Fenerbahçe'de Oğuz Çetin'den Alex, Hagi, Tanju, Ali Şen Açıklaması
Fenerbahçe'de "İmparator" lakaplı Oğuz Çetin, Alex de Souza heykelini yorumladı. Çetin, Ali Şen ve Tanju Çolak ile aralarında geçenlerden bahsetti. İşte detaylar.
8 sene Fenerbahçe forması giydi
Futbola Almanya'nın SSV Bobingen takımında başlayan Oğuz Çetin, Sakaryaspor altyapısına geçti ve orada profesyonel oldu. Temmuz 1988'de efsanesi olacağı Fenerbahçe'ye transfer olan Oğuz Çetin, 8 sene boyunca Sarı-Lacivertli formayı giydi.
İmparator dendi
Oğuz Çetin, Fenerbahçe ile sergilediği başarılı performans ile Sarı-Lacivertli taraftarın gönlünde taht kurdu. Tribünler gol ve asistleri ile dikkat çeken Oğuz Çetin'e "İmparator" lakabı taktı.
2 Süper Lig, 1 Süper Kupa kazandı
Fenerbahçe'den İstanbulspor'a, ardından Adanaspor'a transfer olan efsane futbolcu, Adana'da futbol kariyerini noktaladı. 8 sene formasını giydiği Fenerbahçe'de 286 karşılaşmaya çıkan ve 57 gol, 90 asist kaydeden yıldız orta saha, Sarı-Lacivertliler ile 2 Süper Lig şampiyonluğu, 1 de Süper Kupa kazandı.
Oğuz Çetin'in Alex heykeli yorumu
Oğuz Çetin, Atakan Kurt'un YouTube kanalında Alex de Souza heykeli için yaptığı yorumda ise şunları söyledi:
"Hagi'ye yapılsa tamam derim ama Alex'e gelene kadar çok var"
"Fenerbahçe tarihinden heykeller olur. Can Bartu, Lefter, Cemil Turan... Alex, Türk futboluna gelmiş devamlılığı olan, büyük hizmetler vermiş, profesyonel, bütün içtenliğiyle performans vermiş ama temelde maddiyat odaklı, olmak zorunda. Hagi'ye yapılsa tamam derim ama Alex'e gelene kadar çok var."
"Şampiyonluğu hak eden taraf Trabzonspor'du"
Oğuz Çetin, 1996 şampiyonluğu hakkında konuştu. İmparator, şampiyonluğu Trabzonspor'un hak ettiğini fakat kendi hatalarından dolayı Bordo-Mavililer'i yendiklerini açıkladı. Efsane futbolcu o kritik maçı şöyle anlattı:
"Süreç çok zorlu bir süreçti. Çünkü o senenin en güçlü takımı Trabzonspor'du. Ve ortaya koyduğu performans itibariyle bizim çok üstümüzdeydi. Belki de şampiyonluğu hak eden taraf Trabzonspor'du. Ancak futbolda psikolojik etkenler çok büyük."
"Bizim psikolojik olarak güçlü olmamızın en büyük başta Carlos Alberto Parreira'ydı. Hiçbir zaman strese girmeden bizi çok rahat yönetti. İkinci etken de bendim. Ben de stresin ve baskının en yüksek olduğu dönemlerde en büyük performansımı vermişimdir. Öyle bir süreci yaşayan Fenerbahçe, Trabzon'un gerisinde, Trabzon'a maça gittik."
"Carlos Alberto ile Şenol hocanın duruşunu kıyasladığımda..."
"O maçta da yine stratejik olarak hata yapan Trabzonspor tarafıydı. Fenerbahçe ile berabere bile kalsa şampiyonluğa gidecekti. Fark atmak için sahaya çıktı. İşte antrenör farkı. Şenol Güneş de çok iyi bir teknik adam ama Carlos Alberto ile Şenol hocanın duruşunu kıyasladığımda Carlos Alberto Parreira çok daha stabil, çok daha sakin bir teknik adamdı."
"O maçın özel anına gelirsek..."
"O maçın özel anına gelirsek. Ben çok fazla serbest vuruş kullanan biri değildim. Bu konuda çok talepkar da değildim. Çoğu zaman Rıdvan hoca kullanırdı. Trabzon maçına 3-4 gün kala Carlos Alberto bana kaptan son yarım saat kala git serbest vuruş çalış dedi. Ben 2 gün boyunca serbest vuruş çalıştım. Maç günü geldiğinde hoca kaptan, ceza sahası üzerinde olduğu zaman sen kullanacaksın, ceza sahasından uzak olursa Bolic kullanacak dedi."
