Steven Caulker'den itiraflar: ''Çalıştığım en kötü teknik direktör Pirlo''
Bir dönem Süper Lig'de Alanyaspor, Fatih Karagümrük ve Fenerbahçe forması giyen savunma oyuncusu Steven Caulker, itiraflarda bulundu. Detaylar...
''Kendime olan inancımı bulmam gerekiyordu''
Premier Lig dönemi hakkında konuşan Caulker, "Tottenham ve Liverpool'dan gönderildiğimde kendimi en üst seviyede reddedilmiş biri gibi hissediyordum. Yeterince iyi olmadığımı düşünmenin zorluğundan geçiyordum ve kendime olan inancımı bulmam gerekiyordu."
''İçiyordum. Kendimden geçerdim''
Gençlik dönemlerinde yaptığı hatalar hakkında konuşan Caulker, "İçiyordum. Kendimden geçerdim. On kereden sekizinde alkolle bir şey olmazdı ama Dundee'de ne olduğunu bilmediğim olaylar yaşadım. Gençken rulet bağımlısı olmuştum - bahisçilerdeki ‘crack makinelerini’ kullanıyordum. İlk paranızı koyuyorsunuz ve dünya dönüyor. 19 yaşıma geldiğimde rehabilitasyondaydım. Paranız bitene kadar durmuyor. Çılgın miktarlar kazanmıyordum ama beş kuruşsuz bir Premier Lig futbolcusu olmak oldukça çılgınca. Kumar içkiye yol açtı. Bu utançla başa çıkmanın bir yöntemi, utancı engellemek için içmek." dedi.
''Alanyaspor şans verene kadar...''
Alanyaspor'da kendini kanıtlamak için tek başına çalıştığı söyleyen İngiliz futbolcu, "Dundee'nin 1 sezonluk teklifini geri çevirdim. Alanyaspor şans verene kadar 5 ay boyunca kendi başıma antrenman yaptım. Sanırım insanlar nereye imza atacakları konusunda korkarlar. Çılgın zamanları geride bıraktığımı biliyordum ama bunu kendime kanıtlamam gerekiyordu." dedi.
''Çalıştığım en kötü teknik direktör Pirlo''
Karagümrük dönemi hakkında konuşan Caulker, "Karagümrük'teki teknik direktörüm Andrea Pirlo çalıştığım en kötü teknik direktör. Gerçek bir doruk noktasıydı! Bu oyunu oynayan en iyi oyunculardan biri ve gerçekten harika bir adam ama bir teknik direktör olarak hiçbir şey yapmadı. Hala öğreniyor, açık fikirli biri ve eminim gittikçe daha iyi olacak." dedi.
''Çok sabırsız biriydim''
Geçmişi hakkında konuşan tecrübeli oyuncu, "Tottenham'da çok sabırsız biriydim. O sezon 28 maç oynadıktan sonra 21 yaşında ayrılmak çok çılgıncaydı. Cardiff'e gittiğimde kendimi iyi hissetmiyordum. Malky Mackay bana kol kanat gerdi ve kendimi iyi hissetmemi sağladı. Craig Bellamy ve Mark Hudson varken beni kaptan yaptı ki bu inanılmaz bir güven gösterisiydi. Bu yılın başında tatilde tesadüfen tanıştığım bir kişinin ardından antrenörlüğe ilk adımımı attım. İspanya'daydım ve Malaga akademisiyle görüşmeye başladım. Olaylar birbirini izledi ve doğrudan a takım antrenörlüğüne başladım. 32 yaşıma yeni girmiştim, İspanyolcam zayıf ve kümede kalma mücadelesine girdim. Belki de bu dil bariyeri olumlu oldu. Özellikle de hayal kırıklığına uğradığım zamanlarda. Bir şeyler tercüme edildiğinde, ne söyleyeceğinizi düşünmek için ekstra zamanınız oluyor. Her iki rolü de üstlenmek gerçekten zor ama ilginç. Bir oyuncu olarak soyunma odasındaki herkesle bir dereceye kadar arkadaşsınız. Menajer olarak ise bu mesafeyi korumanız gerekiyor." dedi.