İki buçukluk idol!
Tüm dillerde bir söyleşi sanki bu günlerde ARDA! Herkes son durumunu tartıştı altı ay kadar süren acabalardan sonra.. Dünyanın en eğlenceli futbolunu oynayan büyük yıldızların ve futbolun takımı Barcelona'ya transferi konuşulurken kadroda yer alma "evhamı" bastı herkesi! Ve iki maçtır, yani oynadığı toplam 140 dakikada zincirleri kırdı ve sempati armadası oldu Arda! Önce tebrik etmeliyim. Onu en son Profesyonel Futbolcular Derneği gecesinde gördümAdımı söylediğimde kalabalık arasından bana şaşkın gözlerle çok saygılı biçimde sarıldı! Bir çok öğrencimden daha saygılı ve içtenlikle! Teşekkürler dedim içimden ..
Bu toprakların en son yarattığı tamamen kendi öz kaynağımızın ürünüdür ARDA!
Bundan sonra o Barcelona'lı Arda olup oluşumundaki emeklerin ve farkına varmadığımız felsefenin ürünü olarak ne kadar önemli bir gerçeği yansıttı!?
Her zaman futbol fakir ve kenar mahallenin zorluklarla kendi aralarında başlayan çocuk oyunundan aldığı özlemle besleniyor. Bunu net olarak bilimsel anlamda çözmüş bir teknik adam olarak senelerce haykırdım! 1980'li yıllarda zengin ve sosyetik bir ilçede açtığım futbol okulundan bir çok profesyonel hem de üst düzeyde genç yetiştirirken 120 kişilik okulumda ilçenin sadece bir öğrencisi vardı!
Bir işin bu kadar sevilmesi ve küçücük beyninde kurduğu düşleri zenginleştiren en önemli yaratıcılık seçilen hedefte vardı Arda'nın! İnönü ve A.Sami Yen stadlarında kale arkasında o dönemlerde "İKİ BUÇUKLUK" olarak anılan "TOP TOPLAYICI"lık saha içini devamlı ona özletirken iyi, doğru ve güzeli taklit etme ile beynini geliştirdi. Semtinde arkadaşlarına önce mahalle arasındaki maçlarda maharetlerini satarken okul dışı toplumsal gerçeğin üniversitesini de bitirme şansını buldu. Bayrampaşa ve ilk oynadığı çevreden Galatasaray alt yapısına geçişinde gördüğü eksik, fazla futbol eğitimini aşmış bir pedagojik üretimin kendi yaratıcılığınla süslendiği, algısı yüksek bir çocuktu Arda. Uzaktan hayranlık duyduğu futbol dünyasının içinde sempatik ve empatisi yüksek bir dışa dönük yaşamı oldu. Bazen ayakkabısına basan, kimi zaman racon kesen ve bazen de sahada topla üste çıkan birlikteliği onu lider yapacaktı zaten. Sadece vitrine çıkması için forma giymesi gerekliydi.
Manisaspor'da onu sağ bek oynatan Ersun Yanal savunma becerilerini ve top kazanma eksiğini giderecek bir şans tanıdı. Üç kişinin arasından "Hipnoz" yaparcasına sıyrılıp rakibi oyundan düşüren pozisyon zenginliğini o dönemde daha etkin gösterdi. Tekrar Galatasaray'a döndüğünde artık Terim hocasının kanunlarına da, yapısına da uyan stili tribünleri kendine çeken bir futbol yıldızı olmasına neden oldu. Avrupa Şampiyonası ve daha sonrasında ulusal takımda forma giyen ve kritik gollerin de hazırlayan ve atanı olan Arda, fakir ailesinin dahi ummadığı bir hızlı çıkışla Galatasaray kaptanı olduğunda magazin dünyası, aşk hayatı devreye girdi. Onun takımının kaptanı olduğu süreçte müzmin sanılan sakatlığının ana nedeni kendine olan eksik bakımı ve gençlik sorunları idi!
Bizim keyfi futbol dünyamızın çarkları arasında neredeyse tükenirken A.Madrid transferi ve Simeone imdadına yetişti ve ikinci kez doğdu Arda! Nihat gerçeğinden sonra ikinci yıldızımız olarak orada parladı. Gerçek profesyonellik, iyi antrenman ve tavizsiz futbol gerçeği ona profesyonelliğin ve teknik adam prensiplerinin gerçeğiyle endüstriyel olarak yıldız olma şansını da getirdi. Neredeyse buradaki futbolun eksik ziyade yeterli bulduğu dönemde artık koşmanın ve güçlü olman yeniden futbol sevgisinin" iki buçukluk"günlerindeki heyecanına dönen Arda bizim için değil ama Dünya adına da önemli bir futbolcumuz oldu.
Neymar,Suarez ve en büyük asrın futbolcusu Messi ile sahayı, topu ve başarıyı bölüşme mutluluğunu yaşadı ve bizlere de yaşattı. Geçmişte öğrencim Rüştü ile Barcelona arasında yaşanan dramı da unuttururken sosyal kişilik farkının ve tekniğinin işe yaradığı bir eğlence futbolunun kişisi oldu. Şimdi bir tehlike ile karşı karşıya olmayacağını tahmin etsem de yine de hatırlatıyorum. Yeni bir dünya içinde en iyi olanlarla vereceği mücadele ile farklı bir endüstriyel acımasızlığını ötesinde daha da uçlara yelken açma durumunda olduğundan kendine ve egosuna "YETER" demeden çalışmaya devam etmelidir. Türk futbolunun kendi öz ve ham maddesi eğitim olarak bizim şark,garp ve toplumsal yapısının dokusunda buluştuğu yeni ortamında Futbol tarihimize geçmiştir. O gelecek neslin Lefteri, Metin Oktayı ve Baba Hakkı'sı gibi anılacaktır. Ama çağdaş ve teknoloji dünyasının son versiyonu olarak Futbol merkezlerinde kıskanılarak anılsa da saha içinde ve dışında topa sahip çıkma eğitimini aldığı "İKİ BUÇUKLUK" ona yetecektir .
Arda seninle olan mutlu bir nesil yürüyecek geleceğe. Etrafını saran çıkarcı ve hainler de yalakalıkla kalabalıklar oluşturacak ama sen yine de o zaman sadece topun oyun dışında fark edilmediğin günlerdeki seçtiğin hedefinden kopmayacak irade ve azminle dimdik gerektiği kadar topluma mal olarak kalacaksın. Bunu senden bekliyorum. Seni bize bu zor günlerde bağışlayan ve kendi özümüz olarak hediye eden Allaha şükürler olsun!
Artık Arda değil iki buçukluk idolsun! Bu tüm çocuklarımızın ve gençlerimizin yeni futbol destanının en etkileyici dersidir almasını bilene! Yolun açık olsun!