"Sanki Bolic vuracak gibiydi"
"55. dakikada ceza sahası önünde faul oluğunda benim atacağım kesindi. Ama oradaki duruşumuz, yine sanki Bolic vuracak gibiydi. Ben de gerilmeden durdum. O an kaleci Metin, kesinlikle Bolic'in vuracağını sanıyor ve ona göre pozisyon almış durumdayken, başka birisi topa vuruyor. Reaksiyonda gecikti, top da güzel yere gitti."
"Ali Şen, Aykut hoca ve benimle yeterince uğraşmıştı"
"Biz o maça gelene kadar 1 yıl boyunca Ali Şen, Aykut hoca ve benimle yeterince uğraşmıştı. Aykut hoca 2. golü de atınca biz o maçı alacağımızı anlamıştık zaten. Maç bittikten sonra soyunma odasına girerken takıma aşırı sevinç gösterisi yapmamamız gerektiğini söyledik."
"Bana göre Trabzonspor zaten o senenin şampiyonuydu"
"Sonra TRT geldi. Aynı durumda biz olabilirdik, Aykut hoca da çok güzel konuştu. Bana göre de Trabzonspor zaten o senenin şampiyonuydu. Ancak kendi duygularına yenik düştüler. Bize 3 atacaklar, 5 atacaklar... Aslında daha stabil olsaydılar, o sene hak ettikleri şampiyonluğu alabilirlerdi."
"Belki önümüzdeki senelere damga vuracaktık"
"Sayın Ali Şen çok güçlü bir karakter. Bize yaptıklarının dışında, hocayla da ilişkisi var. Hoca da yıl boyunca onu yaşadı. Ama çok sabırla yaşadı. Onların müdahale etmeleri, bazı söylemleri... Sonuçta gidilen noktayı gördüğü için gitti. Gitmeseydi ve Aykut hocayla bana bu şekilde yaklaşılmasaydı, belki önümüzdeki senelere damga vuracak kulüp Fenerbahçe'ydi. Ondan sonra farklı antrenör geldi, takım farklılaştı ve 4 seneye Galatasaray damga vurdu. Belki de Trabzon bu hataya düşmeyip, onlar şampiyon olsaydı 96'da, kadro yapıları itibariyle onlar 4 sene damga vuracaktı."
"Türkiye'ye gelmiş en önemli oyuncu Hagi'dir"
Oğuz Çetin, Sergen Yalçın ile Hagi'yi kıyasladı: "Dünya futbolunda Türkiye'ye gelmiş en önemli oyuncu bence Hagi'dir. Büyük damga vurmuştur. Türkiye'ye geldiğinde de kazanma azmi, hırsı ve karakterinde eksilme olmamıştır. Sergen ile kıyasladığım zaman o da en az Hagi kadar yetenekli, her şeye sahip ama mental olarak o karakterde değildi."
"Sergen'in kararlılığı Hagi gibi olsa..."
"Dolayısıyla futbolculuk hayatına bakıldığında muhteşem bir futbolcu ama mental olarak güçlü olmadığında, adanmışlığı olmadığında -ki Hagi adanmış bir sporcuydu- Sergen'in bu şekilde olması bile Türk futboluna damga vurmasını sağladı. Sergen'in yetişme tarzı, hedefi, kararlığı Hagi gibi olsa her yerde oynardı."
"Ali Şen'e karşı kırgınlığım var tabii ki"
Oğuz Çetin, Fenerbahçe Başkanı Ali Şen ile yaşadığı sorunlardan şu şekilde bahsetti: "İnsanlar hak etmediği şeyler de yaşayabiliyor. Ali Şen'e karşı kırgınlığım fazlasıyla var tabii ki. Ancak İstanbulspor ile Fenerbahçe'ye karşı çıktığımız ilk maçta zaten cevap verildi. O stadın 45 bin kişi ile dolması, gösterilen sevgi zaten her şeyi çözüyor, cevap da veriyor."
"Ali Şen'i affetmek diye bir şey olamaz zaten ancak kırgınlık sürüyor. Ali Başkan ile çoğu zaman da dışarıda denk gelip, görüştük."
1996 Avrupa Şampiyonası'nda Ali Şen ziyareti
"1996 Avrupa Şampiyonası'na gitmeye hak kazandığımızda ben de Milli takım kaptanıydım. Fenerbahçe'den ayrılış sürecimize denk geliyordu. Milli takıma gideceğim için Aykut lütfen sen hallet Türkiye'de, ikimizin Fenerbahçe'den ayrılmamız gerektiğini sen basına bildir, o şekilde ayrılalım diyerek topu Aykut hocaya attım."
