam da Elia, Gökhan ile beraber içeri gidiyor. Robinho halı saha golü atmış. Bomboş bir yere atıyor Visca. Ezberlenmiş bir gol.
Sistem takımı dediğimiz bu. Başakşehir topu hemen yanındakine oynayarak oyun kuruyor. Bunların hepsi antrenmanda çalışılmış şeyler. Robinho da atılan golde şaşırdı.
Haftanın ilk derbisi, Beşiktaş ve Başakşehir değil, Abdullah Avcı ve Şenol Güneş arasında oynandı. Şenol Güneş, Avcı’yı sürklase etti ve taktik üstünlük sağladı. Takımını tanıdığını gösterdi. Korkak değişiklikleri bıraktı ve Beşiktaş’ı daha iyiye götürecek müdahalelerde bulundu.
Medel çıktığı zaman kalıbımı basarım Necip girerdi, Kagawa girdi. Lens çıktığı zaman, dakika 84, kesin Necip derken forvet arkası...Burada güven de var. Bu satranç hamlesi. Hücuma çok adam koyarak gol atamazsan, savunmaya çok adam koyarak gol yemeyi de önleyemezsin.
Başakşehir’in forvet oyuncusu Adebayor. Oynayan ve oynatan en iyi santrfor. Kale önünde hem gol atıyor, hem ayakla ve kafayla top dağıtıyor. Mossoro ve Robinho, birbirinin yerine oynar. Adebayor’suz oynayamazsın. Türkiye’nin en iyi kanat akını yapan takımısın.
Değişikliklere inanamadım. Orta sahaya Arda’yı koyduğun zaman takım bir kişi eksiliyor, rakip bir kişi artıyor. Ardından Elia.. Herhalde Şenol Güneş kimden rahatsızsa oyundan onu aldı Abdullah Avcı. Elia’nın yerinde Demba Ba’yı aldıç Topa vurmamış, ne yapacağını bilmeyen.
Arda ve Demba Ba değişiklikleriyle 9 kişiye düştü. Tecrübeli ayağa ihtiyacı varken golü atan Robinho’yu oyuna aldı. Napoleoni oyuna girdi. Elia’nın yerine girseydi doğru. Robinho gibi gol attıracak bir ayağı oyundan almasına inanamadım. Abdullah Avcı, sahaya çıkardığı 11 ve 3 değişiklikle 4 defa intihar etti. Karşısında kendisine güvenen bir Şenol Güneş vardı.
Abdürrahim Albayrak ‘Elimizde VAR kayıtları var’ diyorsa suç. Başakşehir’in suç duyurusu da haklı. Ben duydum derse, Abdürrahim Albayrak’a dava açılmaz, suçlu olmaz. Başakşehir hala şampiyonluğa en yakın takım. Geri kalan büyük mücadeleyi taşıyabilecek bir kadrosu ve tekrar intihar etmezse kadroyu taşıyabilecek bir hocası var.
Benim bunlara aklım basmıyor. Ne laflar duyduk. Herkes kendini sıyırmak için birilerine saldırma davasında. Ne olmuş Semih Özsoy böyle konuşmuşsa? Galatasaray, Beşiktaş konuşmuyor mu? Bunu kabul edeceksin.