İlk kırmızı kartın 205 gün öncesi
Moskova'da oynanan ilk karşılaşma golsüz beraberlikle sona ermişti ve Dünya Kupası'na katılacak takımı belirleyecek mücadele beklenmeye başlanmıştı.
Ancak SSCB askeri yönetimi tanımıyordu ve onların toplama kampı haline getirdiği Estadio Nacional'da maça çıkmak istemiyordu. Bundan dolayı karşılaşmanın başka bir ülkede oynanmasını talep etmişlerdi. Dünya futbolunun patronu FIFA karşılaşmanın Estadio Nacional'da oynanmaması için herhangi bir sebep bulunmadığını açıkladı ve SSCB'nin Şili'ye gelmemesi halinde Dünya Kupası'na katılamayacağını duyurdu.
Carlos Caszely ve o gol
21 Kasım 1973.
Yer: Estadio Nacional.
Sahada tek bir takım vardı: Şili. Tribünleri ise askerler ve generaller doldurmuştu. Soyunma odasında o gün bir şeylerin yanlış yaşandığına inanan forvet Carlos Caszely sahaya çıktığında da en arkada durup arkadaşlarını izlemiştir. Arkadaşları ise boş kaleye doğru hareketlenmiş ve paslaşarak boş kaleye gol atmışlardı.
Sıra Diktatör Augusto Pinochet'in futbolcuları tebrik etmesine gelir.
Sol düşünceye yakınlığı ile bilinen ve dikta rejimine karşı olan Carlos Caszely, diktatörün elini havada bırakmayı tercih etmiştir.
1974 Dünya Kupası açılış maçı ve tarihi olay
1947 Dünya Kupası Batı Almanya'da düzenleniyor ve açılış maçında Şili ile karşı karşıya geliyordu.
14 Haziran 1974'te Berlin Olimpiyat Stadyumu'nda oynanan ve 16:30'da başlayan karşılaşmayı Türk hakem Doğan Babacan yönetiyordu. Karşılaşmayı Batı Almanya 18. dakikada Paul Breitner'ın attığı golle 1-0 kazanıyordu ancak karşılaşma başka bir açıdan futbol tarihine damga vuracaktı.
Karşılaşmanın 67. dakikasında Carlos Caszely, Alman savunmacı Berti Vogts'a yaptığı sert müdahale sonrası direkt kırmızı kartla oyundan atılmıştı. Böylelikle 1970 Dünya Kupası'nda yürürlüğe giren kırmızı kart ilk kez 1974 yılında gösterilmiş oluyordu.
Şili, 1974 Dünya Kupası'nda Batı Almanya ve Doğu Almanya'nın ardından grubu 3. sırada tamamlayarak turnuvaya veda etti. Ancak akıllarda kalan birkaç şeyden biri Carlos Caszely'nin gördüğü kırmızı karttır.
Futbol da zaten içindeki bu trajedi ve çelişkilerle insanı kendisine bağlamaz mı?