"Ali Şen'in görüşme isteğinin ne anlam taşıdığını biliyorum"
"Ben İngiltere'de kamp yerindeyken 2 büyük helikopter indi. Sayın Ali Şen ziyarete geldi kaptan seni çağırıyor diye haber geldi. Meğer Ali Başkan, yöneticiler ve basınla birlikte 2 helikopter kamp yerine gelmiş ve benimle görüşme isteğinin ne anlam taşıdığını çok iyi biliyorum."
"Üzerindeki baskıdan kurtulacaktı"
"Oradaki en büyük sebep biz Fenerbahçe'den ayrıldığımızı bildirdiğimizde Ali Başkan üzerinde ciddi bir baskı vardı. Sevgili başkanımızın tek bir amacı vardı beni aşağıya çağıracak, o kalabalığın içinde bana sarılacak, kaptanım diyecek, benim onunla olan iyi görüntümü verip, üzerindeki baskıdan kurtulacak."
"Ama 2 saat boyunca aşağı inmem için çok ısrar ettiler. Ben kesinlikle görüşmeyeceğimi beyan ettim ve inmedim aşağı. Sonra 2 saat sonra gittiler."
"Avrupa Şampiyonası'nda oynatılmamamı Ali Şen ziyaretine bağlıyorum"
"Avrupa Şampiyonası'na gitme yolunda 8 tane resmi maç oynadık. O 8 maçın hepsinde de oynayan tek oyuncu bendim. Ama Avrupa Şampiyonası'nın ilk maçında ben oynatılmadım. Onu da Ali Şen ziyaretine bağlıyorum. Çünkü bensiz bir Milli takım yoktu o gün..."
Tanju Çolak ile 10 numara tartışması
Oğuz Çetin, Fenerbahçe'de oynadığı dönemde Tanju Çolak'ın transferinin arından kendisi ile girdiği 10 numaralı forma tartışmasını anlattı. Çetin, o günleri şu şekilde açıkladı:
"Sakarya grubu çok güzel bir grup vardı. O dönem biz işini yapan, basındaki arkadaşlarla da bir yere kadar iyi olan kişilerdik. Özellikle sevgili Tanju arkadaşım Fenerbahçe'ye geldikten sonra bir anda sadece kendi aramızda paslaştığımıza dair haberler çıktı ve yapıştı bize."
"Tanju'ya ben 21 asist yapmıştım. Tanju aslında özünde çok iyi bir adam. Ama onun geliş şekli, popileritesi, doldurulmaya açıktı."
"Tanju içeriden 10 numarayı almış poz veriyor"
"1990'da rahmetli Metin Aşık onu transfer ettiğinde biz tatildeydik. Haber geldiği an Serdar dönüp bana hayırlı olsun, Tanju'yu transfer etmişler dedi. Basında çıkan haberlerde şunu gördüm. Bir futbolcu bir kulübe geldiği zaman basına karşı top sektirir, poz verir. Tanju içeriden 10 numarayı almış ve arkasını basına dönerek poz veriyor."
"Ben bunu istiyorum diye bana söylemesi gerekirdi"
"Yani diyor ki ben geldim 10 numarayı alırım. Biz de gururluyuz tabii ki Milli takım kaptanı, Fenerbahçe'de kaptan... Tek yapacağı şey ben bunu istiyorum diye bana söylemesi gerekiyor. Onu yapmadı. Yapsaydı verirdim, benim yapım böyle."
"Aramıza ciddi bir soğukluk girdi"
"Ben de inadına yok, olmaz dedim. O şekilde aramıza ciddi bir soğukluk girdi. Hatta 2-1 yenildiğimiz Aydın maçı vardı. Zirveye gelmişti bu olay."
"Taraftar grubuna çekler, senetler verilmiş"
"Tabii bunlar sonradan kanıtlandı. Belli bir taraftar grubuna çekler, senetler verilmiş. O grup maç boyunca homurdanıyor. Ama ben de iyi oynuyorum. Maç 1-1 devam ederken 79'da Aydın golü bir attı. Bir anda bütün stat benim aleyhime bağırdı."
"Sonra lanet olsun dedim formayı 10 numarayı çıkarttım. Ama o da giymeyecek dedim. Sonra ben 5'i giydim, o 9'u giydi. Sonrasını umursamadım."