Igor Tudor farkı
Galatasaray'da Igor Tudor farkı farkedilmeye başladı. Galatasaray'a geldiği günden itibaren farklı oyun yapısı ve çok koşan bir takım yaratma çabası meyvelerini dünkü Adanaspor maçında 4-0'lik galibiyetle verdi. Ligde hedeflerinden bir bir uzaklaşan ve taraftarını küstüren sarı kırmızılı takımda teknik direktör Igor Tudor yeniden heyecan getirdi.
Uygulatmaya çalıştığı sistemi geldiği ilk günden itibaren hayata geçirme uğraşı veren Hırvat teknik adam, hedefsiz Galatasaray'ın tekrar hedefe tutunmasını sağladı. Hamza Hamzaoğlu ve Riekerink döneminde adeta gerileme dönemine giren sarı kırmızlı takım, Igor Tudor ile yeniden doğdu. Takıma oynatmak istediği sistemi, çok koşan bir ekip yaratma arzusu zaman zaman sakatlık yaşanmasına neden oldu.
Öyle ya! Hamza Hamzaoğlu ve Riekerink yönetiminde resmen yan gelip yatan futbolcular, çalışmanın ne olduğunu Hırvat teknik adamla yeniden öğrenince sakatlıklar da peş peşe gelmişti. Lige verilen arada hem takımı daha da iyi çalıştırma hem de sakat oyuncuların iyileşme sürecine girmesi ve uygulatmak istediği sistem Hırvat teknik adamın elini kuvvetlendirdi.
Her hafta üzerine katarak mücadele eden takım, koşu mesafelerinde de rakiplerine adeta göz dağı veriyor. Sezon başında birkaç oyuncusunun şahsi gayretleriyle maçlarını kazanan sarı kırmızılı takım, tam bir "takım olma" görünümünde değildi. Igor Tudor'dan önceki hocaların fazla yüklenmediği oyuncular, günü kurtarma mantığı ile maçlara çıkarken, şimdi her maçı kazanmak için mücadele ediyor. Hem de çok koşarak!
Peki neydi İgor Tudor un diğer hocalardan farkı?
Bir kere saha kenarında adeta maçı yaşıyor ve sürekli oyuncularıyla diyalog halinde. Bu tavırları oyuncularına pozitif yönde etki ediyor. Takıma bir sinerji getiriyor. Sürekli koşan, mücadele eden bir takım oluşturma mücadelesi veriyor.
Öyle ki; daha önceki hocalar döneminde adeta yokları oynayan ya da oynatılmayan Josue, Linnes, Rodrigues, Ahmet Çalık; Igor Tudor'la adeta yeniden doğdu.
Ahmet Çalık ve Semih iyi bir ikili oluşturdu. Adanaspor maçına ilk 11'de başlayan bu oyuncular kalitelerini sergileme fırsatı buldular. Bu oyuncular farklı galibiyetin baş mimarı oldular. Dünkü maçta diğer teknik adamların bankosu olan Sneijder, Hakan Balta, De Jong, Tolga Ciğerci yedek kulübesinde başladılar maça. Josue ile Selçuk uzun zaman sonra yan yana oynadılar.
Özellikle Josue attığı paslarla takımı atağa kaldırmada üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Galatasaray'a geldiği günden beri belki de en iyi oyununu sergiledi. Koşmadığı için eleştirilen kaptan Selçuk ilk golde yaptığı asist ve atttığı 2 penaltı golüyle galibiyette büyük pay sahibi oldu. Igor Tudor daha önce denediği 3'lü defans huyundan vazgeçip sarı kırmızılı takımın oynamayı sevdiği 4-2-3-1 sistemine döndü.
Igor Tudor'un takıma verdiği pozitif enerji sonrası alınan 4-0'lık galibiyet Avrupa kupalarına katılma yolunda sarı kırmızılı takıma büyük moral verdi. Galatasaray bu futbolunu sürdürdüğü takdirde, ligi ikinci bitirme yolunda büyük avantaj yakalar. Sarı kırmızılı takımda dünkü maçtan iki oyuncu hayal kırıklığı yaşattı. Yasin ve Cavanda. Yasin ilerde çok top kaybetti. Eski Yasin'i mumla arttı. Bruma'nın takıma katılacacağını ve formda bir Rodrigues in olduğunu düşünürsek; Yasin ileriki haftalarda forma şansı bulmayabilir. Bu da Igor Tudor'un kulübe zenginliğini arttırır. Sol bekte Linnes artık banko olur. Sağ bek ise yine Sabri'ye kalacak gibi gözüküyor.
Kısaca Galatasaray, Igor Tudor ile beklenen değişimi yaşıyor. Artık daha istekli ve iştahlı rakibini ısırarak oynuyor. Hiçbir oyuncunun yerinin garanti olmadığını dünkü maçta ziyadesiyle gördük.
Bir lafım da Galatasaray taraftarına. Evet yönetime küsmüş olabilirsiniz, takım beklentilerinizi karşılamıyor olabilir ama takımınıza küsemezsiniz. O boş tribünler size hiç ama hiç yakışmıyor! Hele de Igor Tudor'la yeniden bir ivme yakalamışken.
Konuk Adanaspor ise bir an önce toparlanmalı, yoksa bu ligde tutunamaz.