Imane Khelif and Lin Yu-Ting tartışması büyüyor: Bu kadınlar hiçbir yanlış yapmadılar
Spor ve Haklar Birliği yeni açıklamalarında cinsiyet tartışması ile gündemde olan Imane Khelif and Lin Yu-Ting'e sosyal medyadan yapılan zorbalığın vicdansızca ve asılsız olduğunu söyledi.
"Bu bir transseksüel olayı değil"
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda kadın boksu kategorisinde yer alan sporcular Imane Khelif ve Lin Yu-Ting cinsiyet tartışmaları ile dünya basınında büyük yankı uyandırdı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) konu hakkında yaptığı açıklamada ise olimpiyat uygunluk kriterlerinin ihlal edilmediğini söyledi ve şöyle devam etti: "Cezayirli boksör kadın olarak doğdu, kadın olarak kaydedildi, hayatını kadın olarak yaşadı, kadın olarak boks yaptı ve kadın pasaportuna sahip. Bu bir transseksüel olayı değil. Bunu söylemediğinizi biliyorum ancak bir şekilde bunun bir kadınla dövüşen bir erkek olduğu yönünde bazı kafa karışıklıkları var. Böyle bir durum söz konusu değil. Bilimsel olarak bu konuda fikir birliği var. Bu bir kadınla dövüşen bir erkek değil ve bence bunu anlamamız gerekiyor."
"Imane Khelif ce Lin Yu-Ting'in vahşice saldırıya uğramaları kabul edilemez"
SRA'dan Andrea Florence ise konu hakkında yaptığı açıklamalarda Imane Khelif ve Lin Yu-Ting'in kadınlık anlayışlarının dışında oldukları için vahşice saldırıya uğradığını vurgulayarak şunları söyledi: "Kadınların bedenleri hakkında, 'adil oyun' kisvesi altında yapılan bu saplantılı spekülasyonlar aslında zararlı cinsiyet ve ırksal klişelere dayanmaktadır. Ayrıca bunlar kadın sporundaki gerçek insan hakları sorunları açısından da bir dikkat dağıtıcıdır. Imane Khelif ce Lin Yu-Ting'in yalnızca ataerkil ve kadın düşmanı kadınlık anlayışlarının dışında oldukları algısı yüzünden vahşice saldırıya uğramaları kabul edilemez. Tüm kadınların ayrımcılıktan uzak bir şekilde spor yapma hakkı vardır."
"Bu kadınlar yanlış hiçbir şey yapmadılar"
Uluslararası Af Örgütü'nde işçi hakları ve spor başkanı olarak yer alan Stephen Cockburn ise açıklamalarında Imane Khelif ve Lin Yu-Ting'in yanlış hiçbir şey yapmadığını şu sözlerle belirtti: "Imane Khelif ve Lin Yu-Ting'e yönelik korkunç düzeydeki çevrim içi taciz; sporda ve toplumda kadınlara gerçek anlamda zarar veren toksik, cinsiyetçi ve ırkçı söylemlerin bir başka derinden rahatsız eden örneğidir. Bu kadınlar hiçbir yanlış yapmadılar ancak nefret söylemleriyle rahatsız ediliyorlar. Khelif ve Yu-Ting, diğer tüm olimpiyat sporcuları gibi saygıyla muamele görmeyi hak ediyor. Sosyal medya platformları ayrıca kullanıcılarının taciz edici içeriği kolayca bildirebilmelerini sağlayarak ve zararlı içeriğin algoritmik olarak çoğalmasını en aza indirmek için azaltma önlemleri uygulayarak kullanıcılarının insan haklarına saygı göstermelidir."
İtalyan boksörden Khelif açıklaması
Cezayirli boksör Imane Khelif ve Tayvanlı Lin Yu-Ting; Tokyo'daki 2020 Olimpiyatları, Uluslararası Boks Birliği (IBA) Dünya Şampiyonası ve diğer IBA onaylı turnuvalar da dahil olmak üzere uzun yıllardır uluslararası boks müsabakalarının kadınlar kategorisinde mücadele etti. Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) Paris 2024 için belirlediği kurallar, Tokyo 2020'de yürürlükte olan kurallara ve IBA'nın 2019'da IOC tarafından askıya alınmasından önce yürürlükte olan kurallara dayanıyor.
Tartışmaları başlatan karşılaşmanın boksörlerinden İtalyan boksör Angela Carini ise Imane Khelif ile olan maçlarının ardından yaşanan olaylar için "Bütün bu tartışmalar beni üzüyor... IOC dövüşebileceğini söylediyse, bu karara saygı duyarım." dedi.
IBA , IOC tarafından askıya alındı
Imane Khelif ve Lin Yu-Ting'in yer aldığı müsabakaların bazılarını onaylayan Uluslararası Boks Birliği (IBA) ise mali şeffaflık, hakem ile jürilerin dürüstlüğü ve iyi yönetimle ilgili çeşitli sorunlar nedeniyle IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) tarafından 2019'da askıya alındı. 2023'te IBA'nın tanınması geri çekildi. Bu karar ise Nisan 2024'te Spor Tahkim Mahkemesi tarafından onandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü bir rapor yayımladı
İnsan Hakları İzleme Örgütü, 'Bizi Spordan Uzaklaştırıyorlar: Seçkin Kadın Sporculara Uygulanan Cinsiyet Testlerindeki İnsan Hakları İhalleri' başlıklık 120 sayfalık bir rapor yayımladı. Raporda ise cinsiyet testi düzenlemelerinden etkilenen güney yarımküreden ondan fazla kadın sporcuların deneyimleri belgelendi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca kadın sporculara yönelik ayrımcılık, gözetim ve zorla yapılan tıbbi müdahaleleri teşvik eden küresel düzenlemelerin bireylerde fiziksel ve psikolojik hasara neden olmakla birlikte ekonomik sorunlara da neden olduğunu tespit etti.
"Cinsiyet testleri bilimsel değil aşağılayıcıdır"
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nde küresel girişimler direktörü olan Minky Worden ise "Uluslararası Olimpiyat Komitesi gizlilik, kapsayıcılık ve spora katılım gibi temel insan haklarını, politikalarının merkezine koymakta haklıdır." dedi. Worden ayrıca şunları da söyledi: "Kadın sporcular ve olimpiyat sporcularına yönelik sözde 'cinsiyet testleri' bilimsel değil aşağılayıcıdır, itibarsızlaştırılmıştır, taciz edicidir ve asla erkeklere yapılmaz. Uluslararası Olimpiyat Komitesi zararın, yanlış bilginin ve çevrim içi tacizin önlenmesine odaklanan ve kadın sporcuların onur, gizlilik ve yarışma haklarını savunan bir çerçeve kullanmakta da haklıdır."
"Bu kadınların korunması çok önemli"
170 ülkeden 2 binden fazla üyesi olan ve lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks bireylerin insan hakları için çalışmalar yürüten ILGA WORLD'den Gurchaten Sandhu ise Imane Khelif ve Lin Yu-Ting hakkındaki tartışmalar için "Khelif ve Yu-Ting etrafındaki benzeri görülmemiş miktarda yanlış bilgi ve şiddet söylemi gerçek hayatta sonuçlar doğuruyor ve ciddi toplumsal, bireysel zararlara yol açabiliyor. Birçok ülkede kadınların cinsiyet kimliği veya cinsiyet özellikleriyle ilgili spekülasyonlar hayatlarını riske atabilir. Bu korkunç yanlış bilgi ve istismar karşısında bu kadınların korunması çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.